Başbakan Ahmet Davutoğlu, Türkiye’yi tehdit niteliği taşıyan 3 terör örgütünden DHKP-C ile PKK arasında son dönemde ortaya çıkan terör işbirliğinin farkında olduklarını açıkladı. Davutoğlu, “Bunu istihbari olarak söylüyorum. Bu 3 terör örgütünün de karargahları, Türkiye’ye dönük planlama yaptığı bütün mekanlar, Türkiye’de kullanmak için depoladıkları bütün silahlar yok edilene, tasfiye edilene kadar bu operasyonlar gerekirse sürür. Ne zaman biz tehdidin mahiyetinde bir azalma olduğunu veya yok olma durumunda olduğunu görürsek o zaman tekrar değerlendirme yaparız. 3. dalga bu kapsamdaki bütün hedefleri kapsamaktadır.” diye konuştu.

Başbakan Ahmet Davutoğlu, İstanbul’a hareketinden önce Esenboğa Havalimanı'nda basın mensuplarının gündeme ilişkin sorularını cevapladı.

“İstanbul’da yarın bir yürüyüş planlanmıştı valilik tarafından bu iptal edildi. Gerekçesi var mı?” sorusuna Davutoğlu, “Toplantı ve gösteri yapma hakkına herkes sahiptir. Türkiye özgür ve demokratik bir ülke. Gösterilen yerler var oralarla yapabilirler. Ama daha herhangi bir izin ve düzenleme talebi olmaksızın insanları şu güzergah üzerinde yürüyüşe davet etmek, o orada o güzergah üzerinde olacak trafik, o anda o güzergah üzerinde olacak güvenlik riskleri o güzergah çerçevesinde yaşanacak vatandaşların hak, hukukunu ihlal edebilecek gelişmelerle ilgili bütün sorumluluk valilik ve emniyet görevlileri üzerindeyken kimse tek taraflı olarak şuradan şuraya yürüyeceğiz herkeste gelsin diye çağrıda bulunamaz. O zaman onların tam aksi düşünceye sahip olan bir grup aynı güzergah üzerinde yürüme talebinde bulunsa biz devlet olarak bu iki grubun birbirine karşı oluşabilecek şiddet ortamını nasıl kontrol altına alacağız. Bugün sosyal medyada aynı güzergahta bir başka grup tam da onlara karşı grup yürüme talebinde çağrısında bulunursa ne olacak. Türkiye herkesin, özgürlük herkesin hakkıdır. Ama özgürlükler başkalarının özgürlük alanını daraltacak şekilde davranamaz. O güzergahta seyahat edecek olan insanların seyahat özgürlüğü o güzergahta hayatını idame ettiren insanların güvenliği onların o güzergahta onların yürüyüş yapma özgürlüğü kadar önemlidir. Kesinlikle önceden izin almadan ve güvenlik tedbirleri alınmadan tam da böyle kritik aşama da bir yürüyüşe izin vermeyiz. İstanbul’da bellidir. 8 yerde tespit edilmiştir. Gitsinler orada barış içinde ne diyorlarsa desinler. Hiçbir engellemeyle karşılaşmayacaklar. Güvenlik birimlerimiz onların güvenliğini sağlayacak. He diyorlarsa söylesinler. Ama şu olmayacak. Hiçbirinin elinde silah ve yüzünde maske olmayacak. Açık söylüyorum. Hiçbirinin yüzünde maske elinde silah olmayacak. Özellikle gençlerimizi aldatarak bu şekilde maceralara yöneltmek istendiğini bildiğimiz için ailelere, anne babalara seslenmek istiyorum. Daha önce yaşanan acıların benzeri acıların yaşanmasını hepimizin engellemesi lazım. Yüzüne maske takan, eline silah alan, terör eylemi gerçekleştirmek için harekete geçmiş demektir. Bunu son çıkardığımız yasa ile yasal çerçeveye oturttuk. Polisimizi şehit edenler yüzleri maskeleri unsurlardı. Toplantı ve gösteri yapma hakkı vardır. Kullanılabilir. Gösterilen yerlerde barış içinde toplanabilirler.” cevabını verdi.

'CHP’NİN TBMM’Yİ OLAĞANÜSTÜ TOPLANTI TALEBİNE OLUMLU YAKLAŞIYORUZ'

“CHP Çarşamba günü TBMM’yi olağanüstü toplantıya çağırdı. AK Parti olarak TBMM’ye gidecek mi? ortak bir deklarasyon o gün şekillenebilir mi?” sorusuna Davutoğlu şu cevabı verdi: “Dün, Meclis Başkanı ile konuyu görüştük. Böyle dönemlerde TBMM nihai istişare makamıdır. Dolayısıyla bu olağanüstü toplantı talebine olumlu yaklaşıyoruz. Partiler Grup Başkanvekillerimiz de temas halinde. Muhtemelen çarşamba günü yapılacak ve biz de Meclisimiz ile bu son operasyonlarla ilgili de bilgilendirme imkanı bulmuş olacağız. Orada bir deklarasyon çıkarsa memnuniyet duyarız. Nihayet kapalı kulaklar açıldı deriz, kapalı gönüller açıldı deriz. Ümit ederim genel başkanlar böyle bir ortak tavra gelecek olgunluğu gösterirler."

Operasyonlarla ilgili 3. dalganın kapsamının sorulması üzerine Davutoğlu, “Bu kapsamı bütün detayıyla paylaşmam mümkün değil. Ama Türkiye’yi tehdit niteliği taşıyan bütün bu 3 terör örgütünün de DHKP-C’nin de Kandil’de ne yaptığını biliyoruz. Burada DHKP-C ile PKK arasında son dönemde ortaya çıkan terör işbirliğinin farkındayız. Bunu istihbari olarak söylüyorum. Bu 3 terör örgütünün de karargahları, Türkiye’ye dönük planlama yaptığı bütün mekanlar, Türkiye’de kullanmak için depoladıkları bütün silahlar yok edilene tasfiye edilene kadar bu operasyonlar gerekirse sürür. Gerekirse sürer. Ne zaman biz tehdidin mahiyetinde bir azalma olduğunu veya yok olma durumunda olduğunu görürsek o zaman tekrar değerlendirme yaparız. 3. dalga bu kapsamdaki bütün hedefleri kapsamaktadır.” şeklinde konuştu.