HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, seçim sonuçlarıyla birlikte bir koalisyon çıkarılarak Türkiye’nin yoluna devam etmesinde fayda gördüklerini açıkladı. Koalisyon çalışmalarının partiler arasında olacağını, cumhurbaşkanlığı çatısı altında olmayacağını belirten Demirtaş, “Partiler kendileri arasında bunu yapar, cumhurbaşkanı sadece anayasa gereği bir partiyi veya bir milletvekilini hükümet kurmakla görevlendirecektir. Şu aşamada cumhurbaşkanlığı makamının anayasadan kaynaklı ayrı özel bir yetkisi yoktur. Biz cumhurbaşkanlığı makamını tartışmaya açmıyoruz. Cumhurbaşkanlığı makamını tartışmaya açan makamda oturan kişidir. Cumhurbaşkanının kendisi orayı tartışmaya açmıştır. Cumhurbaşkanlığı makamının kapsayıcılığına, kucaklayıcılığına yakışır, kendisine tanınan anayasal yetkiler çerçevesindeki faaliyetlerine denk bir pratik ortaya konulursa biz takibi cumhurbaşkanlığı makamına ve yetkilerine de elbette ki saygılı oluruz, onun meşruiyetini tartışma gibi bir şey söz konusu değil.” diye konuştu.

HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ, İnşaat Mühendisleri Odası'nda milletvekili adaylarıyla toplantıda bir araya geldi. Demirtaş, toplantı öncesi basın mensuplarını sorularını cevapladı.

'HALKIN İSTEMEDİĞİNİ YUKARIDAN DAYATMANIN BİR ANLAMI YOK'

Bir gazetecinin, “Başbakan Ahmet Davutoğlu dün yaptığı açıklamada halk başkanlığı istemiyor sonuçlar bunu gösteriyor dedi. hiçbir kırmızı çizgimiz yok ama Cumhurbaşkanlığı ve Saray’ın tartışılmasına izin veremeyiz dedi? Nasıl değerlendirirsiniz bu açıklamaları?” sorusuna Demirtaş, “Seçimlerden tabi ki hepimizin bütün partilerin iyi dersler çıkarmamız lazım. Türkiye’nin ne istediğini neyi en çok istediğini siyasi partilerin görmesi ve doğru okuması lazım. Bu partilerin başarısı açısından geçerli olan bir şart değil. Türkiye’nin özgür aydınlık geleceği açısından şarttır. Doğru okumayı yapmamız hepimiz açısından şarttır. Umut ediyorum AKP’li yetkililer de diğer parti yetkilileri de çıkan sonuçları doğru değerlendireceklerdir. Biz de tartışıyoruz, değerlendiriyoruz. Elbette ki bir başarı var ,HDP’nin ciddi bir başarısı var. halkın çok önemli bir teveccühü desteği var, fakat bu aynı zamanda sorumluluktur, bizler büyük bir başarı elde etmiş olmanın verdiği sevinçle daha yüksek bir oranda sorumluluk yüklendiğimizin farkındayız. Bunun bilinci bir yana omuzlarımızda artan yükün farkındayız. Bunun gereklerini yerine getirmek için toplantıları sürdürüyoruz. Başkanlık sistemi Türkiye’de tartışılabilecek ve hayata geçebilecek bir durum değil. Israr ediliyor olması sistemin tıkanmasına ve gerilimin artmasına yol açıyordu. Halkın toplumun istemediğini yukarıdan dayatmanın bir anlamı yok. Bundan vazgeçilmesi lazım, bu kişisel bir mevzu değil. Biz Erdoğan’a özel bir husumetten dolayı başkanlık sistemine karşı değiliz. Başkanlık sistemi Türkiye’nin bugün ki koşullarında uygulanamaz, uygulanması imkansız, dayatma bir modeldir. Biz yine AKP’ye karşı özel bir husumetimiz olduğu için eleştirmiyoruz hataları ve yanlışları vardır. Bu hatalardan dönüldüğü oranda tabi ki Türkiye halklarının yararına her türlü ortak işi, ortak çalışmayı, adımı parlamento olarak birlikte atmaya hazırız. Mesela yeni anayasa. Çözüm süreci kaldığı yerden mutlaka hızla devam etmesi lazım. Eminim Başbakan eski başbakan diyelim Davutoğlu farkındadır. Çözüm süreci Türkiye’nin geleceği açısından en önemli başlık. Heyetimiz bugün yarın başvuru yapacak kapsamlı açıklama da yapacak, bir kez daha İmralı adasına gitmek için değerlendirme yapacak arkadaşlar. Onu da çok ayrı bir yere koymamız ve önemsememiz lazım. AKP doğru, gerekli dersleri çıkarır, demokratik parlamenter sistemin güçlendirilmesi konusunda iç tüzüğün değiştirilmesi siyasi partiler kanunu seçim barajı basın özgürlüğü, yargı adaleti bütün bu konularda atılması gereken adımlar konusunda bir iç sorgulamaya dönerse bu Türkiye açısından iyi olur. Oluşacak koalisyon veya koalisyonlar nasıl şekillenirse şekillensin bizim temennimiz temel insan haklarında, barış, adalet gibi mevzularda temel ilkelerde parlamentonun ortaklaşa çalışmasıdır. Biz HDP olarak bu noktada seçim dönemindeki rekabeti bir tarafa bırakıp toplumun güveni, huzuru, beklentisi olan barışı, huzuru gerçekleştirmek için elimizi taşın altına koymaya hazırız.” cevabını verdi.

'CUMHURBAŞKANLIĞI MAKAMINI TARTIŞMAYA AÇAN MAKAMDA OTURAN KİŞİDİR'

Başka bir gazetecinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal’ın dün yaptığı görüşmeyi hatırlatması üzerine Demirtaş, “Siyasette diyaloğu bizde önemsiyoruz. Tabi ki isteyen, istediğiyle görüşür bunda bir anormallik yoktur. Cumhurbaşkanı anayasal yetkileri çerçevesinde milletvekilleriyle de parti genel başkanlarıyla da görüşmeler yapabilir. Parlamento açılışı öncesi görüş ve fikir alışverişinde de bulunabilir. Bunlar siyasette doğal ilişkilerdir. Mümkün olduğunca bütün bu tartışmaları parlamentoya mal etmek kamuoyuna, halka mal etmek giderek açık bir tartışma yürütmek herkes açısından yararlı olur diye düşünüyorum. Tekrar altını çizerek belirtiyorum; bizim Erdoğan’a karşı kişisel ne bir husumetimiz ne de bir tutumumuz vardır. Parti olarak ne de şahsen kişisel bir tutumdan dolayı bir eleştiri yönetmiyoruz. Anayasayı ihlal eden, anayasayı askıya alan, hukuku, adaleti ihlal eden bir cumhurbaşkanı bizim açımızdan her zaman eleştiri alacaktır. Kendi sınırlarına çekilen, Türkiye’de siyasetin önünü açmaya çalışan bir tutumla bizden destek görecektir. Önümüzdeki dönem koalisyon tartışmaları başlayacak. AKP’den başlayarak partiler bütün seçenekleri değerlendirecek. Parlamentoda nitelikli sıkı bir muhalefet yapmaya hazırlanıyoruz. Halkımızın bize iktidar olma görevi vermediğini biliyoruz. Böyle bir görev düşerse de koalisyon seçenekleri içerisinde bundan kaçmayacağımızı belirttik. Hatta şunu açıkça belirttik; biz kadrolarınıza tek başına Türkiye’yi yönetecek güçteyiz fakat halkın bize verdiği oy ve destek bunu getirmiyor, beraberinde bu konuda gerçekçi olmak durumundayız. Önümüzdeki günlerde koalisyon ihtimalleri seçenekler ortaya çıktıkça değerlendirmelerimizi yapacak ve sonuçlarını halkımızla paylaşacağız. Herkesin içi rahat olsun. Koalisyonlardan korkmayalım, erken seçimden de korkmayalım. Erken seçim Türkiye’nin tartışması gereken ilk seçenek değil. Daha seçim sonuçları resmileşmedi. YSK resmi sonuçları ilan etmedi. İlan edilmemiş bir seçim sonuçları var. Buradan bir koalisyon çıkararak Türkiye’nin yoluna devam etmesinde biz fayda görüyoruz. Koalisyon çalışmaları partiler arasında olur, cumhurbaşkanlığı çatısı altında olmaz. Partiler kendileri arasında bunu yapar, cumhurbaşkanı sadece anayasa gereği bir partiyi veya bir milletvekilini hükümet kurmakla görevlendirecektir. Şu aşamada cumhurbaşkanlığı makamının anayasadan kaynaklı ayrı özel bir yetkisi yoktur. Biz cumhurbaşkanlığı makamını tartışmaya açmıyoruz. Cumhurbaşkanlığı makamını tartışmaya açan makamda oturan kişidir. Cumhurbaşkanının kendisi orayı tartışmaya açmıştır. Cumhurbaşkanlığı makamının kapsayıcılığına, kucaklayıcılığına yakışır, kendisine tanınan anayasal yetkiler çerçevesindeki faaliyetlerine denk bir pratik ortaya konulursa biz takibi cumhurbaşkanlığı makamına ve yetkilerine de elbette ki saygılı oluruz, onun meşruiyetini tartışma gibi bir şey söz konusu değil.” açıklamasında bulundu.

Başka partilerle herhangi bir temasları olup olmadığı, özellikle CHP ve MHP’den koalisyon ile ilgili aranıp aranmadıklarının sorulması üzerine Demirtaş, “Seçilen milletvekilleri birbirlerini tebrik ediyorlar. Kutlama dışında resmi bir temasımız yok. Gayrı resmi bir temasımızda yok.” dedi.

'HİÇBİR TEKLİFE KAPALI DEĞİLİZ'

CHP önderliğinde geçici hükümet kurulmasına nasıl yaklaştığının sorulması üzerine Demirtaş şunları söyledi: “Tartışmalar bir başlasın ziyaretler bir başlasın bizim de kapımız herkese açık. Partimize fikirler iletilirse biz de yetkili kurumlarımızla konuşacak. Hiçbir teklife kapalı değiliz. Hiçbir teklife tartışmadan evet deme durumumuz yok. Bunların hepsi tartışılabilir. MHP’nin ne yapacağına biz karar veremeyiz, kendileri bilirler. Seçenekler ortaya çıktığında bir karar veririz. Şununla bir arada olmam, bununla olmam, partilerin bileceği iştir. Bizimle koalisyon yapsınlar bizim yanımızda dursunlar diye hiçbir partiyi zorlayacak halimiz yok. Her parti kendi düşüncesiyle hareket eder. Buradan hareketle partimizin meşruiyetini sorgulayan, hakaret eden yaklaşımları da asla kabul etmeyiz. Onların meşruiyeti neyse HDP’nin de odur. Ne bir fazla ne bir eksik. Biz kendi meşruiyetimizi özellikle bazı partiler tarafından alanen tartışma yapılmasını yadırgadığımı belirtmek istiyorum. Laf lafa geldiğinde milletin iradesinden dem vuranlar, milletin iradesi üstünde irade yoktur diyenler HDP’nin arkasındaki milli iradeye halkın iradesine hakaret etme hakkını kendinde nasıl görüyorlar, oda onların çelişkisidir. Bütün koalisyon seçeneklerine dair seçenekler ortaya çıkmadan bir şey demeyeceğiz. AKP ile söylediklerimizin arkasındayız. Geri kalan seçenekler için söylüyorum.”

Koalisyon görüşmelerini yapacak bir heyetin oluşturulup oluşturulmadığının sorulması üzerine Demirtaş, “Evet merkez yürütme eş başkanları başkanlığında bir heyet çalışması yürütecek arkadaşlar birkaç gün içinde çalışmasına başlayacak.” dedi.