HDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan, bu sabah çıkarılan yasa ile cumhurbaşkanına tanınan örtülü ödenekle ilgili "Örtülü ödeneğin bankamatikleri artık çocuklarında ve torunlarında gezecektir." diye eleştirdi. Kaplan, "Pentagon tarzı istihbarat merkezi haline Saray’ı getirip Putin gibi devleti yönetme anlayışına sevdalanmış, başkanlık da başkanlık diye yatıp kalkan bir Cumhurbaşkanı ile karşı karşıyayız. Bu hukuk devleti ve demokrasi için son derece tehlikeli bir durumdur." diye konuştu.


HDP milletvekili Hasip Kaplan, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında daha önce Bilal Erdoğan’ın ve Sümeyye Erdoğan’ın yöneticisi oldukları derneklere yapılan bağışları anlatarak, “Kişiye özel önergeler getirildi bu torba kanunlarla. Cumhurbaşkanının kızı için 18 Ocak'ta Yeşilay Vakfı'nı kurdu. 19 Ocak'ta kanun teklifini getirdiler plan bütçeye. Ve Vakıflar Genel Müdürlüğü Cumhurbaşkanının kızı olmaktan başka hiçbir özelliği olmayan Yaşilay Vakfı'na İstanbul'daki Sepetçiler Kasrı'nı, eski basın merkezini 49 yıllığına kiraya verdi. Aile çiftliğine döndürüldü. İstanbul'un en güzide yerleri, Yeşilay Cemiyeti'ne de değil, kızının kurduğu vakfa verildi. Daha önce Bilal'in TÜRGEV'ine vakıfların belediyelerin yaptığı bağışların milyarları geçtiğini biliyorsunuz. Bu akçeli işleri cumhurbaşkanımızın ailecek ne kadar çok sevdiğinin maalesef çok kötü bir fotoğrafı. Çok daha fazla şeyler var ticaret alanında, gemilerde şurada, burada.” dedi.

BÖYLE BİR DOYMAZLIK DÜNYANIN HİÇBİR REJİMİNDE GÖRÜLMEMİŞTİR

Ardından çıkarılan yasaya değinen Kaplan, “Ancak güvenlik paketinin akabinde 688 sıra sayılı torba kanun vardı. Bu torba kanuna son dakikada gayri ciddi tarafsız bir İçişleri Bakanı, örtülü aile ödeneği önergesi verdi. Başbakan ve cumhurbaşkanın veya ailesinin devletin gizli örtülü ödeneği yani güvenliğe yani istihbaratına ait paraları artık İçişleri Bakanı’nın bir önergesiyle dün torbadan çıkan bir önergeyle bütçe hakkı yok sayılarak, anayasada bütçeye ayrılan bir parayı yine hukuksuz bir şekilde cumhurbaşkanı ve başbakan ve ailesine açmıştır. Örtülü ödeneğin bankamatikleri artık çocuklarında ve torunlarında gezecektir. Ve bunun hiç kimse hesabını soramayacaktır. Düşünebiliyor musunuz, bunun hesabı sorulamayacaktır. Böyle bir hukuk devleti böyle bir kanun böyle bir açgözlülük doymazlık dünyanın hiçbir rejiminde görülmemiştir.” diye konuştu.

"AİLE ŞİRKETİNE ÖRTÜLÜ ÖDENEK AKTARILIYOR"

Bütçe görüşmelerinde konulan ödeneklerin belli olduğunun altını çizen Kaplan, “Şimdi 3 aylığına seçim dönemi için gelmiş bir İçişleri Bakanı, belli ki kendisi de okumamış, bürokratlarına hazırlatmışlar AKP’nin, böyle bir önerge veriyorlar. Bu kadar gayri ciddi bir önergeyle aile şirketine örtülü ödenek aktarılıyor.” şeklinde ekledi.

ŞANTAJ KASETLERİNE KAYNAK OLMAYACAĞINI KİM KONTROL EDECEK

Kaplan, “Şimdi biz buradan soruyoruz. Bu örtülü ödenekle sizin bu seçim döneminde muhalefet partilerine operasyon yapmayacağınız, istihbarat yapmayacağınız, geçmişte şantaj kasetlerini kullanarak aldığınız oylara bir de bu şekilde kaynak oluşturarak başka yollara tevessül etmeyeceğinizi kim kontrol edecek?” diye sordu.

"SARAY PENTAGON HALİNE GETİRİLİYOR"

Kaplan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bir tek Başbakanın örtülü ödenek dahil, hükümetin Meclis’e karşı sorumluluğu var. Cumhurbaşkanının yok. Bir tek ihanetten Cumhurbaşkanları anayasaya göre soruşturulabiliyor. Yüce Divan’da yargılanabiliyor. Buna sığınarak Başbakanın yetkisinde olan örtülü ödeneği geçmiş cumhurbaşkanları ve başbakanların onlarca katından fazla harcayan çoğaltan bir hükümetin daha dün bütçe görüşmeleri yapılmışken, bugün Mart’ın 27’si, tam tamına 3 ay önce bütçe görüşmeleri yapılmışken, burada örtülü ödenek rakamı belliyken, bu parayı artırması ve bu paranın özellikle de istihbarat ve devletin milli güvenliği alanında kullanılacağını söylemesi, Beştepe Sarayı’nın bir dinleme merkezine dönüştürüleceği, 300’e yakın canlı yayın aracına ihtiyaç duyulduğu ve burada bütün toplumsal olayları Sayın Cumhurbaşkanı'nın güya saraydan izleyeceği, yani bir NASA merkezi, Pentagon tarzı istihbarat merkezi haline Saray’ı getirip Putin gibi devleti yönetme anlayışına sevdalanmış, başkanlık da başkanlık diye yatıp kalkan bir Cumhurbaşkanı ile karşı karşıyayız. Bu hukuk devleti ve demokrasi için son derece tehlikeli bir durumdur. Zaten Saray’a ayrılan milyarlar yetmiyormuş gibi bütçede, zaten örtülü ödenekleri yokmuş gibi, bir de burada aktarmalar.. Zaten havuz medyasından akıtılanlar ortadayken bu düşünüldüğünde çok daha korkunç planların yapıldığı ortaya çıkıyor. Güçler ayrılığı diye birşey kalmamıştır. Yürütme, yargı, yasama artık Beştepe’deki saraydan gözlemlenecek ve talimat verilecektir. Buradaki AK Parti grubu da reisten talimat bekliyor, yat derse yatıyor, kalk derse kalkıyor. Böylesine biat, itaat Ortaçağ anlayışı milli iradenin üstüne çıkmış durumdadır."

"BEŞTEPE ARTIK KARARGAHTIR"

Kaplan ayrıca "Muhalefet partilerinin seçim güvenliği bitmiştir. Hiçbir seçim güvenliği yoktur. Bütün toplantıları dinlenecek, takip edilecek ve sarayda cumhurbaşkanının önüne konulacak. Oradan taktikler verilecek. Beştepe artık karargahtır.” dedi.