Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, “Acımız ve öfkemiz büyük ama hesap soracak kadar gücümüz ve cesaretimiz vardır. Onların hepsinin hukuk karşısında hesabı sorulacak. Gizli saklı bir katliamla değil, aleni bir katliamla karşı karşıyayız.” dedi.

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, HDP İzmir Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, HDP Ankara Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, Ankara Garı’ndaki patlamada yaralananları hastanede ziyaret etti. Ziyaret çıkışında, basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Demirtaş, sözlerine, ‘Türkiye’nin dört bir yanından gelip sadece ülkemde barış istiyorum, diyen yürekli insanların her birine binlerce selam olsun’ diyerek başladı. Demirtaş, “Her birinin yürüdüğü her yola bu ülkede hepimiz o kadar ihtiyaç duyuyorduk ki, sizler buraya gelerek bugün Ankara’da barış duygularını ve taleplerini görünür hale getirerek önemli bir iş yapmaya çalıştık. Barış ihtiyacı olanların, onu özleyenlerin, barış ona sevdalı olanların ancak tutkusudur. Barıştan ürkenler, korkanlar da var. Bugün bir kez daha ortaya çıktı. Barışa her yaklaştığımızda vahşice, barbarca saldırılanlar bugün Ankara’da da maalesef ki, bu katliamı hayata geçirdiler.” ifadelerini kullandı.

Hastane önündeki vatandaşlara da seslenen Demirtaş, “Acının büyük olduğunun farkındayız. Hep birlikte yaşıyoruz ama burası hastane. Hem bizim yaralılarımız var hem onun dışında çok sayıda hasta var. Ameliyatta olan var. Buradaki bütün arkadaşlarımızın hastane çalışmalarının da kolaylaştıracak bir tutum içinde olması lazım. Sağ olsunlar, hastane emekçileri canla başla çaba sarf ediyorlar. Tedavisi tamamlanmak üzere olanlar var. Bu konuda zaten bir koordinasyonumuz var. Bütün gelişmeleri yakından takip ediyoruz. Özellikle kent dışından gelen bütün ailelerimiz burada ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde bir koordinasyonla kendilerine destek olacağımız hazırlığı yapmış durumdayız.” diye konuştu.

‘Bugünleri atlatacağız’ diyen Demirtaş, şunları kaydetti: ”Bizi iyileştirecek en güçlü ilaç moraldir. Bizde yok edemedikleri de odur. Bu barbarların gözümüzde umudu, heyecanı gördükleri an çıldırdıkları andır. Biz, bu ülkede barış isteyenler kazanacağız. Acımız ve öfkemiz büyük ama hesap soracak kadar gücümüz ve cesaretimiz vardır. Onların hepsinin hukuk karşısında hesabı sorulacak. Gizli saklı bir katliamla değil, aleni bir katliamla karşı karşıyayız. Diyarbakır ve Suruç’un devamıyla karşı karşıyayız.”