HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, katıldığı bir televizyon programında çözüm süreciyle ilgili 10 madde açıklamasının ardından kendisini suçlayan ifadeler kullanan Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ı istifaya davet etti. Demirtaş, “Resmen olay bitsin diye elinde geleni yapıyor. Barış sürecine bu kadar tahammülsüzse kendisine istifa etmesini tavsiye ederim.” dedi.

Antalya’da bir grup sanayici ve işverenle bir araya gelen HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını cevapladı. Katıldığı bir televizyon programında çözüm süreciyle ilgili açıkladığı 10 maddenin ardından Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın Kandil ağzıyla konuştukları yönündeki suçlamasına da cevap veren Demirtaş, “Çözüm süreci Bülent Arınç’ın tarzıyla ve onun yaklaşımıyla sürdürseydi bugünlere gelmezdi. Kendisi bu işi bozmak için bayağı bir süredir çaba sarf ediyor, çözüm süreci bir yerlerde tıkansın diye. Biz de aynı üslupla cevap verip, süreci tıkayalım diye sayın Arınç özel olarak çaba sarf ediyor. Bunun bilinmesinde fayda var. Büyük bir rahatsızlık duyduğunu biliyoruz. Bülent Arınç çözüm sürecinden rahatsızlık duyuyor. Söylemlerini biraz buna bağlıyorum.” diye konuştu.

Dile getirdiği 10 maddenin Bakanlar Kurulu’nda, hükümetin çözüm sürece kurulunda ve İmralı’da tartışılıp üzerinde uzlaşma sağlandığına değinen Demirtaş, Arınç’ın yaklaşımını gayrı ciddi bulduğunu ifade etti. Demirtaş, Bülent Arınç’la ilgili şunları söyledi: “Hükümet sözcüsünün gayri ciddi yaklaşımları bırakmasında fayda var. Barış ve çözüm sürecini desteklemeyen bir Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü olabilir mi? Resmen olay bitsin diye elinde geleni yapıyor. Barış sürecine bu kadar tahammülsüz ise kendisine istifa etmesini tavsiye ederim. Ya hükümet sözcülüğünden ya bakanlıktan ayrılsın. Bu şekilde kendisinin tahrikleriyle bu iş yürümüyor, zorlanıyoruz doğrusu.”

'28 ŞUBAT DARBE SÜRECİYLE YÜZLEŞİLEMEDİ. BUGÜN BAŞKA BİR ANTİDEMOKRATİK TARZDAN VE UYGULAMADAN SÖZ EDEBİLİRİZ'

Selahattin Demirtaş 28 Şubat’ın yıl dönümüyle ilgili de şunları söyledi: “Aradan geçen süreçte 28 Şubat darbe süreciyle yüzleşilemedi. Bugün başka bir antidemokratik tarzdan ve uygulamadan söz edebiliriz. Bu ülkede şuanda bir tek adamlık sistemi var. Geçmişte ordu siyaset üzerinde vesayet kuruyor idiyse şuanda tek bir kişi, sıfatı cumhurbaşkanı olmakla birlikte, Merkez Bankası’ndan bir kaymakama kadar, bir ressamdan şaire kadar, yüksek mahkemeden parlamentoya kadar her yere müdahale eden, her yere talimatlar yağdıran, öfkeyle hareket eden bir cumhurbaşkanı var. Bunun vesayetten nasıl bir farkı olabilir ki. 28 Şubat zihniyetinden nasıl bir farklı olabilir ki. 28 Şubat mağduru sıfatıyla hareket edenler bu mağduriyeti kullanarak bir şekildi iktidara geldiler. Şimdi iktidarda çok daha yanlış, antidemokratik bir anlayışla Türkiye’yi yönetmeye çalışıyorlar.”

GÜVENLİK PAKETİ

Güvenlik paketin geriye kalan kısmının geçmemesi için ellerinden geleni yapacaklarına değinen Demirtaş, şöyle konuştu: “Geçen iki hafta içinde Meclis başkan vekilleri AKP’li milletvekilleriydi. Çok yanlı bir tutum sergilediler. AKP grubunun haklarını korudular, muhalefetinkini ihlal ettiler. Buna rağmen iki haftada yarısına gelinebildi. Önümüzdeki iki hafta muhalefetin iki temsilcisi parlamentoyu yönetecek. Dolayısıyla iç tüzük tam olarak uygulanırsa bile geri kalan yarıyı bir ayda ancak geçirebilirler. Bu da martın sonuna denk gelir ki parlamentonun kapanma zamanıdır. Yasa çıkmadan parlamento kapanabilir. Muhalefet direnirse bunu başarabilir.”

BARAJ KONUSU

HDP’nin oylarının yüzde 10’luk seçim barajının sınırında olduğunu ifade eden Demirtaş yaptırdıkları anketlerin barajı aşacaklarını gösterdiğini belirterek, “Farklı şirketlerin yaptırdığı anketlerin ortalaması alındığında oy oranlarının yüzde 9,5 ile 9,8 arasında olduğu görülüyor. Barajı aşmaya çok yakın olduğumuzun göstergesi. Seçime doğru bu oranın artacağını düşünüyoruz.” dedi. Yapacakları çalışmalar ile seçime kadar bu oranın biraz daha artacağını tahmin ettiğini dile getiren Demirtaş, iktidar yanlısı anket şirketlerinin yaptığı araştırmalara ise itibar edilmemesini istedi.

EHVENİ ŞER DEĞİLİZ

HDP’nin barajı aşamayıp Meclis dışı kalması ihtimaliyle ilgili bir soru üzerine AKP’nin ilk iktidar olduğu 2002 yılında da parlamento dışındı olduklarını hatırlatan Demirtaş, “O dönem suçlanan biz değildik.” dedi. Her siyasi partinin seçimleri kazanarak iktidar olmak için kurulduğuna işaret eden Demirtaş, seçimlere bağımsız adaylarla girmesinin HDP’ye haksızlık olacağı değerlendirmesinde bulundu. Seçmenin terchini partilerinden yana yapmaması halinde Meclis dışında kalmaları ihtimali de bulunduğunu dile getiren Demirtaş, ancak bunun ‘büyük bir felaket’ olmayacağını söyleyerek şöyle dedi: “Panik havasıyla, AKP bir kez daha tek başına iktidar olacak, anayasayı değiştirip başkanlık sistemini oturtacak, bizim geleceğimiz kararacak diye korkmanın da anlamı yok.” dedi.

AK Parti tek başına iktidar olup, anayasayı değiştirecek çoğunluğu elde etse bile yeni anayasa yapıp, başkanlık sistemini kurmada başarılı olamayacağını savunan Demirtaş, “Bunun koşulları yok bu ülkede.” dedi. Kendilerine AK Parti’den ve yapabileceklerinden korkulduğu için oy verilmemesini isteyen Demirtaş şöyle konuştu: "Şu hissiyatla HDP’ye oy vermek mecburiyetinde kalınmasın. Biz ehveni şer değiliz. Kötünün iyisi değiliz. Biz gerçekten Türkiye için iyi olanı anlatmaya, yapmaya çalışıyoruz. İnsanlar AKP’den korktukları için HDP’ye oy versin istemiyoruz.”

'SARAYIN SULTANI BİR TEK GÜN BİLE BAŞKANLIK YAŞAYAMAYACAK'

Demirtaş sözlerini şöyle sürdürdü: “AKP’den korktuğu için bize oy verin ilkesizliğine düşmeyeceğiz. Biz ne korku üzerinden siyaset yapmak istiyoruz ne de korkutarak. Geleceğe dair korkular üzerinden siyasi rant elde etmek istemiyoruz. HDP, Türkiye’deki bütün siyaset yapma biçimlerini değiştirmek istiyor. İktidar olma biçimlerini değiştirmek istiyor. Bunun koşulları hiçbir zaman olmadığı şekilde bugün önümüzde geniş bir fırsat olarak dururken biz bu fırsatı kaçırırsak buna üzülürüz. Yoksa AKP bir kez daha iktidar olunca, ben kendi öz gücümüzü baktığımızda korkmamamız gerektiğini düşünüyorum. Biz bu iktidarı şu veya bu şekilde alaşağı edeceğiz. Kendini sarayın sahibi zanneden sultanlar bu ülkede asla başkan olamayacaklar, başkanlığını tek bir günü bile yaşayamayacaklar.”

'EVDE OTURACAK HALİMİZ YOK'

Konuşması içinde “HDP baraj altında kalırsa ne olur?” diye soran Demirtaş cevabı da yine kendisi verdi: “Korkacak bir şey yok. Biz kötü bir senaryo üzerinden değil ama doğrusu, iyisi, hızlısı varken ki HDP’nin barajı aşması bunu sağlayacak en kolay yoldur, bunu gerçekleştirmeye çalışıyoruz. Yoksa baraj altında kalınca gidip evimizde oturacak halimiz yok. Türkiye’nin dördüncü büyük partisiyiz. Sadece Meclis grubumuz eksik kalacak. Onun dışında partimizin bütün faaliyetleri, çalışmaları devam edecek.”