Başbakan Ahmet Davutoğlu, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ve Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) ile koalisyon görüşmelerinin başarısızlıkla sonuçlanmasının ardından hükümeti kurma görevini 'gerekmesi halinde' iade edeceğini söyledi. Davutoğlu, “Bir yeni adım atmayı gerektirecek bir tablo yok. MKYK yetkilendirmiş olduğu için MKYK ile paylaşır paylaşmaz, Sayın Cumhurbaşkanımız ile istişare edeceğim. O istişare neticesinde gerekmesi halinde görevimi iade edeceğim.” dedi. Davutoğlu, MHP'den de herhangi bir karşı öneri gelmediğini aktardı.

Başbakan Ahmet Davutoğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile TBMM’de yaptığı görüşmenin ardından AK Parti Genel Merkezi’nde bir basın toplantısı düzenledi.

Bahçeli'nin koalisyon imkanı görmediğini ve erken seçime de destek vermediğini ifade ettiği açıklamasının ardından gazetecilerin sorularını cevaplayan Davutoğlu’na, hükümeti kurma görevini Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a iade edip etmeyeceği soruldu.

GÖREVİ İADE KONUSUNA İSTİŞARELERDEN SONRA KARAR VERECEK

İstişareler neticesinde bir değerlendirme yapacağını belirten Davutoğlu, şunları kaydetti: "Bu tablo maalesef bütün çabalarımızı, kamuoyumuz takip ediyor ilk günden itibaren ne kadar yoğun bir çaba sarf ettiğimizi ve olabilecek bütün ihtimalleri yine bu salonda geçen hafta '9 opsiyon zihnimde var' demiştim, maalesef bugün Bahçeli ile kalan 4 opsiyon da gördüğünüz gibi, Sayın Bahçeli’nin daha konuşmanın başında bunların olamayacağını söylemesi ile mümkün olmadı. Şimdi nihayet bir çözüm bulma sanatı. Bir sorunlar yumağından bir netice üretme sanatı. Bu anlamda hiçbir kapıyı kapatmış değiliz. Tekrar konuları ele alabiliriz. Ancak şu anki tablo itibariyle koalisyon ihtimalini gerçekleştirebilecek bir yol gözükmüyor. Bana da hükümet kurma görevi, ülkeyi hükümetsiz bırakmamak çerçevesinde tevdi edildiği için bununla ilgili elimden geleni yapmış olduğum konusunda tamamıyla manen mutmainim. Elimden gelen bütün çabayı gösterdim. Buna Sayın Kılıçdaroğlu da Bahçeli de şahittir. Kamuoyu da şahittir. Yapılabilecek herhangi bir başka yol olmuş olsaydı onu da denemekten imtina etmezdim. Ama aynı şekilde siyaset belli kurallar ve ilkelerle yürüdüğü zaman saygınlığını koruyabilir. Anayasamızın 116. maddesi bu tür durumlarda nasıl bir yol takınılacağı hususunda bir süreç öngörüyor. Sayın Cumhurbaşkanımızın takdir etmesi durumunda 23 Ağustos’tan sonra ülkenin erken seçime gitmesi çerçevesinde buna gidecek süreç içinde daha neler yaşanır bunu benim takdir etmem mümkün değil. Ancak şunu ifade edeyim; 9 Temmuz’dan bu yana olabilecek bütün yolları denediğime inanıyorum. Üretilebilecek bütün formülleri muhataplarımla paylaştığıma inanıyorum. Bugün 4 formül üzerine konuştuk. Ama zemin yoksa karşı muhatabım olan genel başkanların kendi karar süreçlerine de saygım sonsuz. Bu anlamda bir yeni adım atmayı gerektirecek bir tablo yok. MKYK yetkilendirmiş olduğu için MKYK ile paylaşır paylaşmaz Sayın Cumhurbaşkanımız ile istişare edeceğim. O istişare neticesinde gerekmesi halinde görevimi iade edeceğim."

MHP'DEN BİR TEKLİF GELMEDİ

'Görüşmede Bahçeli'nin MHP adına kendilerine bir teklif sunup sunmadığının' sorulması üzerine Davutoğlu, kendilerine herhangi bir teklif gelmediğini vurguladı. Davutoğlu, şöyle konuştu: "Böyle bir öneri MHP tarafından getirilmedi. Dediğim gibi güvenlik ve terörle mücadele bağlamında benim yaptığım bilgilendirmenin hemen sonrasında Sayın Bahçeli zaten almış oldukları kararı ifade ettiler. Kendi tezekkürleri istişareleri sonucunda gelmiş oldukları kararı ifade ettiler. Koalisyonu bu 4 şartları, kendi değerlendirmeleri, bizim tarafımızdan bu 4 şart müzakere edilmiş değildir. Müzakere sonucunda bir anlaşmazlık söz konusu değil. Sayın Bahçeli bu konularda kendisi baktığında bir koalisyon zemininin olmadığını ifade etti, bu 4 şart çerçevesinde. Daha sonra diğer ihtimalleri de yani azınlık hükümetine destek, kısa süreli bir erken seçim hükümeti ve bir erken seçim kararının da mümkün olmadığını ifade etti. Daha doğrusu bunlar geldiğinden kendilerinin hayır diyeceklerini ifade etti. 'Meclis açılır olağanüstü bir toplantı yapılırsa erken seçim teklifi ile gelmeniz halinde buna da katılır ve hayır deriz' dedi. Bunları tekrar ayrılırken kendisi ile teyiden konuştuk. Önemli olan burada karşılıklı dürüstlük içinde kamuoyumuzla her şeyi paylaşmak. Bu konuda da Sayın Bahçeli son derece açık ve samimi gördüğümü ifade edeyim. Bunları zikrettikten sonra 2 genel başkan, 2 akademisyen, 2 devlet adamı olarak ben zikredilen hususlarla ilgili kanaatlerimizi ayrıca paylaştım. Karşı bir teklif dolayısıyla bize gelmiş değil. Bizde bir teklif üzerinden bunlar konuşulmuş değil. Başta pozisyon zaten netleşmişti. Ama toplantı süresince de son derece karşılıklı açık yürekli bir istişare imkanı bulduk."