İZMİR (AA) - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Ahmed Adnan Saygun Kültür Sanat Merkezi'ndeki CHP Belediye Başkanları Toplantısı'nın ardından basın mensuplarına yaptığı açıklamada, Türkiye'nin olağanüstü koşulları nedeniyle Bandırma programını iptal ettiklerini ve Ankara'ya dönme kararı aldıklarını söyledi.

"9 gazeteci arkadaşın tutuklanması asla kabul edilecek bir eylem değildir" diyen Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

"Hiç kimse başka bir gerekçe aramasın. Yargı bağımsızlığıymış, yargıya müdahale edemiyormuşuz gibi gerekçelerin arkasına kimsenin sığınma hakkı yoktur. Çünkü bilinmektedir ki yargı, siyasi otoriteden talimat alarak karar vermektedir. Daha önce incelenmiş, Vakıflar Genel Müdürlüğünün görüşü ortaya çıkmış, denetim elemanının görüşü ortaya çıkmışken olayı yeniden kaşıyarak 9 kişiyi önce gözaltına sonra hapse atmak bizim kabul edebileceğimiz bir uygulama değil."

Türkiye'nin itibarının büyük ölçüde zedelendiğini, dünyanın Türkiye'de neler olduğunu anlamaya çalıştığını savunan Kılıçdaroğlu, "Milletvekilini hapse atarsın, gazeteciyi hapse atarsın, öğretmeni hapse atarsın, üniversite hocasını hapse atarsın ne olacak peki bu ülkenin hali. Herkesin hapiste olduğu bir Türkiye mi daha saygındır, herkesin özgür olduğu bir Türkiye mi?" diye konuştu.

Kılıçdaroğlu, Başbakan Binali Yıldırım'a çok açık ve net çağrı yaptığını belirterek, şöyle devam etti:

"Demokrasiye sahip çıkınız, insan hak ve özgürlüklerine sahip çıkınız. Cumhuriyet gazetesi ne yaptı, bir yerlere bomba mı yerleştirdi, Cumhuriyet gazetesinin yöneticileri, Vakıf yöneticileri FETÖ ile iş birliği mi yaptılar? Yıllarını bu alanda mücadele ile geçiren yazarları hapse atmak ne zamandan beri yargı bağımsızlığının arkasına sığınılarak anlatılmaya çalışılıyor.

Yargının 'ayak bağı' olarak telaffuz edildiği bir ülkede yargı bağımsızlığı yoktur. Medyasının özgür olmadığı bir toplumun kendisinin özgür olması mümkün değildir. Son derece rahatsızız, görüşü ne olursa olsun bütün gazetecilerin özgür olması lazım. Herkesin düşüncelerini özgürce dile getirmesi lazım. Böyle olmazsa demokrasi olmaz zaten. 'Benim dediğim gibi yazacaksın, benim dediğim gibi davranacaksın' böyle bir anlayış demokrasilerde yoktur, o dikta yönetimlerinde vardır."