Başbakan Ahmet Davutoğlu, İç Güvenlik Paketi'nin önümüzdeki hafta Meclis'te görüşülmeye başlanacağını belirterek, "Bu hafta, işte buradan söylüyorum; herkes bir sınav yaşayacak. Kim vandalların yanında kim karşısında ortaya çıkacak. Kim molotofkokteylinin yanında kim karşısında ortaya çıkacak. Kim Kobani olaylarının arkasında ve yanında kim karşısında ortaya çıkacak." dedi.

Davutoğlu, Kemal Yazıcıoğlu Spor Salonu'nda düzenlenen AK Parti Ordu 5. Olağan İl Kongresi'nde konuştu.

Salondakilerin "Bize Reis'in emanetisin" sloganları üzerine Davutoğlu, "İstanbul'da da söyledim. Reis'in bütün emanetlerine sahip çıktık; çıkmaya devam edeceğiz inşallah." ifadesini kullandı.

Davutoğlu, şunları söyledi: "Geçen 2013 Mayıs’ından itibaren Türk demokrasisine, Türkiye'nin huzuruna darbe vurmak isteyenler her kanattan, her koldan çalıştılar. Gezi provokasyonları yaptılar, başaramadılar. 17-25 Aralık provokasyonları yaptılar, başaramadılar ve 30 Mart'ta yerel seçimlerde, tam da şimdi olduğu gibi birileri kaos tacirliği yaparken, kriz tacirliği yaparken zor şartlarda seçimlere gittik. Bütün Türkiye'de bir demokrasi destanı yazdık; ama en büyük destanlardan birini Ordu yazdı, 20'de 20..."

Davutoğlu, şöyle devam etti: "Kılıçdaroğlu'nun partisi lime lime dökülüyor. Her gün birileri istifa ediyor. Birileri parti değiştiriyor. Ulusalcılar var, yenilikçiler var, mezhepçiler var, ocular var, bucular var. Ama milletin yolunda giden yok. Öyle veya böyle CHP kendi kriziyle uğraşıyor. Şişli Belediyesi'ni dahi çözemediler. Hala Şişli Belediyesi ile ilgili her gün CHP'liler birbirlerine saldırıyor. Biz ise bütün Türkiye'yi ilmik ilmik örüyoruz."

"HİÇ ÖNÜMÜZE GEÇEMEYECEKLER"
"Kılıçdaroğlu'na vurduğumuzda Pensilvanya dinliyor. Pensilvanya'ya vurduğumuzda Kılıçdaroğlu dinliyor. Bunları birbirinden ayırt etmek mümkün değil." diyen Davutoğlu, MHP'yi de şu sözlerle eleştirdi: "Kırşehir'e gitmiştim, Sayın Cumhurbaşkanımız da Kırşehir'e gitti. Arkasından Sayın Bahçeli'de Kırşehir'e gitti ve bizleri takiben dedi ki 'nefesimiz ensenizde'. Ben de grup toplantısında da söyledim şimdi söylüyorum. Niye nefesi ensemizde biliyor musunuz? Çünkü bizi hep ensemizden takip edecek, hiç önümüze geçemeyecekler, hep arkadan takip edecekler. Onların hayalleri bizim gerçeklerimize ulaşamaz. Bizim hayallerimiz ise Türkiye'nin geleceğini ilmik ilmik dokuyan hayaller. Ne Kılıçdaroğlu, ne Bahçeli, ne Demirtaş, ne de Pensilvanya'nın tuzakları, Türkiye'nin hayallerinin gerçekleşmesine engel olamayacak. Biz inadına 'demokrasi' demeye devam edeceğiz. İnadına 'milli birlik', 'barış', 'çözüm süreci', 'kardeşlik' demeye devam edeceğiz."

İç Güvenlik Paketi'ne değinen Davutoğlu, "İç Güvenlik Paketi'ni Meclis'e sunduk diye, aslında İç Güvenlik ve Özgürlüklerin Korunması Paketi tam adı, sunduk diye hepsi sinir uçlarına dokunmuşçasına ayağa kalkıyor. Bu hafta bu yasa görüşülmeye başlanacak. Bu yasanın tek hedefi vardır. Türkiye'de özgürlüklerin hakkıyla korunması ve Türkiye'nin huzurunu bozacak hiçbir provokatöre fırsat tanınmaması. Şimdi diyorlar ki bu paket özgürlükleri kısıtlayacak. İşte bir kez daha Ordu'dan sesleniyorum: Kılıçdaroğlu, Bahçeli, Demirtaş, eğer paketi okuduysanız, söyleyin, nerede sizi rahatsız eden ne var? Ama Pensilvanya'dan gelen talimatla hareket ediyorsanız o sizin bileceğiniz bir şey. Nedir bu pakette olan? Molotof kokteyli ile kimse gösteri yapamayacak. Yani bir yerde, bir grup vatandaşımız toplantı ve gösteri yürüyüşü yapıyorsa, o vatandaşların arasına kimse molotof kokteyliyle giremeyecek. Bunun nesine karşı çıkıyorsun Kılıçdaroğlu ya da Bahçeli ya da Demirtaş? Niyetiniz gösteri meydanlarına molotof kokteyli ile girmek mi?" diye konuştu.

"KILIÇDAROĞLU GEZİ PROVOKATÖRÜ"
Davutoğlu, şöyle devam etti: "Siz ne yaparsanız yapın bundan sonra toplantı ve gösteri yürüyüşü yapmak isteyen herkes yapacak. Ama molotof kokteyli kullanmak isteyen varsa o meydana giremeyecek. Şimdi Bahçeli'ye soruyorum? Kılıçdaroğlu'nu anladık, Gezi provokatörü ve orada olayları çıkaranlardan biri... Bahçeli sen de mi molotof kokteylini savunuyorsun? Yine diyorlar ki 'yüzlerine maske takmada ne var'? Şimdi aziz Ordulular, alnı açık yüzü açık Ordulular, yüzünü gizleyen var mı burada? Kimse yüzünü gizliyor mu? Çünkü sizin saklayacağınız bir şey yok. Kimliğiniz aktır, alnınız aktır, partiniz aktır. Ama onlar yüzlerini saklıyorlar."

Davutoğlu, şunları kaydetti: "Eğer Kılıçdaroğlu çok meraklıysa, gösterilere maskeyle gitsin. Ne yapmak istiyorlar? Çünkü sandıktan ümitleri yok, çünkü halka gitmekte cesaretleri yok. İstiyorlar ki seçim öncesinde bir kaos çıksın. Önümüzdeki hafta demokratik bir şekilde Meclis'te her türlü eleştiriyi getirirler. Ama Meclis'te herhangi bir şekilde Meclis kurallarına aykırı bir tavra müsamaha etmeyiz. Kılıçdaroğlu'nun söylediği gibi eğer halkı tahrik ederek meydanlara çıkarlarsa, toplantı ve gösteri yürüyüşleri içinde gösteri yaparlarsa serbest ama halkı tahrik ederlerse aynı kurallar onlar için de geçerlidir. Biz bir daha bu ülkenin sokaklarını Vandallara, teröristlere terk etmeyeceğiz."

"Kılıçdaroğlu'nun kafasındaki plan Türkiye'yi seçimden önce kaosa götürmek." diyen Davutoğlu, "Biz o planlara ne boyun eğeriz, ne fırsat veririz. Onun için çağrımı bir kez daha yapıyorum; Kılıçdaroğlu, kendine güveniyorsan, halkı sokağa çağırma, halkı bizim gibi sandığa çağır sandığa, sandığa çağır." ifadelerini kullandı.

"BONZAİ BAHÇELİ, BONZAİ KILIÇDAROĞLU"
Davutoğlu, şöyle devam etti: "Yine ne var bu pakette? Diyoruz ki bu pakette, bonzai kullananlara da uyuşturucu muamelesi yapılacak. Bu milletin çocuklarını, gençlerini şu yüzleri pak, tertemiz gençliğimizi birisi bonzai ile zehirlemek isterse ki yapıyorlar, biz bunlara sessiz mi kalacağız? Eğer Mecliste bu yasayı engellemeye kalkarlarsa onların hepsine 'bonzai taraftarları' diyeceğiz, bonzai taraftarları... 'Bonzai Bahçeli, bonzai Kılıdaroğlu, molotof Bahçeli, molotof Kılıçdaroğlu, unvanları bu olacak. Neyi savunduklarını bilsinler."

Davutoğlu, "Bu yasa millete olan güveni yansıtan bir yasa, bu yasa millet ile devleti huzur ekseninde buluşturan bir yasa." diyerek, şunları söyledi: "Bu hafta, işte buradan söylüyorum; herkes bir sınav yaşayacak. Kim vandalların yanında kim karşısında ortaya çıkacak. Kim molotofkokteylinin yanında kim karşısında ortaya çıkacak. Kim Kobani olaylarının arkasında ve yanında kim karşısında ortaya çıkacak. Biz yaptığımız her yasada, her düzenlemede sadece milletimizin huzurunu, milletimizin özgürlüklerini, demokrasimizin standardını ve geleceğini planlarız."

"CUMHURBAŞKANIMIZ 'SES VERİN' DEYİNCEYE KADAR SUSTULAR"
Amerika'da üç Müslüman'ın öldürülmesine ABD ve Avrupalı yetkililerin sustuğunu vurgulayan Davutoğlu, şunları kaydetti: "Sesleri uzun süre çıkmadı. Ta ki biz sorgulayıp, Sayın Cumhurbaşkanımız sorgulayıp, bizler sorgulayıp 'ses çıkarın' deyinceye kadar sustular. Buradan bir kez daha sesleniyoruz; dünyada nerede zulüm varsa ona karşı Karadeniz dalgaları gibi kararlı, Karadeniz dağları gibi dik durmak boynumuzun borcudur. ''Nasıl Gazze'ye bombalar yağdığında, İsrail'e karşı sesimizi yükseltmişsek, nasıl Suriye'deki zalim Esed, kardeşlerimize her etnik ve mezhebi kökenden kardeşlerimize zulümle, kimyasal silahlarla saldırdığında sesimizi yükseltmişsek, nasıl Arakan'da Müslümanlar zulüm gördüğünde sesimizi yükseltmişsek, nasıl Somali'de Müslümanlar büyük bir açlık içindeyken sesimizi yükselttiysek, Amerika'da ya da Avrupa'da, dünyanın neresinde olursa olsun, İslam karşıtlığına karşı da sesimizi yükseltmeye kararlıyız. Orada yükselen ırkçılığa karşı dimdik durma konusunda da kararlıyız. Dünyayı bir samimiyet testine çağırıyoruz. Fransa'da teröre karşı yürüyüş olduğunda, Paris'te yürüyen dünya liderleri arasında 77 milyon Türk'ü temsilen ben de vardım. Herhangi bir yerde terör olduğunda önce kınayan hep biz olduk, şimdi sınav vaktidir aynı kararlılığı Avrupa'dan, ABD'den BM'den beklemek bizim en tabii hakkımızdır."

Ordu'daki yatırımları da anlatan Davutoğlu, şöyle konuştu: ''İnşallah Ordu-Giresun Havalimanını açıyoruz. Bu çerçevede Giresun'u, Ordu'yu bütün Karadeniz'i nasıl Karadeniz sahil yoluyla birleştirmişsek, inşallah şimdi dağları da 'Yeşil Yol'la Karadeniz'in bütün yaylalarını birleştireceğiz. Biz Ordu'nun dağlarını Karadeniz'in dağlarını Ferhat aşkıyla deliyoruz, muhabbeti Karadeniz'in dalgalarından İç Anadolu'ya, Karadeniz dağları üzerinden gönderiyoruz."