Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Paris’te teröre karşı ilkesel tutumumuzda ne kadar kararlıysak Hz. Peygamber(SAV)'in onurunu korumak konusunda da o kadar kararlıyız. Türkiye söz konusu olduğunda bu ülkede Hz. Peygamber'e hakaret edilmesine izin vermeyiz." dedi. İsrail devlet yöneticileri için "Eğer zorba arıyorlarsa aynaya baksınlar." tabirini kullanan Davutoğlu, Cizre'de ölen 12 yaşındaki çocuğun da emniyet güçlerinin kurşunu ile öldürülmediğini kaydetti.

Avrupa Birliği (AB) ile temaslarda bulunmak üzere Brüksel’e giden Başbakan Davutoğlu, gazetecilerin sorularını cevapladı. Davutoğlu, Cumhuriyet gazetesinin, Fransız mizah dergisi Charlie Hebdo’da yayınlanan Hz. Muhammed (Sav) karikatürünü basması üzerine yaşanan gelişmelere ilişkin soruya, bu hususta 3 ilkesel tutumları olduğunu belirtti. Davutoğlu, dünyanın neresinde olursa olsun, hangi gerekçeyle olursa olsun terör saldırılarına karşı olduklarını söyledi. Terör saldırılarına karşı olmaları sebebiyle Paris’teki yürüyüşe katılarak Türkiye’nin uluslar arası dayanışmadaki yerini, öncülüğünü tereddüt etmeden gösterdiklerini vurgulayan Davutoğlu, ikinci ilkesel tutumlarını "Basın özgürlüğü hakaret etme özgürlüğü anlamına gelmez." diye açıkladı. Davutoğlu, "Hele he bu bizim şahsiyetimizden, kişiliklerimizden çok daha büyük anlam taşıyan ve alamlere rahmet olan bir peygambere yönelik bir hakaret ise bu basın özgürlüğü değil. Kimse, kimseye hakaret özgürlüğüne sahip değil. Hele hele bu 1,5 milyar insanın inandığı ve alemlere rahmet olarak gördüğü bir kişi, dini önder, peygamberle ilgiliyse buna basın özgürlüğü denmez." dedi.

"BU AÇIK BİR TAHRİKTİR"

Bu anlamda Türkiye’de çok büyük kitlelerin büyük hassasiyetleri olduğuna işaret eden Davutoğlu, "Şahsına gelebilecek bir hakareti dahi müsamaha ile en azından sabırla karşılayabilecek olan insanlar Hz. Peygamber'e bir hakaret olduğunda bunu o ölçüde karşılamayacağı da açıktır. Hal böyle iken ve Türkiye’de bu hassasiyet var iken birileri Hz. Peygamber'e hakaret niteliği taşıyan bir karikatürü, bir görüşü basıyor ise burada bir tahrik vardır. Toplumun bu hasasiyetini bileceksiniz ama buna rağmen o karikatürü basacaksınız, altına bir takım yazılar yazacaksınız. Bu açık bir tahriktir." diye konuştu.

"İlkesel olarak yine hiçbir şekilde herhangi bir insana yapıldığında karşı çıktığımız gibi Hz. Peygamber'e yapılacak hakarete de karşı çıkarız. Tutumumuz açıktır nettir." diyen Davutoğlu, şöyle devam etti: "Paris’te teröre karşı ilkesel tutumumuzda ne kadar karalıysak, Hz. Peygamber'in onurunu korumak konusunda da o kadar kararlıyız. Hiç kimse bunu yapamaz. Bu sebeple her Müslüman bütün varlığını ortaya koyacak nitelikte bir hassasiyete sahiptir. Bunu basın özgürlüğü ile ilişkilendirmek doğru değil. Başka yerlerde ilişkilendirilebilir, o ülkelerin kendi tutumlarıdır. Türkiye söz konusu olduğunda bu ülkede Hz Peygamber'e hakaret edilmesine izin vermeyiz. Bu çok açık ve net ilkesel bir tutumdur."

"BİRİSİ BU TAHRİKİ YAPARSA BİZ DE TEDBİRİ ALIRIZ"

Davutoğlu, bu konu ilgili basın kuruluşları nezdinde de izah edildiğine işaret ederek, "Bu kadar hassas bir süreçten geçiyoruz ve açık bir tahrik niteliği taşıyan bir tavır takınılıyorsa, bunu da hakarete varan, özgürlüğe dair yanlış kanaat olduğu kadar bir başka hesap da var mı sorusunu beraberinde getirir. Eğer tahrik, hakaret söz konusu ise ortaya çıkabilecek herhangi bir güvenlik problemini kontrol altına almak için her türlü tedbir alınabilir. Kimse de bunu bir baskı olarak nitelendirmemelidir. Açıkça neredeyse ‘gelin bize saldırın’ gibi bir hakaret karikatürü basacaksınız. İster istemez herhangi bir gerilimi engellemek için güvenlik güçlerimiz tedbiri alır. Türkiye’nin her köşesinde her türlü tedbiri alırız. Geçmişte yaşanmış bazı acı olaylar gibi olayların yaşanmasına izin vermeyiz. Bu ülke insanın Hz. Peygamber'e olan saygısını dünya alem bilir. Biz de hükümet olarak basın özgürlüğü ile hakaret etme alçaklığını yan yana koymayız. Birisi bu tahriki yaparsa da tedbiri alırız." şeklinde konuştu.

NETANYAHU VE LEBERMAN’A CEVAP

Başbakan Ahmet Davutoğlu’na, İsrail Başbakanı Netanyahu ile Dışişleri Bakanı Avigdor Lieberman’ın Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Netanyahu'nun Paris'teki yürüyüşe katılmasını eleştiren sözlerine tepkisi de soruldu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tutumunun doğru olduğunu belirten Ahmet Davutoğlu, şöyle dedi:
"Paris’te bulunduğumda açıkçası son ana kadar İsrail Başbakanı'nın katılacağına dair bir bilgi yoktu. Son anda katıldı. Orada da yalnızları oynamak durumunda kaldı. Paris’te katliam yapan teröristler ne kadar insanlık suçu işlemişlerse, Gazze’de plajda oynayan çocukları hava bombardımanı ile katleden, binlerce evi yok eden, her fırsatta Filistinli öldürmeyi neredeyse doğal hale getiren, uluslar arası sularda seyreden yardım gemisine operasyon yapıp vatandaşlarımızı katleden bir hükümetin başı olarak Netanyahu, aynı Paris katliamını yapan teröristler gibi insanlık suçu işlemiştir. Bundan kaçamaz. Orada bulunması insanlık vicdanı ile aynı perspektifte olaya baktığını göstermez. Lieberman’a cevap vermeye bile tenezzül etmem."

"EĞER ZORBA ARIYORLARSA AYNAYA BAKSINLAR"

Davutoğlu sözlerini, "Eğer Türkiye Cumhurbaşkanı'nı Yahudi düşmanlığı gibi bir şeye itham edecekse gitsin Türkiye’ye tarihi boyu sığınmış olan Musevi toplumunun öncülerine sorsunlar Türkiye’nin Yahudi karşıtı olup olmadığını. Kim zulmederse bunun karşısında da tereddütsüz dururuz. Gocunduğumuz bir şey yok. Türkiye’nin tarihinde hiçbir zaman antisemitizm olmadı, gettolar olmadı, herhangi bir din mensubu tahkir edilmedi, öldürülmedi, etnik kıyıma tabi tutulmadı. Onun için biz vicdanımızdan gelen şey ne ise onu söyleriz. Eğer zorba arıyorlarsa aynaya baksınlar." diye sürdürdü.

"CİZRE’DE 12 YAŞINDAKİ ÇOCUĞU EMNİYET GÜÇLERİMİZ ÖLDÜRMEDİ"

Başbakan Davutoğlu, Cizre’de 12 yaşındaki çocuğun öldürülmesi ve Cizre’nin çözüm sürecinde maşa olarak kullanıldığı konularına da değindi.

İçişleri Bakanı Efkan Ala’dan aldığı son bilgilere göre, Cizre’de hayatını kaybeden çocuğun herhangi bir şekilde emniyet görevlilerinin kurşunları ile öldürülmesinin söz konusu olmadığını vurgulayan Davutoğlu, "Orada ne fiili bir müdahale ne de gaz kullanımı söz konusu oldu. Bu konuda açıklamalar yapıldı, araştırmalar da devam ediyor. Böyle bir iddia üzerinden gerginlik yaratmaya çalışanlar provokatörlerdir. Türkiye’nin her bir ilçesi, beldesi, sokağı kamu düzeni anlamında aynı önemi taşır. Bunun için alınması gereken tedbirler ne ise hepsinin alınması talimatını verdi. Her şeyden önce Cizre’de ve Türkiye’de vatandaşlarımızı sükunete davet ediyorum. Güvenlik görevlilerimiz azami dikkatlidirler. Cizre’de de her türlü tedbiri alma kararlılığımızdan kimsenin şüphe etmemesi lazım." ifadelerini kullandı.

BRÜKSEL’DEN GECE DÖNECEK

Başbakan Davutoğlu, Brüksel ziyareti kapsamında AB Konseyi Başkanı Donald Tusk, Avrupa Komisyonu Başkanı Jean Claude Juncker ve AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi ve Komisyon Başkan Yardımcısı Federica Mogherini ile Türkiye-AB ilişkileri ve bölgedeki son gelişmeler hakkında görüş alışverişinde bulunacak.

Davutoğlu ayrıca 'Friends of Europe' adlı düşünce kuruluşu tarafından düzenlenecek toplantıya katılarak konuşma yapacak. Belçika’da yaşayan vatandaşlarla bir araya gelecek
Başbakan, gece geç vakit yurda dönecek.