Büyük Birlik Partisi (BBP) eski Genel Başkanı Mustafa Destici, Başbakan'ın diline doladığı paralel masalını ve mavrasını bırakıp kendi iktidarlarında yapılan yanlışların hesabını vermesi gerektiğini söyledi.

Destici, Milli İttifak'ın Osmaniye mitinginde seçmene seslendi. Başbakan Ahmet Davutoğlu üzerinden AK Parti iktidarının icraatlarını eleştiren Destici, "Paralel masalını bırak, zinayı yüzde 99 Müslüman bir ülkede hangi akılla, hangi fetvayla serbest bıraktın, bunun cevabını ver. Domuz etini Türkiye'nin rafına nasıl soktun, bunun cevabını ver. Bırak milleti paralel ile oyalamayı bırak. Rüşveti ve yolsuzluğu nasıl meşrulaştırdın bunun cevabını ver. Sizler bu ülkede faiz ve tefeciliği nasıl artırdınız, bunun hesabını ver. 12 yılda devletin kasasından bütçesinden 650 milyarı faiz olarak nasıl ödediniz, sen çık milletin önüne bunun hesabını ver. Bırak paralel masalı ile milleti uyutmayı, kamplara ayırmayı bırakın artık. Rusya Kırım'ı ilhak ederken, neyin karşısında sustun, çık millete bunun izahını yap. Stratejik derinlik diyerek Libya'yı, Suriye'yi, Mısır'ı ne hale getirdin? Yüz binlerce Müslüman kardeşimiz hayatını kaybetti ve milyonlarcası ise mülteci konumuna düştü, çık bunların hesabını ver." diye konuştu.

Osmaniye'de adeta pamuk üretiminin kalmadığını ve Osmaniye fıstığı yerine mısırdan fıstık getirilip ülke içerisine pazarlandığını anlatan BBP eski Genel Başkanı Mustafa Destici, "AKP hükümeti üreticiyi, çiftçiyi desteklemesi gerekirken destek olmadığı gibi ithalatla tehdit ediyor. Biz halis muhlis Osmaniye fıstığı yemek ve tüketmek istiyoruz. Osmaniye yaylalarında yayılan mis gibi temiz küçük ve büyükbaş etleriimizi yemek istiyoruz. Angusları anguslar yiyebilir ama biz kendi üreticimizin ürettiklerini yemek istiyoruz." ifadelerini kullandı.

AK Parti hükümetinin, Türkiye'den 10 tane dünya markası çıkaracaklarını 2011 seçimlerinde meydanlarda söylediklerini hatırlatan Destici, şunları söyledi: "Biz sandık ki sanayide ve teknolojide 10 markamız olacak. Sağ olsunlar 10 yeni marka çıkarttılar. Bunların çıkarttıkları markalar dünyanın hiçbir yerinde olmayan kaçak saraydır. Kaçak sarayın soytarıları, müfterileri ve dalkavuklarıdır. Meşru PKK'dır. Bütün dünya ve Türkiye PKK'yı terör örgütü olarak kabul ediyordu ama bu hükümet bunu meşru bir marka haline getirdi. Dünya ve Türkiye yapılan yolsuzlukları nasıl mübahlaştırılır bunu gördü. Rıza Zarrab ve beslemeleridir. Bakara makara sallamaları çıktı başımıza. Bakara makara diyen arkadaşın en yakını, Türkiye'nin büyük GSM şirketinin başına koyuldu. Bir diğer markaları ise belediye alanlarına kabeli tavaftır. Gece yarısı türbe kaçırma yollarını markalaştırdılar. Son markaları ise maliyetli kendi propagandalarını yapan TRT dizileridir."

Cumhurbaşkanın meydanlardan ve ekranlardan uzak durması ve seçimin adaleti ve tarafsızlığına gölge düşürmemesi gerektiğini belirten Destici, "Ben buradan Sayın Başbakan'a sesleniyorum. Bizi gidip patronlara gidip şikayet edeceğine, 12 milyon çalışanın 6 milyonu asgari ücretle geçinmeye çalışıyor, önce sen bunu bir düzelt. Bu milletin çalışanına, işçisine açlık sınırının üstünde bir maaş vermeyi hedefle ve bunun için çalış." dedi.

Öte yandan miting alanı girişine 3 kamera kuran polisin giren herkesi kayıt altına alması dikkatlerden kaçmadı.