Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Ağrı'daki çatışmaya ilişkin çatışmasızlık ortamının sağlanabilmesi için devletin gerekli tedbirleri almadığını iddia etti. Çözüm sürecinin devlet eliyle baltalanmak istendiği savunuldu.

Ağrı'daki çatışmaya ilişkin yazılı bir açıklama yapan DBP, iki yılı aşkın bir süredir devam eden çözüm süreci boyunca partilerinin ve çözüm sürecinde muhatap olan Öcalan'ın şimdiye kadar defalarca uyarı yapmasına karşılık bu süreçte savaşsız, çatışmasız bir ortamın oluşturulması için gerekli tedbirlerin devlet güçleri tarafından alınmadığını öne sürdü. Ağrı'daki çatışmanın da bu sebepten kaynaklandığının ileri sürüldüğü açıklamada, bu sürecin devam edebilmesi açısından devletin üzerine düşen sorumlulukları yerine getirme noktasında samimiyetsiz davrandığı iddia edildi. Ortaya konulan samimiyetsiz pratiklerin sonucu insanların hayatlarını kaybettiğinin dile getirildiği açıklamada, "Çözüm süreci tartışmalarının başladığı günden bugüne kadar keşif uçuşlarının gerçekleştirilmesi, havan ve top atışlarının gerçekleştiriliyor olması esasında bugün yaşanan olayların her an gelişebileceğini göstermekteydi. Gelişen süreç devlet erkanının belirttiği gibi çözüm sürecinin karşısında olanların pratiğidir fakat devlet içerisinde kendisini kurumsallaştırmış bir yapının pratiğidir. Evet çözüm süreci baltalanmak istenmiştir fakat bu devlet eliyle gerçekleştirilmeye çalışılmıştır. Nitekim olaylar sırasında hükümet yetkililerince özellikle sosyal medya aracılığıyla yapılan açıklamalar savaşı kışkırtan niteliktedir. Bu açıklamalar da çok net bir biçimde yaşanan çatışma ortamlarının bir hükümet politikası olarak ortaya çıktığını göstermektedir. Bu tarz çatışmaya çekmeye çalışan tutumların taraflar arasında güvensizliğe neden olduğunun farkındalığıyla hükümeti daha doğru bir tutum geliştirmeye çağırıyoruz. Aksi takdirde halkların hayalini kurduğu barış ortamının gerçekleşemeyeceğini belirtiyoruz." denildi.

'SİLVAN OLAYINA BENZER BİR PLANLAMADIR'

DBP, açıklamasında şu ifadeleri kullandı: "Kürt halkı tıpkı şimdiye kadar olduğu gibi Ağrı'da yaşanan çatışmalar sırasında da barış yanlısı tutumunu ortaya koymuş, çatışmasızlık halinin devamının sağlanabilmesi insanların yaşamını yitirmemesi için olay yerine giderek çatışmaları durdurmaya çalışırken silahların hedefi haline gelmişlerdir. Valinin talimatıyla gerçekleştirilen operasyon tam bir provakasyon girişimidir. Silvan olayına benzer bir planlamadır. Halkın canlı kalkan olarak araya girmesiyle daha büyük kayıpların yaşanmasının önüne geçilmiştir. Bedenlerini çatışmalar karşısında kalkan eden halka karşı da saldırıda bulunulmuştur. Askerlerin helikopterden açtığı ateş sonucu HDP ilçe eski başkanı Cezmi Budak ve onları korumak isteyen bir HPG'li yaşamını yitirmiş, MEYA-DER temsilcisi Cenap İlboğa ise yaralanmıştır. Yaşanan çatışma çatışmasızlık halinin ihlalidir, onlarca insanın yaşamını yitirmesine yol açabilecek bu olayın faillerinden birisi validir, diğerleri ise araştırılmalı, ardındaki güçler açığa çıkartılmalıdır. Halkları için çatışmasız ortam sağlamak devletin görevidir. Bu temelde hükümeti çatışma ortamı yaratmaya çalışma tutumundan vazgeçmeye, halkı için huzurlu bir ortam sağlamaya çağırıyor, bu konudaki sorumluluklarını bir kez daha vurguluyoruz. Bu süreç böyle gitmez. Devlet üzerine düşen sorumlulukları bir an önce yerine getirmelidir. Aksi takdirde gelişecek tüm olumsuzluklardan devlet sorumlu olacaktır. Bizler de bu temelde yaşanan olaylarda yaşamını yitirenlere Allah'tan rahmet, ailelerine ve halkımıza baş sağlığı diliyoruz."