Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, hükümetin bir yasa ile emekli ettiği 3 bin 500 emniyet müdürünün kimisinin ülkücü, kimisinin milli görüşçü, kimisinin Alevi, kimisinin ise Kürt ve Alevi olduğuna dikkat çekti. Destici, "Yaptıkları yanlışa bir gerekçe oluşturmaya çalışıyorlar. Ona da 'Paralel diyorlar. Bu doğru değil, bu haksızlık." dedi.

Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici ile Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak, bir araya gelerek oluşturdukları Milli İttifak'ın Konya milletvekili adaylarını tanıtımını yaptı. Burada konuşan BBP Genel Başkanı Destici, hükümetin yasa düzenlemesiyle 3 bin 500 emniyet müdürünü emekli etmesine tepki gösterdi. Hükümetin keyfi uygulamalarını eleştiren Destici şunları söyledi: "Yüzde 10 barajını kaldırmadılar. Ben kendilerine açıkça sordum. 'Neden bu yüzde 10 barajını kaldırmıyorsunuz, neden Anayasa'nın 68. maddesinde 'Siyasi partilere hakça ve yeteri miktarda yardım yapılır' denmesine rağmen haktan ve hukuktan kaçıp bizim hakkımızı yiyorsunuz?' Verdikleri cevap komik mi komik aynen şu: 'Bu yasaları biz getirmedik' diyorlar. Peki kardeşim, sen kendi getirmediğin yüzlerce yasa çıkarttın. Sabahtan akşama kadar çıkartıyorsun. İşte en son çıkarttığın yasayla 3 bin 500 emniyet müdürümüzü bir gecede emniyetten sevk ettin. Neymiş? Paralelmiş. Yalan iftira. Bu 3 bin 500'ün içerisinde ülkücüsü de var, milli görüşcüsü de var, Alevi'si de var, Sünnisi de var, Kürdü de var, Türkmeni de var. Yaptıkları yanlışa bir gerekçe oluşturmaya çalışıyorlar. Ona da 'Paralel diyorlar. Bu doğru değil, bu haksızlık. 3 bin 500 tane emniyet müdürüne vurulmuş bir karadır. Biz haktan ve hukuktan, doğrudan yana olacağız. Kime haksızlık yapılırsa onun karşısına dikileceğiz, mazlumun yanında olacağız."

'MİLLİ GELİRİMİZ 8 BİN DOLARA DÜŞTÜ'

Hükümetin ekonomi politikasında sürekli halkı kandırdığını ifade eden Destici, Milli Görüş'ün iktidar olduğu dönemde Türkiye'nin dış ticaret açığının sadece 14 milyar dolarken bugün 100 milyar doları aştığını ifade etti. Destici, daha sonra şunları söyledi: "Bunu niye gizliyorsunuz milletten? İkinci öğündükleri rakam, 'İMF'ye borcu ödedik' diyorlar. Türkiye'nin İMF'ye borcu olduğu dönemde toplam iç-dış, kamu- özel borç toplamı 220 milyar dolar. Bugün 650 milyar doları aşmış vaziyette. Üçüncü öğündükleri ise döviz rezervi. Merkez Bankası'ndaki döviz rezervlerinden bahsediyorlar. Halbuki bu döviz rezervinin yüzde 90'ı bizim ödeme yükümlülüğümüz. Yani kullanamayacağız para. Dördüncüsü milli gelir. Yedi senedir yerinde sayan bir milli gelir. 10 bin doları bize ezberlettirdiler. Son döviz kurlarındaki artışla milli gelirimiz 8 bin dolara düştü. Bunu niye milletten gizliyorsunuz, niye açıklamıyorsunuz? Övündüğünüz kişi başına gayri safi milli safi hasıla yani milli gelirimiz; battı dediğimiz Yunanistan'ın 3'te 1 oranında. Tanımadığımız Kıbrıs Rum Kesimi'nin 8 basamak altındayız. Bunları niye milletimizden gizliyorlar?"

'İŞSİZLİK YÜZDE 30'A DAYANDI'

BBP Genel Başkanı, AK Parti hükümetinin övündüğü diğer bir şeyin ise 'işsizlikle mücadele' olduğunu, ancak bunu artık dillendiremediklerini söyledi. Destici şunları söyledi: "Bir başka övündükleri ise işsizlikle mücadele konusuydu. Ama artık bunu dillerine alamıyorlar. Çünkü Türkiye hem OECD ülkeleri arasında hem gelişmekte olan ülkeler arasında şu anda işsizliği en fazla olan ülke. Gelişmekte olan ülkelerin işsizlik oranı yüzde 5. Türkiye'de resmi rakamlar 11.3. Gayri resmi rakamlar yüzde 30'a dayanmış vaziyette."

'NEYE MAL OLURSA OLSUN İKTİDARDA KALMAK İSTİYORLAR'

AK Parti'nin, "neye mal olursa olsun iktidarda kalma" mantığıyla hareket ettiğini vurgulayan Destici, "1980'te ülkemizde büyük bir darbe gerçekleşti ve bir darbe anayasası yapıldı. Onun üzerinden tam 33 sene geçti. Ama ülke hala darbe anayasası ile yönetiliyor. 10 yıldır ülkeye demokrasi getireceğiz, yasaklardan kurtaracağız, Türkiye'yi özgürleştireceğiz diyenler maalesef bugün Türkiye'yi daha yasakçı bir konuma getirdiler. Bunların sadece bir hedefleri var; sadece iktidarda olmak, nasıl olursa olsun, hangi şartlarda olursa olsun, millete neye mal olursa olsun iktidarda kalmak istiyorlar. Bu düşünce doğru bir düşünce değil. Bizim inancımıza da, ideolojimize de, anlayışımıza da uygun bir düşünce değil." dedi.