Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Dün Kılıçdaroğlu, Mecliste direnme çağrısında bulundu, halkı direnmeye çağırdı. Aynen Demirtaş'ın 6-7 Ekim olaylarından önce halkı direnmeye çağırması gibi. Ey Kılıçdaroğlu, sen ana muhalefet partisi lideri misin yoksa provokatör müsün, tahrikçi misin?" dedi.

Ahmet Davutoğlu, partisinin Kastamonu Atatürk Spor Salonu’ndaki kongresinde konuştu. İç güvenlik yasa tasarısıyla ilgili konuşan Davutoğlu, "Batman’da, Siirt’te, Van’da bir takım vandallar, bir takım şiddet yanlıları millete dehşet saçmak için eylemlere kalkışmaya yöneldiler. İsyana teşvik ettiler. Biz sabırla olayların üzerine gittik ve olaylarla ilgili her türlü tedbiri aldık. Sonra da iç güvenlik reform paketini hazırladık. Ne diyor bu iç güvenlik reform paketi? Bir, gösteri yapmak isteyen varsa demokratik şartlar içinde herkes bu haktan istifade eder, hiçbir engelleme olmaz. Göstere yapanların güvenliği de bizim güvenliğimiz gibidir. Onların güvenliğini sağlamak devletin asli görevidir. Tekrar teyiden söylüyorum; Türkiye demokratik bir hukuk devletidir. Kim gösteri hakkını kullanmak isterse, teminatı biziz. Gösteri hakkını kullanma konusunda hiçbir engellemeye, hiçbir sınırlamaya, kısıtlamaya izin vermeyiz. Vermedik vermeyiz. Ama eğer birisi 'gösteri yapacağım' diyerek geldiği meydana elinde molotof kokteyli ile gelirse, yüzüne maske takmışsa, elinde yıpratıcı bir takım silahlar ya da araçlar varsa, onlara karşı da her türlü tedbiri alırız, almaya da kararlıyız." diye konuştu.

"GENÇLERLE YA DA YAŞLILARLA KİMİNLE YÜRÜRSEN YÜRÜ"

Birbiriyle birçok konuda anlaşamayan üç muhalefet partisinin liderinin dün pakete karşı açıklamalar yaptığını ve direneceklerini açıkladıklarını söyleyen Davutoğlu, "Dün Kılıçdaroğlu, Mecliste direnme çağrısında bulundu, halkı direnmeye çağırdı. Aynen Demirtaş'ın 6-7 Ekim olaylarından önce halkı direnmeye çağırması gibi. Ey Kılıçdaroğlu, sen ana muhalefet partisi lideri misin, yoksa provokatör müsün, tahrikçi misin? İşte söylüyorum; önce Kılıçdaroğlu'na, eğer demokratik bir ülkede hakkını kullanmak istiyorsan, 'gençlerin önüne geçeceğim' diyor ya, hakkını kullanmak istiyorsan, gençlere veya yaşlılarla kimle yürürsen yürü, o senin tercihin. Kanuni kurallar içinde yürüyorsan, ne gösteri yapmak istiyorsan, ne söylemek istiyorsan söylersin. Tek parti CHP'si gününde değiliz. İsteyen yürür, görüşünü beyan eder. “ ifadelerini kullandı.

"ÖZGÜRLÜKLER ÜLKESİ İNŞAA ETTİK"

"Biz özgürlükler ülkesi inşaa ettik." diyen Davutoğlu, "Yürürsün, kimse de karışmaz, kanuni şartlar içinde. Ama açık söyleyeyim, bu yasa geçtikten sonra eğer eline molotof kokteyli alırsan, Kılıçdaroğlu ya da başka biri, kim olursa olsun, alioğlu, velioğlu arasında, Kılıçdaroğlu arasında bir fark yok. Aynı muameleyi sen de görürsün. Şimdi soruyorum Kastamonulular, molotof kokteyli niye alınır ele? Şenlik yapmak için mi, düğün yapmak için mi? Yoksa birilerini yakmak, bir yerleri yıkmak, terör estirmek için mi? Bu molotof kokteyli ile genç bir kızımızın belediye otobüsünde nasıl yandığını biz biliriz.” şeklinde konuştu.

Davutoğlu, şöyle devam etti: “Kılıçdaroğlu'nun bu direniş çağrısını yaptığı gün, yani dün Pensilvanya'daki zat var ya, hani paralel çetenin başındaki zat, New York Times'ta bir makale yayınladı ve bütün muhalefet unsurlarını birleşmeye çağırdı, aynen Kılıçdaroğlu gibi, aynen dün muhalefet adına Demirtaş'ın 'bütün muhalefet partileri birleşip bu yasayı engelleyelim' dediği gibi, aynen Bahçeli gibi, Türkiye'yi Kuzey Kore'ye benzeten Bahçeli gibi, bu Pensilvanya'daki ihanet çetesinin başı da dün New York Times'ta Türkiye'ye açıkça hakaret eden bir makale yayınladı. Nasıl bir koalisyonla karşı karşıya olduğumuzu görüyor musunuz? Nasıl bir koalisyonla mücadele etmek zorunda olduğumuzu görüyor musunuz? Bir tarafta Türkiye'de farklı siyasi kanaatlere sahip olduğunu iddia eden üç parti, mesele milletin huzuru, asayişi söz konusu olduğunda, o huzuru bozmak için bir araya gelmeye karar veriyorlar, diğer taraftan da bunu destekleyen ses, bunu destekleyen söz Philadelphia'dan, New York'tan geliyor."

"HÜKÜMET CUMHURBAŞKANI İLE UYUM İÇİNDE"

Hükümetin cumhurbaşkanı ile uyum içinde çalıştığını söyleyen Davutoğlu, “Biz hükümeti kurar kurmaz, Sayın Cumhurbaşkanımızla tam bir uyum içinde, belki de Cumhuriyet tarihindeki en uyumlu cumhurbaşkanı-başbakan ilişkisini sürdürerek yolumuza devam ederken, onlar bir taraftan 6-7 Ekim ve Kobani olayları gibi birtakım tuzaklara kalkıştılar. Diğer taraftan her türlü kumpasın arayışı içine girdiler. Şimdi de dikkat ediniz, dünden itibaren kendi aralarında koalisyon arayışı içindeler. Gizli, açık bazı ortaklık hesapları olduğunu biliyorduk. Ama dün ortaya çıktı ki, 6-7 Ekim olaylarını kışkırtan HDP ile o olaylardan sonra aldığımız bu tedbirlere karşı çıkan MHP aynı noktada bir yerde buluşuyor. Yine dün yapılan konuşmalardan ortaya çıktı ki; Türkiye'de demokrasi istediğini söyleyen HDP aslında demokrasi değil, şiddet istiyor. Molotof kokteyline, sapanlara ve maskelere dayalı bir şiddet ortamı istiyor. MHP de neredeyse aynı yaklaşımla getirdiğimiz kanuna karşı çıkacağını ifade ediyor. Kılıçdaroğlu ise öne çıkıp mücadele edecekmiş. Biz bu sınavlardan çok geçtik. Bu devlet bu tür sınavlardan çok geçti. Bu millet bu tür perde arkası pazarlıklara dayalı siyasetle çok hesaplaştı." diye konuştu.