Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Çevremizdeki istikrarsızlıklar bize açık bir şekilde gösterdi ki Türkiye füze ve uzay teknolojisini geliştirmek durumundadır. Eğer önümüzdeki 100 yılda bekamızı teminat altına alacaksak mutlaka füze ve uzay teknolojisinde dünyanın en önemli alt yapılarından birine sahip olmak zorundayız. Hazırlıklarını tamamlamakta olduğumuz uzay ajansıyla ilgili yasayı da en kısa zamanda Meclisimize sevk etme konusunda kararlıyız." dedi.

Ahmet Davutoğlu, Konya'nın Karapınar ilçesinde Milli Savunma Bakanlığı Atış ve Test Değerlendirme Merkezi'nin açılışına katıldı.

Günümüzde artık orduların sayısal büyüklüğü kadar teknolojik kapasitesinin de önemli olduğunu kaydeden Davutoğlu, "Bu teknolojilere sahip olmak aslında savaşmadan savaşı kazanmak anlamına gelir. Çünkü caydırıcılık karşı tarafa gerekli mesajı verir. Bugün burada bu caydırıcılığın biraz önce izlediğimiz örnekleri bağlamında uygulama merkezinde gözlenecek önemli altyapılarına şahit oluyoruz. Uygulama merkezi, eminim ziyaret edenleri, uygulama merkezindeki tatbikatlara, çalışmalara katılacak olan yabancı dost askeri ve silahlı kuvvetler unsurlarını da hayranlıkla izleyecekleri bir altyapı niteliği taşıyacaktır. 5 kilometre genişliğinde 40 kilometre uzunluğunda ve bu anlamda karadan karaya atılacak bütün roket ve füzeleri de test edebileceğimiz geniş kapsamlır bir çalışmadan bahsediyoruz.” diye konuştu.

"COĞRAFLAR KADERİNİZDİR, DEĞİŞTİREMEZSİNİZ"

Coğrafyaların ülkelerin kaderi olduğunu kaydeden Davutoğlu, “Coğrafyanızı taşıyamazsınız, tarihinizi değiştiremezsiniz. Çanakkale Savaşı nasıl değiştirilemeyecek tarihi bir vakaysa, bu topraklar üzerinde coğrafya üzerinde bağımsız olabilmek için kudretli olmak da tarihi bir derstir. Kudretli olamayan ülkeler zor coğrafyalarda hayatiyetlerini sürdüremezler. Kudretli olamayan ülkelerin bazı rahat coğrafyalarda varlıklarını sürdürdükleri mümkündür ama zor coğrafyalarda, dünya jeopolitiğinin merkezini teşkil eden alanlarda varlıklarını sürdürmeleri kesinlikle mümkün değildi. Bu topraklar jeopolitik kıymet bakımından altın değerindedir. Ama altın değerindeki bir toprağı korumak da kudretli bir iradeyi gerekli kılar." şeklinde konuştu.

"Etrafımızda bir ateş çemberi var." diye Davutoğlu, şöyle devam etti: "Bu ateş çemberi bazen Türkiye’nin komşu ülkelerinden mülteci akınlar şeklinde ülkemizi etkiliyor, bazen de istikrarsızlık unsurları olarak ülkemizi etkiliyor. Türkiye bir taraftan kudretini, silahlı kuvvetlerin kapasitesini yansıtırken diğer taraftan da sivil ve demokratik altyapısıyla ülke vatandaşlarının aidiyet bilincini güçlendirmek durumundadır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti sınırları içindeki bütün vatandaşlarımızın herhangi bir etnik ve mezhebi ayrım olmaksızın İstiklal Marşı’nın, Çanakkale Savaşı’nın o derin anlamına sahip çıkacakları ortak aidiyet bilincidir esas itibariyle bizim ülkemizi koruyacak olan. Bu aidiyet bilinci sarsıldığında, etnik ve mezhep çatışmalarının körüklendiğinde ülkelerin ne duruma düşecekleri Suriye ve Irak örneklerinde gözlerimizin önündedir. Türkiye tabii ki Suriye ve Irak’tan çok daha kudretli ve muktedirdir. Ancak esas itibariyle bu kudreti temin edecek olan, bu kudrete kaynak sağlayacak olan husus, ülkemizin iç siyasi yapısının hiçbir ayrımcılığa, hiçbir etnik ve mezhebi temele kimliğe dayanmayan ortak vatandaşlık bilinciyle tahkim edilmesidir. Bugünlerde üzerinde yoğun bir şekilde çalıştığımız çözüm süreci böyle bir stratejinin eseridir. Çözüm süreciyle yapmak istediğimiz şey, bir daha Türkiye'yi herhangi bir başka ülkede görülecek şekilde, etnik ve mezhebi ayrımlara yönelecek tarzda bir tehlikenin içine çekilmesinin önüne geçmektir."

Davutoğlu konuşmasının ardından Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, eski Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan ve diğer yetkililerle kurdele keserek Milli Savunma Bakanlığı Atış Test ve Değerlendirme Merkezi'nin açılışını gerçekleştirdi.