Başbakan Ahmet Davutoğlu, çözüm sürecine ilişkin, "Biz hükümet olarak bütün bu konularda hazırlıklarımızı yaptık. Her türlü çalışmanın da yürütülmesi konusunda arkadaşlara da gerekli talimatları verdik. Birkaç kanaldan bu anlamda çalışmalar sürdürülüyor. Tabi neticesini de hep birlikte göreceğiz. İnşallah bu bahar Türkiye'de çok daha güzel bir siyasi ortamda da, sosyal ortamda da güzel bir bahar havasının gelmesini sağlayacak gelişmelere sahne olur." dedi.

Davutoğlu, Ordu'da Doğu Karadeniz Projesi Eylem Planı'nı (DOKAP) açıkladı. Daha sonra bir gazetecinin çözüm sürecine ilişkin sorusuna cevap veren Davutoğlu, şunları söyledi:

"Çözüm süreci sabırla yönetilmesi gereken bir süreç. Nitekim 2005 yılında sayın cumhurbaşkanımızın Diyarbakır konuşmasından bu yana yaklaşık 10 yıldır her türlü yöntemi ve her türlü çalışmayı sürdürerek nihayete eriştirmek istediğimiz hayati, milli bir projedir. Son iki yıl içinde önemli bir ivme kazanıldı. Ama maalesef 2013 Mayıs'ında tam da silahlı unsurların Türkiye'yi terk etmesi ve silahlı mücadeleye son verilmesi beklentisi oluşmuşken önce Gezi olayları dolayısıyla ortaya çıkan provokatif atmosfer, daha sonra Türkiye'ye ve hükümetimize dönük bir çok komplo girişimleri -17\25 Aralık gibi- bu süreçte bazı aksamalara yol açtı. Ama geçen sene bu konudaki en önemli adım haziran ayında yasal bir çerçevenin çıkarılması ile sağlandı. 6-7 Ekim olaylarının olumsuz etkileri aşıldıktan sonra biz hükümet olarak yasanın gerektirdiği çözüm süreci kurullarını oluşturduk ve yoğun bir tempo ile de bu konularda mesafe kat edilmesi için çalışmaları sürdürdük."

Davutoğlu, şöyle devam etti: "Doğrudur; son haftalarda bu tempo arttı. Dikkat ederseniz iki gün önce de ben Ankara'da tekrar çözüm süreci kurulunu topladım, son gelişmeleri değerlendirdik. Artık özellikle de Türkiye'de bütün siyasi görüşlerin rahatlıkla katılabildiği, serbest seçimlerin gerçekleşeceği bir ortama girmişken beklentimiz ve olması gereken şey Türkiye'de artık hangi görüş olursa olsun demokratik siyaseti benimsemesi ve silahlı mücadeleden veya yöntemlerden tümüyle uzaklaşması lazım. Bu açık iradeyi görmek arzusundayız. Bu açık irade ortaya çıktığında Türkiye'de demokratik siyasetin alanı da genişleyecek, her şey çok daha rahat şartlarda konuşulur hale gelecek. Ama 6-7 Ekim olaylarında olduğu gibi eğer tekrar provokatif şiddet ortamına dönülmesi yönüne bir eğilim olursa tabi bu konuda tavrımız da açık ve nettir. Ümit ederiz ki herkes bütün bu yaşanan süreçlerden gerekli dersi almıştır ve önümüzdeki günlerde kamuoyumuzda olumlu yankılar yapacak güzel gelişmelerin olması yönünde gerekli adımlar atılır. Biz hükümet olarak bütün bu konularda hazırlıklarımızı yaptık. Her türlü çalışmanın da yürütülmesi konusunda arkadaşlara da gerekli talimatları verdik. Birkaç kanaldan bu anlamda çalışmalar sürdürülüyor. Tabi neticesini de hep birlikte göreceğiz. İnşallah bu bahar Türkiye'de çok daha güzel bir siyasi ortamda da, sosyal ortamda da güzel bir bahar havasının gelmesini sağlayacak gelişmelere sahne olur."