HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, savcıları göreve çağırarak, verilen şehitlerden kendilerini sorumlu tutan Cumhurbaşkanı ve Başbakan'dan delil istemeleri çağrısında bulundu.

Demirtaş, partisinin Diyarbakır il başkanlığında konuştu. 'Bütün bu olanlar bitenlerden HDP sorumludur' denildiğini hatırlatan Demirtaş, "Bu ülkede ben inanıyorum ki bütün bu baskılara rağmen onurlu, haysiyetli, namuslu şerefli yargıçlar, savcılar vardır. Varlıklarından haberdarız, binlerce var. Onlara çağrı yapıyorum. Ülkenin Cumhurbaşkanı ve Başbakanı bütün bu olup bitenlerden, dökülen kandan bizi sorumlu tutuyor; lütfen sizden rica ediyoruz, bu onurlu ve haysiyetli savcılardan; Başbakan ve Cumhurbaşkanı'ndan bunun delilini isteyin, delilini. Bir tane delil sunsunlar, bizi yargılayın. Hesap vermeye hazırız." dedi.

"EMRİ KİM VERMİŞ, NASIL OLMUŞ, O ASKERLERİ KİM ORAYA GÖNDERMİŞ"

Günlerdir Erdoğan ve Davutoğlu ikilisinin partilerinin ismini vererek açıkça hedef gösterdiğini kaydeden Demirtaş, 'Bütün bu olanlardan bitenlerden HDP sorumludur' denildiğini aktardı. Demirtaş, şöyle konuştu: "Bu ülkede ben inanıyorum ki bütün bu baskılara rağmen onurlu, haysiyetli, namuslu şerefli yargıçlar, savcılar vardır. Varlıklarından haberdarız, binlerce var. Onlara çağrı yapıyorum. Ülkenin Cumhurbaşkanı ve Başbakanı bütün bu olup bitenlerden, dökülen kandan bizi sorumlu tutuyor; lütfen sizden rica ediyoruz, bu onurlu ve haysiyetli savcılardan; Başbakan ve Cumhurbaşkanı'ndan bunun delilini isteyin, delilini. Bir tane delil sunsunlar bizi yargılayın. Hesap vermeye hazırız. Dökülen kandan bizim sorumlu olduğumuza dair bir tane delilleri varsa, bakın bu ülkenin alçak medyası Dağlıca'daki emri de benim verdiğimi yazdı. Onurlu hakim ve savcıları göreve davet ediyorum. Soruşturma açsınlar bize. Emri kim vermiş, nasıl olmuş, o askerleri kim oraya göndermiş, eylem emirleri kim tarafından verilmiş çıksın istiyoruz ortaya. Biz korkmuyoruz, hazırız, veremeyeceğimiz hesap yok. Ülkenin Cumhurbaşkanı, Başbakanı adım adım ülkemizi felakete sürüklerken, toplumu birbiriyle boğazlaşacak hale getirirken bir kez de bizim üzerimizden kendilerini aklamalarına izin vermeyeceğiz. Toplumun da vermeyeceğini biliyoruz."

"BU İŞTE BİR TERSLİK OLMALI"

"Şu anda şehit cenazelerinde ağlamaklı konuşan bu ülkenin düşmüş Başbakanı Dağlıca'da şehit haberleri geldiği dakikalarda Konya'da gol coşkusuyla büyük bir sevinç yaşıyordu ve bir şehit çocuğuyla birlikte onu da buna alet ederek büyük bir maç coşkusu, heyecanı yaşıyordu ve o saatlerde haberi vardı. Maalesef ki Dağlıca'nın yaşandığı saat 15.30 gibi ve bu ülkenin düşük Başbakanı aynı saatlerde gidip maç izleyebiliyor. Maç coşkusuyla kameralara seçim pozları verebiliyor. Sonra çıkıp HDP'yi suçlayıp, HDP'ye saldırtıp insanları kendini temize çıkarma gayreti içerisinde olabiliyorlar. Bu ülkeyi çalan, çırpan, soyan, yağmalayan siz, çocukları sarayınız için saltanatınız için iktidarınız için ölümlere gönderen siz. Devletin her yerini ele geçirip devlete el koyup parti devleti haline getiren siz fakat ne hikmetse binaları yakılan, üyeleri katledilen, her yerde lince uğrayan biz, bu işte bir terslik olmalı. Türkiye toplumunun vicdanlı insanlarına sesleniyorum, bu işteki tersliği görmeniz lazım. Sizin sokaklarda linç etmeye çalıştığınız, partisini yakmaya çalıştığınız, işyerini yaktığınız bugüne kadar kardeşim dediğiniz Kürtlerdir. Bugün işte kardeşlik var mı yok mu onu göstermenin zamanıdır."

"TÜRKİYE'NİN BATISI OLARAK TÜRK KARDEŞLERİM NE DİYORSUNUZ?"

"Sokaktaki lince, her yerde Kürt'e ait olup yakanı yıkana Türkiye'nin batısı ne diyor? Bunu duymak istiyoruz. Kardeşliği göstermenin günleri bugünlerdir. Etle tırnak edebiyatı yapmak kolaydır. Komşunuzun işyeri yakılırken, parti binaları, genel merkez dahil, linç havasıyla, büyük bir gösteri havasıyla, devlet töreniyle, emniyet amirlerinin, valilerin gözetiminde yakılırken Türkiye'nin batısı bu işe ne diyor? HDP Türkiye için bir şanstır, doğrudur, birlikte yaşamak için bir şanstır, oy vermeseniz de bir şanstır HDP. Ne diyorsunuz Türkiye'nin batısı olarak Türk kardeşlerim, ne diyorsunuz? Bunları bu ülkeyi bu şekilde yönetmesini ve bizi birbirimize düşürecek boğazlaşmayı getirecek politikalara ses çıkaracaksanız gün bugündür. Bu cadı avını durduracak gün bugündür. Bunlara lütfen sessiz kalmayın. Aradan aylar yıllar geçtikten sonra pişman olmak fayda etmez. Lütfen sesinizi bugün çıkarın. Türk Kürt elele verecekse bugün versin. Dostlar düğünden çok taziyede belli olur. Bugün bunu görmek istiyoruz. Hakkımızdır görmek istiyoruz. Büyük bir zulüm altındayız, büyük bir baskı altındayız. Bütün bu ölümlerden, yaşanan acılardan sorumlu olanlar bize kat ve kat fazla acı yaşatmayı düşünüyorlarsa onlar da bu devletin egemenliğinin bir parti eliyle gasp edilmiş olmasına rahatsız olanlara hesap verecekler, yani halka hesap verecekler."