Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Batı dünyasının son zamanlarda meydana gelen olaylar neticesinde medeniyet namına söyleyecek sözünün kalmadığını belirterek, “İslam dünyası ise medeniyetle ilgili söyleyecek sözünü arıyor şuan. Kendi düşünce geleneğimizde mi, kadim Yunan’da mı, modern düşüncede mi, nerede arayıp bulacağız” dedi.

Türkiye Diyanet Vakfı Kadın Aile ve Gençlik Merkezince, TDV Konferans Salonu’nda “Nazar Manzarayı İnşa Eder: İslam Düşünce Tarihi için Bütüncül Bir Okuma Önerisi” konulu panel düzenlendi. Programa, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanı Ekrem Keleş, KAGEM Müdürü Hicret Toprak ve çok sayıda davetli katıldı.

Sorunlara pratik çözünler üretebilmek için zihinsel netliğe sahip olunması gerektiğine vurgu yapan Kalın, “Nazari meselelerin, pratik meseleleri nasıl anlamlı hale getirdiğini biz düşünce tarihinde birçok defa gördük ama bazen pratik sorunlar o kadar baskı kuruyor ki bir o geniş perspektifi, varlığın ve bilgilin bütünlüklü felsefesini çoğu zaman gözden kaçırıyoruz. Halbuki bugün bile eğer zihniniz bu konuda net değilse doğru pratik çözümler üretmeniz zaten mümkün değil. Gene mesele sizin fikri kabiliyetlerinize geliyor. Marx’ın en büyük paradoksu pratiği öne çıkaracağım derken bunu bir fikirle yapmış olması. Dolayısıyla biz de bugün İslam dünyası olarak dünyaya yeni bir şey söyleyeceksek, gene bizim zihin dünyamızda başlayacak ama sadece zihin dünyasıyla değil. Bizde akılla kalp arasında hep doğrudan bir ilişki olmuştur. Bu ilişkiyi doğru kurabildiğimiz zaman bizim dünyaya söyleyecek bir sözümüz olacak. Akıl tek başına yetmiyor, merhamet de lazım, erdem de lazım. Zaten medeniyete ilişkin bir şey söyleyeceksek, bunu ancak bütünlükçü bakış açısıyla ortaya koyabileceğiz” şeklinde konuştu.

“Bugün bütün bu yaşadıklarımızdan sonra Batı medeniyet hakkında söyleyecek sözünü bitirmek üzere. İslam dünyası ise medeniyetle ilgili söyleyecek sözünü arıyor şuan”

Batı dünyasının son zamanlarda meydana gelen olaylar neticesinde medeniyet namına söyleyecek sözünün kalmadığını belirterek, İslam dünyasının da medeniyet adına söyleyecek söz arayışında olduğunu söyledi. Kalın, “Bugün bütün bu yaşadıklarımızdan sonra Batı medeniyet hakkında söyleyecek sözünü bitirmek üzere. İslam dünyası ise medeniyetle ilgili söyleyecek sözünü arıyor şuan. Kendi düşünce geleneğimizde mi, kadim Yunan’da mı, modern düşüncede mi, nerede arayıp bulacağız. İşin özü şu ki medeni olmadan medeniyet kurulmaz” ifadelerini kullandı.

Panelin açış konuşmasını yapan Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, İslam düşünce tarihinden azami ölçüde faydalanmak adına son yıllarda önemli çalışmaların yapıldığını belirterek, İslam Düşünce Atlasının, İslam düşünce geleneğinin bütüncül bir şekilde görülebilmesini sağlayacak kıymetli bir çalışma olduğunu kaydetti.

“İslam dünyası bugün acil çözüm bekleyen ciddi problemlerle karşı karşıyadır”

İslam Düşünce Atlasının ilmi, insani ve siyasi bağlamda muhkem bir duruş ve geleceği inşa konusunda önemli imkân teşkil ettiğine değinen Başkan Erbaş, konuşmasında şunları söyledi:

“İslam dünyası bugün ciddi problemlerle karşı karşıyadır. Acil çözüm bekleyen siyasi, iktisadi, sosyal bunalımların yanında, en önemli mesele, yaşanan entelektüel kriz ve bu bağlamda İslam dünyasının kendisiyle ve dünya ile yüzleşmesidir. Bu doğrultuda, İslam’ın insana, çevreye, eşyaya ve hadiselere bakışının, insanlığın yaşadığı anlam krizlerini çözecek ve insanlık mefkûresine rehberlik edecek şekilde ortaya konulması, dün olduğu gibi bugün de Müslümanların temel mesuliyetleri arasında yer almaktadır. İnsanlığa şahitlik etme çabasıyla ifa edebileceğimiz bu sorumluluğun bize yüklediği vazifelerden biri de değişen dünyada bilgi, insan, değer, varlık ve âlem tasavvurlarının eleştirel bir muhasebesidir. Bu muhasebeyi gerçek anlamda yapamadığımız sürece, bugün insanlığın gelecek umudu olan nebevî mesaja karşı da aslî yükümlülüğümüzü yerine getirmemiş oluruz. Bu yükümlülükle ilgili bir zafiyet ise sadece Müslümanlar için değil, bütün insanlık açısından yaşanan sorunları çözme adına büyük bir imkânın göz ardı edilmesi olacaktır.”

Erbaş’ın açış konuşmasının ardından Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Selim Argun’un moderatörlüğünü yaptığı panelde, İstanbul Medeniyet Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dekanı İhsan Fazlıoğlu, İstanbul Medeniyet Üniversitesi öğretim üyeleri Lütfi Sunar ile İbrahim Halil Üçer panelist olarak konuşma yaptı.