Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, 7 Haziran'da yapılacak seçimlerde ülkenin özgür geleceğinin oylanacağını söyledi. Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun zulüm çektiğini dile getiren Demirtaş, Şırnak'ta yaşanan silahlı çatışma sebebiyle partililerine sükunet çağrısı yaptı. Demirtaş, “Tahrikler yapmak için uğraşanlar olur. Bütün partinin seçmen ve tabanının dikkatli olması lazım. Hiç kimse asla bizim düşmanımız değil, asla olmayacak da. Bizim yollarda olmamızın asıl nedeni budur, barıştır. Seçimden bin kat daha değerli olan barıştır.” diye konuştu.

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, partisince Bursa Merinos Park'ta düzenlediği mitingte halka hitap etti. Alanda toplanan vatandaşlara, “İşte ülkemizin geleceğinin, ülkemizin özgürlük, barış dolu geleceğinin garantisi sizsiniz.” diye hitap eden Demirtaş, “Çok zorlu zamanlarda, sıkıntılı, zahmetli dönemlerde büyük fedakarlıklarla HDP'yi var edip, bugün Türkiye'nin umudu haline getirmek kolay olmadı. Elbette her gecenin bir sabahı, her yokuşun bir inişi olacaktır. Şimdi işte sizlerin desteği ile artık HDP'nin Türkiye'nin geleceğine damga vuracağı gün de geliyor. Türkiye AKP'nin ampulünün yaydığı karanlıktan kurtulup, HDP'nin güneşi ile aydınlanıp ısınacaktır.” diye konuştu.

YA DİKTATÖRLÜK YA ÖZGÜRLÜK

7 Haziran'daki seçimlerde ülkenin özgür geleceğinin oylanacağını ifade eden HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş, şunları söyledi: “Bu seçimde sizlerin huzuruna getirilecek olan oy pusulasında siyasi partiler değil, özgür geleceğinizin tercihi olacak. Ya diktatörlük ya özgürlük arasında bir tercihte bulunacaksınız. Seçim bu kadar kritiktir. Çocuklarımızı, doğmamış torunlarımızı ilgilendiren bir seçim gerçekleştireceğiz. Bu nedenle çok dikkatli olmalı, hassas davranmalısınız, Vicdanınızla karar vermelisiniz. Elbette AKP iktidarının yaptığı hatalar yanlışlar nedeniyle bir ceza görmesi lazım, halktan bir kırmızı kart görmesi lazım. Bu güne kadar muhalefetin, HDP'nin yaptığı hiçbir uyarıyı dikkate almamalarının bir cezası olmaz.Çünkü bir ne diyorduk, kibirli olmak iyi değil diyorduk. Ne büyürsen devletin içinde o kadar alçak gönüllü olman lazım. Ama bunlar tersini yapıyorlar. Halkın verdiği yola yükseldikçe kibirlendiler. Yükseldikçe kendini padişah, kendini sultan zannetmeye başladılar. Yıllarca uyardık dikkate almadılar. Biz hizmet yaptık diyorlar. Yaptığınız her hizmet için Allah sizden razı olsun. Fakat sizler hizmet adı altında yaptığını işlerle hırsızlıkların yolunu açtınız. Duble yol yaptınız, duble yolsuzluk ta yaptınız. Her ihalelerde yüzde 10 ihale yapı var. Bilen bilir, AKP payıdır o. Onu vermeden ihaleyi kimse alamaz. İhaleyi aldınız, bitmiyor. AKP'nin üst düzey yöneticileri, bu işten beslenen çıkar çevreleri o işe yüzde 50 ortak oluyorlar. İşte hizmet dedikleri şey de böyle yapılıyor. Yani devletin parasının yarısı yola köprüye hava alanına, yarısı da rüşvete, yolsuzluğa ayrılıyor. Bunları iftira olsun, çamur at izi kalsın diye söylemiyorum. 2-3 yıl içinde yüzlerce trilyon kazanmış genç müteahhitler tanıyorum. İsmen biliyorum, cismen biliyorum. 3 yıl önce bir araba alacak parası yoktu, bugün yüzlerce trilyonluk servet sahibi olmuş. Nasıl olmuş, üç ihale almış AKP'den, baraj, köprü, yol ihalesi. Bu kadar para kazanıyorsa bir müteahhit, aldığı 3 ihalede yüz, 200 trilyon parayı karına ayırıyorsa orada bir terslik var. Alın teri ile kazanılacak para değil bunlar. Hırsızlık yapmasalar kazanılacak servetler değil bunlar. Yıllardır uyarıyoruz, yanlış yapıyorsunuz, yanlış. Kul hakkı yemeyin, asla affı yoktur. Bu dünyada da öbür dünyada da hesabı sorulur. Onlar zannetti ki halkı kandırırız. Fakat gün döndü, sandık tekrar halkın önüne geliyor. Halk bunların ne mal olduğunu anladı artık. İnşallah, bismillah diyerek hırsızlık yapmanın ne kadar günah olduğunu halk anladı. O nedenle paniklediler.”

HALK BUNLARIN ADALETİNE İNANMIYOR

Vatandaşın AK Partiye güveninin kaybolduğunu ifade eden Selahattin Demirtaş, “Hiçbir yerde halk artık bunların adaletine inanmıyor, güvenmiyor. Bugün herhangi bir kardeşiniz, adliyeye düşerseniz, davalı, davacı yada şahit olarak, içiniz rahat ediyor mu orada adalet dağıtıldığına emin olarak gidebiliyor musunuz oraya? Şimdi oraların ismi adalet ama AKP'nin hukuk komisyonu gibi davranıyorlar. Kendinden olmayan hakim savcıyı dağıttılar. AKP olmayanları sürüyorlar, atamıyorlar. Bir yerde adalet sistemi çöktü ise yani adliyedeki sistem çökmüşse ne yapacaksınız. Yaradandan başka kime sığınacaksınız. Medyayı teslim aldılar. Üniversiteleri, AKP rozeti takmayan akademisyenleri akademisyen olarak saymıyorlar neredeyse. İşverenlere kendinden olmayanlara yaşam hakkı tanımıyorlar. İşte bunlar hep adaletsizliktir adaletsizlik. Adalet mülkün temelidir yazar mahkemelerde. Yani adalet devletin temelidir diyor. Şimdi işte adı Adalet ve kalkınma partisi olan bu parti, kalkınmayı hızsızlığa, rüşvete dönüştürmüş, adaleti de orada tabelada bırakmıştır. Şimdi bunu halk görüyor. Yalanlar da kurtarmıyor onları. Ne mal olduklarını herkes anladı. Ne yapacaklar peki provokasyon yapacaklar, yalan iftira kampanyaları ile HDP'yi baraj altında bırakmaya çalışacakları. Ellerinde kendilerini savunacak bir cümle kalmadı. Sadece hakaret, sadece tehdit. ” diye konuştu.

DAVUTOĞLU'NUN ÇEKTİĞİ ZULME YÜREĞİMİZ DAYANMIYOR

Konuşmasında Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun Cumhurbaşkanı R. Tayyip Erdoğan'ın baskısı altında görev yapmaya çalıştığını anlatan Demirtaş, şunları kaydetti: “Koskoca cumhurbaşkanı yanına Bülo'yu da almış ülkeyi şehir şehir dolaşıyor, HDP'yi baraj altında bırakacak kirli kampanya yürütüyor. Bir defa bunlarda adalet olsaydı, kul hakkı yemenin ne kadar haram olduğunu bilselerdi sizin bizim paramızla seçim faaliyeti yürütmezdi. Hem suç hem günahtır yav kul hakkı yiyorsun kul hakkı. Telefonla bir alo deseniz bile özel iletişim vergisi veriyorsunuz bu meydanda toplananlar. Parlamentoda bütçeyi pay ederken cumhurbaşkanına da pay veriyoruz. Ne yapıyor cumhurbaşkanı sizin payınızın da içinde olduğu o para ile AKP'ni seçim çalışmalarını yürütüyor. Biz helal etmiyoruz, etmiyoruz. Bu günaha kimse ortak olmasın d iye çağrı yapıyorum. ülkenin başbakanı, cumhurbaşkanının işlediği bu suça karşı gıkını çıkaramıyor. Sende buna inanamıyorsun biliyoruz ama koltukta şuanda sen oturuyorsun. Hepimizin hakkını korumak sana düşer. Şunu sormak istiyorum Ahmet Davutoğlu'na, sen Cumhurbaşkanından bu kadar korkuyor musun? Yav bak hakkımızı yiyor cumhurbaşkanı, sende başbakansın, niye iki laf edemiyorsun. Diyemiyor, çünkü kendisi atanmış. Seçilmiş başbakan değil ki, atanmış geçici staj memur. 7 Haziran'da görev süresi dolacak. Onun için kendisini atayan cumhurbaşkanına ses çıkartabilir mi? Bu kadar zayıf, 7 Haziran'da ülkeyi yönetip yönetemeyeceği belli olmayan, yav bakanlar kurulunu bile kendisi toplayamayan Ahmet Davutoğlu ülkeyi nasıl yönetecek yav. Kendisini çektiği ağır zülme bizim yüreğimiz dayanmıyor. Kendisine yapılan bu ağır hakareti biz kabul etmiyoruz. Ey sayın Cumhurbaşkanı biz Ahmet Davutoğlu'nu sana yedirmeyiz, onu kurtaracağız merak etme. Nasıl kurtulacak, HDP'ye oy vereceksiniz, barajı geçecek, tek başına iktidar olamayacak, istifa edecek. Onun zulmünden seni kurtaracağız hocam merak etme.”

BATMAN'DAKİ SİLAHLI ÇATIŞMA

Şırnak'ta bir köyde seçimler sebebiyle HDP'liler ile HÜDAPAR'lılar arasında yaşanan ve 2 kişinin öldüğü kavgaya atıfta bulunan Demirtaş şöyle devam etti: “Bunların zulmünden, hakaretinden kurtulmak için önümüzde 7 gün kaldı, 7 gün daha sabredin. HDP'nin kardeşlik mesajı o zaman bütün ülkeye bir aydınlık yayacak. Umut olarak Türkiye'nin 81 vilayetinde düğün olacak inşallah. Yeter ki sabırlı olun, tahriklere kapılmadan çalışın. Gelirken üzücü bir haber aldım. Şırnak'ta bir köyde seçim çalışması nedeniyle bir kavga olmuş. İnşallah doğru değildir 2 ölü var. Siyasi kimliklerini bilmiyorum. Orada yaşamlarını yitirenlere Allahtan rahmet diliyorum, geride kalanlara sabır diliyorum. Bu konuda herkesi dikkatli olmaya çağırıyorum. Koltuklar, makamlar insan canından önemli değil. Sakın hiçbir yerde birbirinizi üzmeyin, kırmayın. Hangi parti olursa olsun, HÜDAPAR olur başka parti olur, dikkatli olmamız lazım. Tahrikler yapmak için uğraşanlar olur. Bütün partinin seçmen ve tabanının dikkatli olması lazım. Bursa'da da çalışma yürütürken genç kardeşlerimin dikkatli olması lazım. Siyasi rekabet parti yöneticileri arasında olur. Bırakın bizler rekabet ederiz ama siz sokakta el ele kol kola seçim çalışması yürütün. Hiç kimse asla bizim düşmanımız değil, asla olmayacak da. Bizim yollarda olmamızın asıl nedeni budur, barıştır. Seçimden bin kat daha değerli olan barıştır. Bunlar bir koltuk kapabilir miyim diye uğraşacaklar, birbirini çiğneye çiğneye meclise ulaşmaya çalışacaklar. Meclisin turuncu ceylan derisi koltukları onlar için insan canından kıymetli olabilir ama bizim itin insan canı kıymetlidir. Sizler barışa oy verin, rantçılara, hırsızlara, rüşvetçilere değil. Elbette oyunuza sahip çıkmakta çok önemli. Çünkü sizlerin sandığa bin bir güçlükle taşıdığı oyları onları çıkarmak da seçimin en kritik saatleridir. Genç kardeşlerim, kendinizi müşahit, gözlemci yazdırın, eğitimini alın, oyların nasıl korunacağını öğrenin. Resmi sonuçları alıncaya kadar asla orayı terk etmeden görev başında olun. Sizler böyle kararlı oldukça inşallah sadece barajı geçmeyeceğiz, iktidara yürüyeceğiz iktidara. Toplumun 19 defa katmerli ezilen kesimi kadınlar en fazla bunu hak ediyor.”

"SARAYLININ 7 HAZİRANDA DİZLERİ ZANGIR ZANGIR TİTREYECEK"

Vatandaşlara televizyon ekranlarından parmak sallayanların 7 Haziran'da gereken dersi alacağına vurgu yapan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, konuşmasını şöyle tamamladı: “Size her televizyondan size parmak sallayan saraylı var ya, bugün bakmayın öyle afrasına tafrasına, bağırıp çağırmasına bakmayın, 7 Haziran günü sarayında korku içinde zangır zangır dizleri titreyerek sandık sonuçlarını bekleyecek. Sarayın şatafatı onun içini rahatlatmaya yetmeyecek. Hakkın, haklının gücünün ne olduğunu 7 Haziran'da bunlara göstereceğiz. Madem ki biz Türkiye'de birlikte yaşayan kader birliği etmiş halklarız, o zaman bizi tanımayan, bize hakaret eden, meydanlarda kimliklerimizi yuhalatan, baraj altında bizi bırakmaya çalışan, bu şekilde istikrarı bozmaya aday hükümete dur diyelim. Onların emekliği geldi. Zaten Ahmet hoca yorulmuş, canından bezmiş, onu emekli edelim 7 Haziran'dan sonra gitsin evinde otursun fukara. Ben onu düşündüğüm için söylüyorum. Çalışıyor ama nafile. Kazansa bir dert, kaybetse bir dert. Kazansa Cumhurbaşkanı başkan olacak onu saten görevden alacak. Kaybetse zaten istifa edecek kendisi söyledi. Her halükarda 7 hazirandan sonra Ahmet Davutoğlu olmayacak. Onun kendine oy istemesi kadar abes bir şey olamaz. Sana niye halk oy versin ey Ahmet Davutoğlu, senin akıbetin belli değil, daha niye oy istiyorsun. HDP'nin tek bir oyunun bile, tek bir zarfın bile ne kadar önemli olduğunu anlatmaya çalışıyorum. Bir oyun ne önemi var demeyin. Yurt dışında bugün ve yarın oy kullanmanın son günü olacak. Oy kullanmamış olan yurt dışındaki yurttaşlarıma sesleniyorum. Lütfen bir oyun ne önemi var demeyin, gidin oyunuzu verin. Belki barajı yıkacak o sizin bir oyunuzdur. Allah bilir. Kardeşlik mücadelesinde o bir oyu esirgemeyin. Barajı aşınca her yerde bayram havası ile düğün havası ile Türkiye'nin önünü açacağız.”