Başbakan Ahmet Davutoğlu, 81 ilden gelen gençlik temsilcilerine, Türkiye Cumhuriyeti’nin yüzyıllık tarihinde gençlerin yaşadıkları sıkıntıları özetledikten sonra tavsiyelerde bulundu. Davutoğlu, “Ne olur, ne olursa olsun, hangi gerekçeyle olursa olsun hiçbir gencimizin bir başka gencimize şiddet uygulamasını mazur göremeyiz. Hiçbir şekilde şiddet uygulamayın. Nefret kültürünün olduğu yerde huzur olmaz.” dedi.

Çankaya Köşkü’nde ki kabulde konuşan Başbakan Davutoğlu, kendi iktidarları döneminde demokrasiyi yaygınlaştırarak, özgürlükçü kurumsal yapıyı güçlendirerek gençlerin önünü açtıklarını anlattı. Gençlerin gözlerindeki ışığı gördüğünde hayatına yeni bir direnç yeni bir enerji katıldığını hep hissettiğini söyleyen Davutoğlu, “Üniversitede okurken bütün hedefim, planlamam bir üniversite öğretim üyesi olarak yeni yetişecek neslin zihnini, entelektüel birikimini gelecek ve istikbal düşüncesini şekillendirecek akademik ilmi faaliyetler içinde olmaktı. Hep hayatımı gençlerle geçireceğimi düşünmüştüm. Üniversite yıllarımdan itibaren de gençlerden hiç kopmadım. Gerek Türkiye gerek yurtdışında akademisyenlik yaparken hep gençlerle birlikte gelecek noktasındaki ideallerimizi paylaşmaya önem verdim. Şimdi başbakan olarak Türkiye’nin bütün gençliği yanımda. Sizin gibi şu andan bir salonda mutlu bir şekilde bir arada bulunma bahtiyarlığını yaşayanlar dışında öylesine gençler var ki Suriyeli, Filistinli, Somalili gençler. Biraz önce bilgi aldım, yakından takip ediyorum. Myanmar’dan bir gelecek için botlara binip Tayland, Malezya’ya açılan 6 bine yakın insan arasındaki gençler, yarını bilmiyorlar onların bir 19 Mayıs’ı yok. Onların belki bırakın gelecek planlaması yarın veya ertesi saati planlayacak imkanları yok.“ dedi.

'ÖZGÜRLÜKÇÜ BİR ORTAMIN ORTAYA ÇIKMASI İÇİN GAYRET SARF ETTİK'

2001 yıllında yazdığı Stratejik Derinlik’ adlı kitabına da atıfta bulunan Davutoğlu, Türkiye’nin parlak bir geleceği yürüyeceği iddiasında bulunduğunda, Türkiye’nin sadece kendisi için değil başka ülkeler için de uluslararası alanda adalet arayışı içerisine gireceği bir vizyon belirlemesi yapmaya çalıştığında birçok insanın bu çabayı tebessümle karşıladığını ve 'Nasıl parçalanmış bir ülkeden böyle çıkarabiliyor sunuz?' ifadesini hüzünle hatırladığını aktardı. Şimdi aradan 14 yıl geçtikten sonra dünyada nerede bir forum, bir düşünce, platform varsa orada özgün bir görüş getirecek bir Türkiye Cumhuriyeti temsilcisi olacağını ifade eden Davutoğlu, şöyle devam etti:
“Bizim için bu anlamda hedef son 12 yıl içinde bir taraftan düşünce özgürlüğünü kısıtlayan gençlerin önünü tıkayan bütün o baskıcı geçmişi unutturmak, olağanüstü hali kaldırmak, eğitim yasaklarını kaldırmak, başörtüsü dahil kılık kıyafetlerle ilgili yasakları kaldırmak, katsayı zulmünü kaldırmak. Bütün bu karabulut gibi gençlerin geleceği üzerindeki ortamı temizledik tabiri caiz ise. Ve özgürlükçü bir ortamın ortaya çıkması için gayret sarf ettik sonra da büyük bir kurumsal yenilenmeye yöneldik.”

'BİRİNE ZULÜM YAPILDIĞINDA MUTLAKA AYAĞA KALKIN'

Başbakan Davutoğlu, gençlere “İnsan onuru kavramını temel şiar edinin. Nerede olursa olsun insan onurunu zedeleyen bir davranış varsa onu zedeleyen davranışı kim yaparsa yapsın karşı çıkın, onuru zedelenen kim varsa onun yanında olun. Din, mezhep, etnik ayrımı yapmayın. Tamam ile bütün odağınızı insan onuru üzerine odaklayın. Eğer bir olay oluyor da siz genç olduğunuz halde gazete sayfalarında bunu görüp ona tepki vermiyorsanız kusura bakmayın yaş olarak genç olabilirsiniz ama psikolojik olarak genç değilsinizdir. Genç denen insan nerede bir haksızlık, insan onurunu zedeleyen bir davranış, zulüm görürse kime yapıldığı ayrımını gözetmeksizin ayağa kalkar ve ona karşı sesini yükseltir. Biz gençliğimizde bunu şiar edinmiştik.
Hiç çekinmeyin siz özgür bir ülkenin çocuklarısınız. Artık ne tek parti dönemindeyiz, ne darbe dönemindeyiz, ne cunta dönemindeyiz, ne 12 Eylül’deyiz ne 28 Şubat’ta. Sizi sınırlayan hiçbir şey yok. Yanlış bir şey gördüğünüzde sesinizi yükseltmekten hiç çekinmeyin. Dünyanın neresinde olursa olsun birine zulüm yapıldığında mutlaka ayağa kalkın. Bu çok önemli bir şey tarihi, anı yaşayın. O tarihin içinde aktığınızı hep hissedin, tarihten kopmayın. Gençler olarak aranızda farklı görüşler olabilir. Birbiriyle aynı düşünen yekpare bir gençlik ancak Nazi döneminde olur ya da Sovyetler döneminde totaliter rejimlerde. Genç dediğin farklı düşünür, genç dediğin ihtilaf eder. Hepiniz bir birey şahsiyetli kişilersiniz. Her biriniz tarihe bir çentik atacaksınız. Ne olur, ne olursa olsun, hangi gerekçeyle olursa olsun hiçbir gencimizin bir başka gencimize şiddet uygulamasını mazur göremeyiz. Hiçbir şekilde şiddet uygulamayın. Nefret kültürünün olduğu yerde huzur olmaz.“ tavsiyelerde bulundu.

DAVUTOĞLU’NUN İLKOKULDA YAZDIĞI MEKTUBU

Başbakan Davutoğlu konuşmasının sonunda eşi ile birlikte gençlerin yazdığı şiirleri dinledi. Bilgecan isimli 7. sınıf öğrencisinin şiir okumasının ardından ilkokuldayken 1971 yılında ‘gelecekte ne olmak istiyorsunuz’ başlığı ile yazdığı bir mektup hakkında bilgi verdi.
Vatan, millet, gelecek iddiasını anlattığı mektubunun Başbakan Başdanışmanı olduğunda öğretmenin sakladığı 30 yıl önce yazdığı mektubunu babasına verdiğini belirtti.