HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, koalisyon görüşmelerinin sonuçsuz kalması ile ilgili “Davutoğlu’nun bir an önce görevi iade etmesi lazım. Koalisyon seçeneğinin kalmadığını kendisi ifade etti. Cumhurbaşkanının da süre dolmadan önce teamül olarak ikinci partiyi görevlendirmesi beklenir.” dedi. Demirtaş, başkanlık sistemini de olası bir erken genel seçimle birlikte yapılacak referandum ile halka sorulmasının uygun olacağını vurguladı.

'SARAY DARBESİNE KARŞI HALK SANDIKTA GEREKLİ İRADEYİ ORTAYA KOYACAK'

Selahattin Demirtaş, HDP genel merkez binası önünde MYK toplantısı öncesinde basın mensuplarının sorularını cevapladı. Koalisyon hükümetinin kurulmamasına ilişkin açıklamalarda bulunan Demirtaş, '7 Haziran akşamından sonra Türkiye’ye yeni bir sayfa açılabilirdi' ifadesinde bulunup konuşmasına şöyle devam etti: “Fakat maalesef olmadı. Halkın iradesine saygı duymayan yaklaşımla Türkiye karşı karşıya. Görünen o ki bir seçim daha yapılmadan Türkiye’de siyasette taşlar yerine oturmayacak. Bu saray darbesine karşı da halk sandıkta gerekli iradeyi ortaya koyarak Türkiye’nin önünü açacak bir sonuç çıkaracaktır. Davutoğlu’nun bir an önce görevi iade etmesi lazım. Koalisyon seçeneğinin kalmadığını kendisi ifade etti. Cumhurbaşkanının da süre dolmadan önce teamül olarak ikinci partiyi görevlendirmesi beklenir.”

'BU SİYASETTEKİ DARBE GÜNLERİ DE ATLATILACAK'

CHP’nin verilen görevi kabul edip etmeyeceğinin CHP’nin kendi kararının olduğunu belirten Demirtaş, “45 gün içinde bir koalisyon kurulmayacağı netleşirse bir seçim hükümetiyle Türkiye’nin en kısa zamanda seçime gitmesi tekrar seçimde bu defa kalıcı bir sonucun Türkiye’nin önünü açacak bir sonucun ortaya çıkması için hepimizin gayret göstermesi lazım. Bu siyasetteki darbe günleri de atlatılacak.” diye konuştu.

Herkesin demokratik sandık sonuçlarına saygı duyması gerektiğini dile getiren Demirtaş, “Olası bir seçim hükümetinde partimizin görev alıp almayacağını birazdan değerlendireceğiz. Elbette biz ülkenin yönetilmesi konusunda hiçbir sorumluluktan kaçmadık. Fakat tavrımızın ne olacağı partimizin yetkili organları ile netleştireceğiz.” şeklinde konuştu.

'TÜRKİYE’DE HİÇBİR SORUNUN SİLAHLA ÇÖZÜLMESİ MÜMKÜN DEĞİLDİR'

'Şirvan, Şemdilli, Varto'da yaşanan olaylar var. Bu konuda bir şeyler yapacak mısınız?' sorusuna Demirtaş, "Heyetlerimiz sürekli orada, çalışmalar yürütüyorlar. Gelinen durum çok vahim, kaygı verici. Türkiye’de hiçbir sorunun silahla çözülmesi mümkün değildir. Biz bütün sorunların müzakere ve diyalogla, barışçıl yöntemlerle çözülmesi tavrımızı sürdürüyoruz. Sayın Cumhurbaşkanı ve hükümetin yapması gereken şey diyalog kanallarını açmak müzakereye dönmektir. Bu kadar büyük bir siyasi körlükle ülkeyi her gün yeni tehlikelerle karşı karşıya bırakmaya kimsenin hakkı yoktur. Silahların susması lazım" diye cevapladı.

'CHP KOALİSYON GÖREVİNİ ALIRSA MEMNUNİYETLE GÖRÜŞÜRÜZ'

'CHP’ye azınlık hükümeti kurma görevi verilirse CHP’nin kuracağı hükümete destek verir misiniz? Erdoğan bundan mı çekiniyor?' sorusuna Demirtaş şöyle cevap verdi: “CHP görev alırsa partileri ziyaret edecektir. Başbakanı biz hiç bir zaman ilkelerimiz doğrultusunda hükümeti desteklemeyiz demedik. Bunu Davutoğlu’na partimizi ziyaretinde açıkça ifade ettik. Koalisyon kuramazsanız. Erken seçime girmek istemiyorsanız, ilkelerimiz ortada, partimizin kapısı açık. Tekrar HDP ile görüşebilirsiniz dedik. Biz AKP’ye bile kapıları kapatmadık. CHP görev alırsa memnuniyetle görüşürüz.”

Bir gazetecinin ‘Özerklik ilanı yapılıyor bunun ile ilgili bilgiler yer alıyor. Bununla ilgili neler söylemek istersiniz.’ sorusuna Demirtaş, “Türkiye’de yerel yönetimlerin güçlendirilmesi, mutlaka anayasal güvenceye alınması, merkezi yönetim değil, tek adam yönetimi değil.” ifadesinde bulundu.

Mutlaka yerelde halk inisiyatiflerinin ve halkın her yerde karar süreçlerine karışabildiği yönetimleri desteklemenin parti programı gereği olduğunu belirten Demirtaş, bunu hiçbir zaman silahla, şiddetle olabileceğini düşünmediklerini söyledi. Demirtaş, “Herkes bu konuda dikkatli olmalı. Tuzağa çekilmek istenenlere karşı da rica ediyorum, lütfen tuzaklara düşmesinler. Demokratik özerklik Türkiye’de tartışılması gereken bir sistem ve yönetim modelidir.” dedi.

'PARTİMİZ ÖNERDİĞİ MODEL BAŞKANLIK DEĞİL, GÜÇLENDİRİLMİŞ YERİNDEN YÖNETİM MODELİDİR'

Başkanlık sistemi ile ilgili açıklamalarda bulunan Demirtaş, “Nasıl birileri ‘Başkanlık Sistemini’ tartışmak istiyorsa partimizin de önerdiği model Türkiye’nin her yeri için güçlendirilmiş yerinden yönetim modelidir. Onun dışındaki yol ve yönteme bir partimizin sıcak bakması mümkün değil. Biz halk inisiyatiflerinin halkın kendini yönetme hakkını sonuna kadar savunuyoruz. Tuzaklara karşı dikkatli olun.” uyarısında bulundu.

Demirtaş, ‘Mehmet Şimşek açıkladı. Seçim yardımı yapılmayacak diye. Olası bir erken seçimde ne yapacaksınız?’ sorusuna ise “Biz siyasi tarihimiz boyunca hiç devlet yarımı almadık. Bu dönem biz almayalım diye diğer partilere vermiyorlar. Biz buna alışığız diğerleri ne yapacak bakalım. Seçim kampanyasını yürütmek için gizli kasalarını açacaklar.” diye cevap verdi.

Bir gazetecinin parti tüzüğü hatırlatılarak Demirtaş’ın muhtemel erken seçimlerde aday olup olmayacağı yönündeki bir soru üzerine Demirtaş, tekrar seçim kararı alınırsa parti olarak bunları değerlendireceklerini ifade edip, “Bu parti bizimle var olmadı. Bizimle de bitmez. Bizim tüzüğümüzdeki bütün ilkeler hepimizin için geçerli. Biz ihtiyaçlara göre halkın beklentisine göre partimizin tutumuna göre, hareket edeceğiz. Bu konuda bir sıkıntımız yok.” diye konuştu.

'GENEL SEÇİM OLURSA HALKA BAŞKANLIK SİSTEMİNİ İSTEYİP İSTEMEDİKLERİNİ SORALIM'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın hafta sonu Rize'de yaptığı ‘Sistem değişmiştir, bundan sonra ister kabul edin ister etmeyin’ sözlerine karşılık Demirtaş, Erdoğan’a şöyle cevap verdi: “Çok net bir teklifimiz var. Birazdan parti toplantısında da netleştireceğiz. Meclise bir teklif olarak sunabiliriz. Olası bir tekrar seçimde genel seçimde biz seçmenin önüne bir referandum pusulası daha koyabiliriz. Parlamento karar alabilirse başkanlık sistemini istiyor musunuz diye. Evet ve hayır tek soruluk bir referandum. İnsanlarımız genel seçimde hangi partiye oy vereceğini bir pusulaya, başkanlık sistemi isteyip istemediğini başka bir zarfa koyabilir. Bu tartışma da böylece netleşmiş olur. Türkiye başkanlığı istiyorsa saygı duyarız. İstemiyorlarsa saygı duymaları lazım. Oldu bittilerle sistem değiştirilmez. Demokratik bir süreç işletilsin halka soralım. Bu işin Anayasasını değiştirelim. Mevzu bizim kişisel tutumumuz değil, kendilerine güveniyorlarsa genel seçimde halka soralım bu meselede kapanmış olsun. Halk evet diyorsa herkes saygı duyacak, hayır diyorlarsa herkesin saygı duyması lazım.”