MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, AK Parti-HDP formülü tutmazsa, bu defa AK Parti-CHP alternatifinin denenmesini yine olmazsa, AK Parti-CHP-HDP bir araya gelmesi gerektiğini belirtti. Koalisyon konusunda kategorik itirazları olmadığını, sadece ilkeleri olduğunu ifade eden Bahçeli, AK Parti ile koalisyonu bu ilkeler doğrultusunda konuşabileceklerini söyledi.

Koalisyona talip her partinin bulunduğu pozisyondan, vazgeçilmez ilkelerine leke düşürmeden uzlaşmaya doğru adım atabilmesi gerektiğini kaydeden Bahçeli, "Azınlık hükümeti formülü sonuçsuzdur ve doğru değildir. HDP’nin içinde yer alacağı veya destek vereceği her formül bizim dışımızda ve gündemimizde değildir. Yüzde 60’lık bloktan bahsediliyor. Bu bize göre boş laftır. Oranların toplamıyla hükümet kurulacaksa, ne ilkeye, ne ahlaka, ne de haysiyete ihtiyaç vardır. Mehmetçikleri, polisleri ve masum binlerce vatandaşımızı acımasızca katleden bir terör örgütünün siyasi kuryesiyle aynı blokta nasıl bulunuruz?" şeklinde konuştu.

'KOALİSYONDAN KORKULMASI SAÇMA!'

Bahçeli, EtikHaber'e verdiği röportajda, 27 Avrupa Birliği (AB) ülkesinin 24’ünün koalisyonlarla yönetildiğini hatırlattı. Siyasal çatışmaların fedakarlık ve sorumlu siyaset anlayışıyla törpülendiğini kaydeden Bahçeli, sözlerine şöyle devam etti: "Türkiye’yi kimin yönettiğinden ziyade, nasıl yönetildiğini veya yönetilmesi gerektiğini konuşmadıkça, önceliğimize bunu almadıkça bir arpa boyu yol almamız kolay değildir. Sorun çözme kültürünün yaygınlaştığı ülke ve toplumlar uzlaşmaya daha yakın ve daha yatkındır. Ne var ki sorun çözme konusundaki ilkellikler, ikircikli tutumlar ne kadar yaygınsa uzlaşma o denli zor olmaktadır. Bir defa koalisyondan korkulması saçmadır."

'TÜRKİYE HÜKÜMETSİZ KALMAZ'

Bahçeli, önemli olanın değişik siyasi yelpazedeki partilerin hangi niyet, ilke ve perspektifle bir araya gelmeleri olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti: "Tartışarak, konuşarak, arayarak ve samimiyetle isteyerek doğruyu bulacağımızdan eminim. Türkiye hükümetsiz kalmaz, aksine sebep olanlar ise mahşeri vicdanda hesap vermekten kaçamaz. Koalisyon zıt fikirlerin rekabet ve kavgasına sahne olduğu sürece ülkeye zarar verir, siyaset tıkanır, demokrasi patinaja yol açar. Mesele milli çıkar ve hedeflerde buluşmayı başarabilmektir. Koalisyona talip her parti bulunduğu pozisyondan, vazgeçilmez ilkelerine leke düşürmeden uzlaşmaya doğru adım atabilmelidir. Türkiye koalisyon hükümetleri hususunda tecrübelidir. Milliyetçi Hareket Partisi de bu tecrübeyi farklı hükümetler içinde edinmiştir. Bu kapsamda olumlu-olumsuz birçok deneyim yaşanmıştır."

'CHP-AP KOALİSYONUNDAN İTİBAREN 13 KOALİSYON HÜKÜMETİ KURULDU'

29 Kasım 1961’de kurulan CHP-AP koalisyonundan itibaren 13 koalisyon hükümeti kurulduğuna işaret eden Devlet Bahçeli, şu anda TBMM’de 4 parti grup kurma imkanına kavuştuğunu, bunun da koalisyon hükümetinin bu dört parti arasından çıkacağını gösterdiğini ifade etti. Demokratik teamüller çerçevesinde hükümet kurma görevin sıralamasına örnekleyen Bahçeli, "Bize göre koalisyonu kurması en doğru ve en makul partiler AKP ile HDP’dir. Çünkü yıkım ve çözülme sürecinde yıllardır yan yana duran AKP ve HDP’nin bir hükümet oluşumuyla bir araya gelmeleri siyasi tutumlarına ve sürdürülen müzakerelerin doğasına uygundur. Çözüme canlarını koyduklarını söyleyenlere gün doğmuştur. Buyursunlar bir araya gelsinler. 28 Şubat 2015 günü, Dolmabahçe Sarayı’nda İmralı canisinin 10 maddelik ihanet metnini gururla okuyan AKP-HDP temsilcileridir. Koalisyonun protokolünü yazma konusunda zorluk da çekmeyeceklerdir. Çünkü bu 10 maddelik ihanet metni hükümetin ana omurgası olabilecektir. Tercih ve takdir kendilerinindir. Nasılsa AKP ile HDP Türkiye üzerinde pazarlık yapacak kadar birbirlerine sevdalanmışlar, çözüm ve barış sloganları eşliğinde uygun adımla yürümüşlerdir. Milletimiz AKP-HDP hükümetiyle çözümle neyin amaçlandığını görmelidir. Süreç ihanetini Türkiye’nin başına bela edenler, sorumluluktan kaçmamalı, kaçak güreşmemelidir. Aziz milletimiz AKP-HDP-PKK ve İmralı canisinin gizli ya da açık hedeflerini net görmelidir. Çözümde anlaşanlar, koalisyonda da ortaklık kurabileceklerdir. En azından tutarlılık bunu gerektirmektedir."

'EĞER BÖYLE OLURSA, MHP DE ANA MUHALEFET GÖREVİNİ EKSİKSİZ VE TAM OLARAK YERİNE GETİRECEK'

Bahçeli, şayet AK Parti-HDP formülü tutmazsa, bu defa AK Parti-CHP alternatifinin denenmesi gerektiğini açıklayan Bahçeli, "AKP ve CHP’nin içinden bazı kanatların buna meyyal olduğu anlaşılmaktadır. AKP ile CHP’nin seçim beyannamelerindeki benzerlikler örtülemeyecek kadar fazladır. Küresel sermaye ve ABD, AKP-CHP koalisyonuna yeşil ışık yakmıştır. Uluslararası çevreler ve dış basın büyük koalisyon diyerek AKP-CHP’ye destek vermektedir. Bu iki parti 390 milletvekili çoğunluğuyla Meclis’te her soruna çare olabilecektir. Bu da yeterli görünmüyorsa, AKP-CHP-HDP bir araya gelerek 470 milletvekili çoğunluğuyla güçlü bir koalisyon hükümeti kurabileceklerdir." dedi.
Bahçeli, eğer böyle olursa, Milliyetçi Hareket Partisi’nin de ana muhalefet görevini eksiksiz ve tam olarak yerine getireceğini belirtti.

'MHP’nin koalisyona kapalı mı olduğunu?' sorusuna ise Devlet Bahçeli, şu karşılığı verdi: "Kastım bu değil. Milliyetçi Hareket Partisi elbette Türkiye’yi seçeneksiz bırakmaz, kriz pususuna yatanların ekmeğine yağ sürmez. Milliyetçi Hareket Partisi, Türkiye’nin milli varlığına ve tarihi misyonuna sahip çıkmanın adıdır. Türk milletinin kaderi üzerinde etkisi olacak her kavram ve oluşum hakkında söz söylemek durumunda olanların başında şüphesiz ki Türk milliyetçileri gelmektedir. Ülkemizin milli, adil, ahlaki bir yönetimle tanışması bir zorunluluktur. Ancak biz, önce söz, tutum ve politikaları birbirine benzeyen partilerin koalisyon kurmalarının daha doğru olacağına inanıyoruz. Uyum için bunu mecburi addediyoruz. Zorluk çıkarmak gibi bir niyetimiz yok. Süreci yokuşa sürelim de sorumluluktan kurtulalım diye bir arayışımız da olamaz. AKP-HDP açılım ve çözümde aynı kareye girmedi mi? Sözde demokratikleşme adımlarında aynı safta durmadılar mı? Oslo’dan İmralı’ya kadar yürütülen pazarlıkların tüm risklerini beraberce göğüslemediler mi? Türkiye’nin geleceğini müzakerelere bağlamadılar mı? İşte fırsat, işte çözüm için tarihi imkan. Çözüm sürecinin filmini değil, nasıl uygulayacaklarını göstersinler de görelim. Madem kan durdu, silahlar sustu, analar ağlamıyor; o zaman korkmasınlar, gizli kapaklı görüşmesinler, birlikteliklerini koalisyonla güçlendirsinler. Dediğimiz budur. Hatta CHP’yi de yanlarına alsınlar, işte çözüm koalisyonu. Eğer başaramazlar ise ülkemizi seçeneksiz bırakmayız. Ve Türk milletini namerde muhtaç etmeyiz."

'KOALİSYON KONUSUNDA KATEGORİK İTİRAZIMIZ YOK'

Koalisyon konusunda kategorik itirazları olmadığını, sadece ilkeleri olduğuna işaret eden MHP lideri Bahçeli, "Koalisyona gireriz değil, sadece konuşmaya başlarız. Azınlık hükümeti formülü sonuçsuzdur ve doğru değildir. HDP’nin içinde yer alacağı veya destek vereceği her formül bizim dışımızda ve gündemimizde değildir. Yüzde 60’lık bloktan bahsediliyor. Bu bize göre boş laftır. Oranların toplamıyla hükümet kurulacaksa, ne ilkeye, ne ahlaka, ne de haysiyete ihtiyaç vardır. Kundaktaki bebekleri kurşunlayan, Mehmetçikleri, polisleri ve masum binlerce vatandaşımızı acımasızca katleden bir terör örgütünün siyasi kuryesiyle aynı blokta nasıl bulunuruz? Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne kast eden mihraklarla işimiz ve münasebetimiz katiyen olmaz. CHP Genel Başkanı hadiseye çok yanlış taraftan bakmaktadır. CHP sözcüleri ezbere konuşmakta ve havanda su dövmektedir. Bizim HDP konusunda ikna edilmemiz olmayacak bir şeydir. CHP bu çerçevede fazlaca emek sarf etmesin. Böylesi bir teşebbüse heves edenler sadece zamanlarını israf etmekle kalmazlar, Türkiye’ye de haksızlık ederler. Milliyetçi Hareket Partisi kan dökenlerin, bundan pişmanlık duymayanların, küresel plan ve projelere tetikçilik yapan kiralık katillerin hiçbir şart altında meşruiyet kazanmalarına hizmet etmez." değerlendirmesinde bulundu.

'O zaman AKP’yle koalisyona daha sıcaksınız?' sorusuna ise Bahçeli, "Konu sıcaklık soğukluk meselesi değildir. Eğer ki süreç ihaneti, yani çözüm süreci tamamen ortadan kalkar, 17-25 Aralık rüşvet ve yolsuzluk sürecinden hesap sorma iradesi gösterilir, Erdoğan da anayasal sınırlarına bir daha taşmamak üzere çekilirse AKP’yle koalisyonu konuşabiliriz." diye cevap verdi.

'TÜRKİYE’NİN MİLLİ GÜVENLİĞİ ALARM VERİYOR'

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Türkiye’nin milli güvenliğinin de alarm verdiğine değinerek, yaşananları "Türkiye’nin güvenliğini kimse riske atamayacaktır. Kuzey Irak-Akdeniz arasında sözde Kürdistan koridoru Türkiye’ye atılmış kimyasal bombadır. Buna asla izin verilmemelidir. Mesele partiler üstü ve milli bir konudur. Suriye ve Mısır Başbakan ya da Dışişleri Bakanı gibi davrananlar Türkiye’nin hak ve hukukunu savunacak namus ve şerefi acilen göstermelidir. Gecikmeye, ağırdan almaya, ertelemeye zaman yoktur. Türkiye bu çevrelemeyi yarmazsa, uyarıyorum, bölünme ve parçalanma, dahası iç istikrarsızlık kaçınılmazdır. Koalisyondan daha önemli konu Türkiye’nin hayati ve tarihi çıkarlarıdır. Bizim için temel ilke önce ülkem ve milletim, sonra partim ve ben anlayışıdır." şeklinde yorumladı.