Eski BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, seçimden birinci çıkmış AK Parti’nin içinde olmayacağı koalisyonun şu anda mümkün gözükmediğini belirterek, “AK Parti, MHP, CHP üçlü bir koalisyon kursunlar. Onun dışında HDP’nin içinde olduğu bir ihtimali de BBP olarak onaylamamız mümkün değildir.” dedi.

Ankara İl Başkanlığı binasında seçim sonrası parti kurulları ve kurultay gününün belirleneceği Genel İstişare Toplantısı'nda katılımcılara konuşan Mustafa Destici, 7 Haziran seçimleri sonucunda yüzde 5’e yakın oyun TBMM dışında kaldığını bunun da 2 milyonun üzerinde bir oy olduğunu hesapladı.

Destici bunun bile büyük oy olduğuna dikkat çekerek, “Şunu diyebilirler yüzde 95 Meclis’te temsil edilme hakkı buldu. İşin doğrusu o değil. İnsanları öyle şeye zorluyorlar ki; ‘CHP gelmesin’ diye AKP’ye, ‘AKP iktidardan düşsün’ diye HDP’ye, HDP, MHP’nin önün geçmesin’ diye MHP’ye, yani insanlar istedikleri tercihleri yapamadılar. Meclis dışındaki diğer siyesi partileri ‘barajı aşamaz’ gösterdikleri için bizim üzerimizde de böyle bir oyun oynandı ve neticede barajı aştırmadılar. Ve bizim oylarımızı da çaldılar. Neticede bu da bir oy hırsızlığıdır." diye konuştu.

SANDIKTAN ÇIKAN BU SONUCA RAM OLMAMIZ GERİYOR

Destici, AB’de koalisyonlarla yönetilen ülkeleri örnek göstererek, “Ve ülkemiz adına da koalisyonlardan korkulmaması gerektiğini düşünüyoruz. Üç siyasi partiye çağrımız biran önce bir araya gelsinler ve hem bir koalisyon hükümeti oluştursunlar AKP, MHP, CHP üçlü bir koalisyon kursunlar. Hem yeni, sivil demokratik bir anayasayı yapsınlar, hem seçim yasalarını değiştirsinler, Türkiye’yi normalleştirsinler, demokratikleştirsinler. İlk yapılacak seçimlerde Türkiye gerçekten güçlü demokrasisi ile milli iradenin sandığa yansıyacağı bir sonuçla yönetilsin. Bizim arzumuz beklentimiz bu.” ifadelerini kullandı.

Seçimden birinci çıkmış Adalet ve Kalkınma Partisi’nin içinde olmayacağı bir koalisyonun şu anda gözükmediğine vurgu yapan Destici, “Onun dışında HDP’nin içinde olduğu bir ihtimali de BBP olarak onaylamamız mümkün değildir. Ve milletimizin bu tercihine, eksik demokrasimize rağmen sandıktan çıkan bu sonuca herkesin ram olmamız gerektiğini düşünüyoruz.” dedi.

SURİYE’NİN KUZEYİNDE BİR PKK DEVLETİ KURULUYOR

Destici, konuşmasının başında Suriye’nin kuzeyindeki son gelişmelere değinerek, “Ve asla orada bir PKK devleti kurulmamalıdır." uyarısı yaptı. Türkiye’nin seçim gündemine kilitlendiğini ve şu anda koalisyon tartışmaları olduğunu dile getiren Mustafa Destici, ama Suriye’nin kuzeyinde daha önce uyardıkları gibi çok enteresan gelişmeler yaşardığını belirtti. Destici, şunları kaydetti: “Özellikle PYD’nin kontrolündeki üç kanton, Cezire, Afrin ve Aynel Arab kantonlarının arasındaki Türkmen ve Arap bölgeleri boşaltılıyor ve oralara PYD’liler yerleştirilerek orada bir PYD devletinin kurulmasıyla ilgili müthiş bir çalışma var. Birkaç gün önce Türkiye’ye doğru akın akın gelmeye başlayan binlerce mülteci sayısı gittikçe artıyor. Ve Türkmen köylerinin Arap köylerinin PYD’nin kontrolüne, eline geçtiğiyle ilgili neredeyse her gün basında haberler çıkıyor. Maalesef bunlar doğru haberler. Ve Türkiye’yi şu anda yönetenlerin getirmiş olduğu bir durum. Şu anda da burayla ilgili maalesef gelen mültecileri kabul etme yada sınırda bekletme dışında Türkiye’nin geliştirmiş olduğu hiçbir politika yok.”

PYD EŞİTTİR PKK’DIR

"Göz göre göre nasıl Irak’ın kuzeyi bölünerek orada Barzani liderliğinde geçici bir yönetim oluşturulmuşsa şimdi de Suriye’nin kuzeyinde PYD bölgesi oluşturuluyor." diyen Destici, şöyle devam etti: “PYD geçici yönetimi kuruldu, devleti oluşturuluyor, özerk bölgesi oluşturuluyor. Suriye aslında bugün fiilen ikiye bölünmüş durumda. Ve maalesef Türkiye’yi yönetenler bunu seyrediyor. PYD eşittir PKK olduğunu da hepimiz çok iyi bildiğimiz gibi Sayın cumhurbaşkanından başlayarak Türkiye’yi yönetenler de daha önce bunun PYD eşittir PKK olduğunu söylemişlerdi. Suriye’nin kuzeyinde bir PKK devleti kuruluyor. Türkiye’yi yönetenleri Türkiye Cumhuriyeti’nin her kademesinde yöneticilerinden buna biran önce müdahale edilmesini, eğer burada bu gelişmeler durdurulmazsa hem Suriye’de bundan sonra daha fazla kan akacaktır, hem Irak durulmayacaktır, hem de maalesef hiç istemez isek de Türkiye’de benzer olaylar yaşanacaktır. Hiçbirimizin istemediği günleri yaşayabiliriz. Ama bundan sonra daha kararlı, daha cesur, daha yüksek bir irade konarak ortaya; gerekiyorsa fiili müdahaleler yapılarak Suriye’nin kuzeyindeki bu gelişmeler seyredilmemelidir. Ve asla orada bir PKK devleti kurulmamalıdır.”