Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, güvenlik paketini eleştirerek, "Bonzai, molotof konusunda hassas iseniz, HDP olarak teklif ediyoruz, gelin bu paketi iki maddeye düşürelim, sadece molotof ve bonzai maddesi kalsın. Bir günde de çıkaralım, eğer derdiniz bonzai ise. Sizin sorununuz bonzai, fazla kullanıyorsunuz." dedi.

HDP Meclis Grup Toplantısı'nda üniversite öğrencisi Özgecan Aslan'ın vahşice katledilmesine tepki dinmedi. Aslan'ın fotoğrafları masalara konuldu, ardından ise bir dakikalık saygı duruşunda bulunuldu. Bir konuşma yapan Demirtaş, işkencelerde zaman aşımı olamayacağını belirterek, savcılığın verdiği takipsizlik kararının hukuka ve kanunlara aykırı olduğunu söyledi.

Bugünlerde çözüm sürecine ilişkin altı dolu olmayan bir umudun pompalandığını dile getiren Demirtaş, Diyarbakır Cezaevi'nde yaşananlarla yüzleşemeyen bir zihniyetin nasıl bir çözüm sürecini yürüteceğini merak ettiğini kaydetti. Batman'da işçilere yönelik yapılanın bariz bir seçim oyunu olduğunu dile getiren Demirtaş, 850 TPIC işçiye yapılana tepki gösterdi.

"SORUN KADIN SORUNU DEĞİL ERKEK SORUNUDUR"

Özgecan Aslan'ın vahşice katledilmesine tepki gösteren Demirtaş, "Bu meselede 20 yaşında bir kadının bu şekilde vahşice katledilmesi, bir kez daha kaybettiğimiz insanlığımızla açıkça yüzleşme fırsatı doğdu. Özgecan'ın biz erkeklere bıraktığı en büyük miras, eğer doğru değerlendirebilirsek bu erkeklik anlayışıyla yüzleşmek olacaktır." diye konuştu.

Bu sorunun çözülmesine ilişkin fikirlerini paylaşan Demirtaş, bu durumu tek başına inanca, dine, mezhebe, ideolojiye, bir partiye suç atfederek işin içinden çıkılacak bir durum olmadığını söyledi. Demirtaş, "Bu konuyla yüzleşeceksek cesur olmalıyız. En cesur erkek, bu erkeklik anlayışıyla yüzleşen erkektir. Geri kalanlar dünyanın en korkak yaratıklarıdır. Bu bir kadın sorunu değildir, erkek sorunudur. Kadını katleden, döven, söven, tecavüz eden, sömüren kadının kendisi değildir, erkektir. Kadın sorunu değil erkek sorunudur. Bu sorunla yüzleşmeyi göze alamıyorsak demokrasi, özgürlük kavramlarını dilimize almamalıyız." ifadelerini kullandı.

Erkeklere seslenen Demirtaş, "Kadına reva görülen, kadın üzerinden yeniden üretilen şiddet, egemenlik kültürü erkeklere bir konfor sağlamıyor. Doğru bakarsanız bütün erkekleri de ezen, sömüren, erkekleri devlet ve toplumsal yaşam içinde hiçselleştiren, egemenlik anlayışı da aynı kökten besleniyor." dedi.

"Bu bir erkek sorunudur. Yüzleşme bu kadar ciddi, cesur olmadıkça aynı travmayla, aynı acıları tekrar yaşayabiliriz." diyen Demirtaş, minibüslere imdat butonları konulma teklifini eleştirdi. Meclis'te kadına şiddetin araştırılması için kurulan komisyonda AKP'nin tutumunu da eleştiren Demirtaş, erkek şiddetine karşı kadınların elele vermesi ve erkeklerin de buna destek vermesi gerektiğini vurguladı.

"KADIN BAKANLIĞINA İHTİYAÇ VAR"

"Öncelikle bir kadın bakanlığına ihtiyaç var, şu anki bakanlık gibi değil." diyen Demirtaş, hükümetin bir parçası olarak değil Parlamentonun bir parçası olarak ayrı örgütlenmesi gerektiğini ifade etti. Kadın platformlarının da bu işin içinde olması gerektiğini anlatan Demirtaş, kadına şiddet konusunda ihtisas mahkemelerinin kurulması gerektiğini söyledi. Yargılamayı yapacak kişilerin de kadın olması gerektiğini dile getiren Demirtaş, her konuda özel yetkili mahkeme kuran hükümetin bu konuda neden adım atmadığını sordu. Demirtaş, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kadına yönelik açıklamalarına sert tepki gösterdi.

Güvenlik paketini de değerlendiren Demirtaş; hükümetin, iktidarın, Başbakan'ın güvenliğini korumak için onu yaşatmak için hazırlanmış bir paket olduğunu söyledi. "Günlerdir Başbakan, meydan meydan, televizyon televizyon dolaşıp yalan söylüyor. Ama önceki Başbakan da yalan söylüyordu ama bu acemi. Öbürü Allah var başarıyordu." diyen Demirtaş, HDP olarak şu çağrıyı yaptı: "Bonzai, molotof konusunda hassas iseniz, gelin bu paketi iki maddeye düşürelim. Sadece molotof ve bonzai maddesi kalsın. Bir günde de çıkaralım eğer derdiniz bonzai ise. Sizin sorununuz bonzai, çünkü fazla kullanıyorsunuz."

"MOLOTOF ATANLAR 20 YIL CEZA ALIYOR"

"Molotof atanlar 20 yıl ceza alıyorlar. Yargıtay'da onaylanmış onlarca dosya var." diyen Demirtaş, bir ülkenin başbakanının açıkça yalan söyleyebildiğini belirterek, valilere, hükümete yargı yetkisi veren bir yasa olduğuna dikkat çekti.

"Gücümüz, nefesimiz yettiğince o genel kurulda bu yasanın çıkmaması için bütün gücümüzü kullanacağız." diyen Demirtaş, "Muhalefle de birlikte hareket edeceğiz. Hazırlarsa aylarca bunun çıkmaması için çalışacağız. İç tüzükten kaynaklanan bütün haklarımızı kullanacağız, asla bu yasanın çıkmasına izin vermeyeceğiz. Madem Başbakan bu kadar ısrarlı çıkması için biz de çıkmaması için uğraşacağız. Bu yasadan toplumun yüzde 90'ı zarar görecek. Herkes sesini çıkarmalıdır. Toplumda kaos ve inanılmaz gerilim başlayacak." şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanına hırsız demenin tutuklama nedeni olduğunu dile getiren Demirtaş, "Onlar da ne diyeceklerini bilmiyorlar; ne diyecekler. Biz hakaret etsinler demiyoruz, orda da bir hakaret görmüyoruz." ifadelerini kullandı. Başbakan Davutoğlu'nun iç güvenlik paketini 6-7 Ekim olaylarına ve Serap Eser'in yakılmasına bağlamasına tepki gösteren Demirtaş, "Senin İçişleri Bakanın Serap Eser'i MİT'çilerin yaktığını söyledi. Yakan istihbaratçı, molotof atan MİT'çidir." dedi.

"SERAB'I YAKANLAR MİT'ÇİLERDİ"

Eski İçşleri Bakanı İdris Naim Şahin'in açıklamalarını okuyan Demirtaş, şöyle dedi: "Şimdi Başbakan çıkmış Serab'ı nasıl yaktılar diyor. Yakan sizsiniz. Kobani olaylarında da en fazla provokasyonu yapan sizin elemanlarınızdı, MİT'in elemanlarıydı. Amaç bu yasayı çıkarmak için. Bu yakma işini yapan onların adamıdır. En büyük suç örgütü olan devletin içinde kendilerine bağlı olan örgütün elemanlarıdır."

"Polise bu yetkiyi vermek katliamlara davetiye çıkarmaktır. Çocukların infazıyla karşı karşıya kalacağız demektir." diyen Demirtaş, "Seçime kadar bu yasayı çıkaramayacaklar, bunu konuşacağız. Eğer başka yasalara ihtiyacı yoksa, biz hazırız tartışmaya." ifadelerini kullandı. Demirtaş, ardından sağlık alanında yaşanan sorunları anlattı.