DSP Genel Başkan Yardımcısı Av. Onur İste, Afyonkarahisar Barosu’na kayıtlı avukat Umut Kılıç’ın Adalet Bakanlığı’nda girdiği hakim adaylığı mülakat sınavını sonrasında tutuklanmasına tepki gösterdi. İste, "Elbette ki kimsenin kimseye hakaret etmek hakkı yoktur. Ancak çağdaş demokrasilerde, devleti yönetenler, ağır ve hatta kırıcı eleştirilere tahammül etmek zorundadırlar." dedi.

Hakimlik yazılı sınavını kazandıktan sonra, girdiği sözlü sınavda sistem eleştirisi getiren avukat Umut Kılıç’ın tutuklandığını şaşkınlıkla öğrendiğini belirten İste, yazılı açıklamasında, "Elbette ki kimsenin kimseye hakaret etmek hakkı yoktur. Ancak çağdaş demokrasilerde, devleti yönetenler, ağır ve hatta kırıcı eleştirilere tahammül etmek zorundadırlar. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, ifade özgürlüğünü, sadece itibar gören zararsız fikirler için değil aynı zamanda devlet yahut halkın bir bölümü için aykırı, kural dışı, şaşırtıcı veya endişe verici cinsten olanlar açısından da korunan bir değer olarak kabul etmiştir. Sözde değil, özde demokrasi için; sadece hoşa giden fikirlere değil, hoşa gitmeyen ve bazen şoke edici fikirlere dahi tahammül göstermek gereklidir. Toplumlar, ancak farklı fikirlerin medeni şekilde çarpışmasıyla ilerlerler." sözlerini kaydetti.

Sistem eleştirisi yapan genç bir insana karşı Hakimlik Mülakat Komisyonunun süreci yönetemediğinin altını çizen İste, "Komisyon üyeleri bir ağabey gibi genç meslektaşlarını dinlemek yerine, onun hakkında tutanak tutmak suretiyle olayı büyüterek hata etmişlerdir. Cumhuriyet savcısı ise tutuklama yönündeki taleple bu genç insanı mahkemeye sevk ederek hataya başka bir hata eklemiştir. Bugünlerde pek meşhur Sulh Ceza Hakimliği müessesesinin vermiş olduğu tutuklama kararı ise artık sözü bitirmiştir." ifadelerini kullandı.

'AVUKAT KILIÇ’IN TUTUKLANMASI BİR HUKUK GARABETİDİR'

Hakim adayı bir avukatın sistem eleştirisi yapmasından ötürü tutuklandığı yerde, sıradan bir vatandaşın eleştiri hakkını otokontrol olmaksızın kullanmasının artık mümkün olduğunu belirten İste, "Vurgulamak gerekir ki eğer gerçek bir hakaret varsa, bunun usulüne uygun yargılaması yapılır. Suç varsa, ceza da verilir. Ancak kaçma ihtimali sıfırın altında olan, delilleri saklama ihtimali dünyaya büyük bir meteor düşme ihtimali kadar olan avukat Kılıç’ın tutuklanması bir hukuk garabetidir. Yargılama yapmadan peşin cezalandırmadır. Korkarım ki bundan 20 yıl sonra, aynı 80 darbesi uygulamalarına şimdi şaşırdığımız gibi bizim çocuklarımız da bugünün uygulamalarına şaşıracaklardır." görüşünü aktardı.

'KALBİMİZ, ADRESİ OLMAKSIZIN TÜM MAZLUMLARLADIR'

Türkiye Barolar Birliği Başkanı’nın olaya dair net duruşunu önemli bulduğunu ifade eden İste, "Kalbimiz, adresi olmaksızın tüm mazlumlarladır. Dileriz ki öncelikle istisnasız tüm hukuk camiası, akabinde onu içinden çıkaran Türk halkı, hukukun herkese lazım olduğundan bahisle bu uygulamaya tepki göstermeye devam edeceklerdir." dedi.