Başbakan Ahmet Davutoğlu, AK Parti’nin 12 yıllık başarı hikâyesini dünyadaki karanlık odakların çekemediğini belirterek, "Gayri safi milli hasılasını dört kat büyüten, kendisi büyüdüğü gibi dünyaya en fazla insani yardım yapan ülke oldu Türkiye Cumhuriyeti Devleti. İşte bundan rahatsızlar." dedi. AK Parti Muğla İl Kongresi'nde konuşan Davutoğlu, Dışişleri bakanı olarak bu şehri ziyaret ettiğinde sokakları dolaştığını hatırlatarak, Şahidî Hazretleri'nin iznini almak için huzuruna vardığını söyledi. Ülkenin her yerinin cennet olduğunu, her vatandaşın gönül dostu olduğunu anlatan Başbakan Davutoğlu, "Son ziyaretimde şöyle demiştim: Beni Muğla bakanı olarak görün. Bütün Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanı olmakla birlikte özellikle beni Muğla başbakanı olarak görün. Sizden söz istiyoruz. Bu milletin yürüyüşünde, devlete ve millete hizmet kazandırmış olan AK Parti'yi, Haziran 2015 seçimlerinde Muğla’da birinci parti yapmanızı istiyorum. Öyle bir birlik ve beraberlik göstereceksiniz ki, seçimlere kadar öyle bir aşkla çalışacaksınız ki inşallah Muğla'da birinci parti olacak, yüzde 50'yi de aşacak." diye konuştu.

Başbakan Davutoğlu, vatanın her bir köşesine âşık olduklarını dile getirerek, "Artvin yaylalarıyla Muğla'nın koyları bize aynı heyecanı verir. Erzurum ile Edirne’de aynı aşkı hissederiz. Hakkâri'de de, Balıkesir’de de, İzmir’de de aynı dille konuşuruz, çünkü bizim dilimiz birlik dilidir, gönül dilidir, muhabbet dilidir, aşk dilidir, dava dilidir bizim dilimiz. Bizden hiçbir zaman ikiyüzlü veya iki dilli bir siyaset görmeyeceksiniz." ifadelerini kullandı. Türkiye’de bazı siyasi partilerin doğuda olup batıda olmadığını belirten Davutoğlu, "Bazıları doğuda var, batıda yok, bazıları İç Anadolu’da var, diğer yerlerde yok. Milliyetçilik nedir bilir misiniz? Anadolu’nun, Trakya’nın her bir köşesinde var olmaktır milletçilik. Vatanperverlik, vatanın her bir köşesinde dava bayrağını dalgalandırmaktır. Bizimle diğerleri arasındaki fark bu. Diğerleri konjonktürel partilerdir, geçici siyasetler içindedirler. Hep koalisyon kurarlar başkalarıyla. Türkiye, 12 yıldır bir başarı hikâyesi yazıyor. Neden 1,5 yıldır üzerimize geliyorlar biliyor musunuz? Neden bizi Gezi provokasyonlarıyla sarsmaya çalıştılar biliyor musunuz? Neden 17-25 Aralık’ta bir paralel çete, dışarıdaki işbirlikçileriyle AK Parti hareketine karşı bir darbe teşebbüsünde bulundu? Neden geçtiğimiz 19 Ocak’ta, Suriye’deki kardeşlerimize yardım götüren TIR’ları basmaya kalktılar? Neden benim odamı dinlemeye kalktılar? Neden Cumhurbaşkanımız'ın odasını dinlemeye kalktılar? Çünkü birileri Türkiye’nin yükselişinden rahatsız." şeklinde konuştu.

Davutoğlu, birilerinin İslâmiyet'in terörle anılmasını istediğine dikkat çekerek, “Birileri İslam dünyasından, Türk dünyasından hep olumsuz haberler çıksın istiyor. 12 yıl önce başlayan bu kutlu yürüyüşte AK Parti, öylesine güzel bir başarı hikâyesi oluşturdu ki dünyadaki bütün karanlık odakları rahatsız etti. Gayri safi milli hasılasını dört kat büyüten, kendisi büyüdüğü gibi dünyaya en fazla insani yardım yapan ülke oldu Türkiye Cumhuriyeti Devleti. İşte bundan rahatsızlar. Kolumuzu kanadımızı gerip mazlumları, masumları himaye etmemizden rahatsızlar. Onlar rahatsız olsunlar, Allah şahit ki biz, mazlumları ve masumları himaye etmeye devam edeceğiz. Filistin’e destek olmaya devam edeceğiz. Onlar TIR’ları bassalar da biz Suriye’deki bayır bucak Türklerine sahip çıktık ve sahip çıkacağız. Bu başarı hikâyesini durduramayacaklar.” diye konuştu. Milletin iradesinden başka hiçbir şeyin bu topraklarda hükmedemeyeceğini kaydeden Başbakan Ahmet Davutoğlu, “Onlar hesap verecek. Sadece onlar değil, onlarla işbirliği yapan CHP de hesap verecek. Şimdi cumhuriyet ideallerine sahip çıkan CHP’nin seçmenlerine sesleniyorum, 10 Ağustos seçimlerine giderken böyle bir tezgâhla çatı aday tespit ettiler, talimatla aday tespit ettiler. CHP, kendisine güvenip cumhuriyetin başına bir CHP’li aday göstermeye cesaret gösteremedi. Bunların cumhuriyetçiliği bu kadar. Dışarıdan ithal bir aday buldular. Kimse oturduğu yerden cumhuriyetçilik yapamaz. Cumhuriyetinizin ikbali de, izzeti de AK Parti iktidarıyla zirveye çıkmıştır. Onların dönemindeki yönetimlerde, 90’lı yıllarda, 2002’de Türkiye, 2011 krizi sonrasında IMF memurlarından yardım dilenir haldeydi. Rabbimiz ve milletimiz bizim yanımızdadır.” dedi.