HDP Mardin Milletvekili Mithat Sancar, HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın Abdullah Öcalan için 'Mandela modeli' önerisiyle ilgili olarak, "Dolmabahçe mutabakatının arkasında olan anlaşmalardan biri de Öcalan'ın şartlarının düzeltilmesiydi. Hükümet de bunu kabul etmişti. Şimdi yeni birşey değil söylediğimiz. Dolayısıyla çatışma ortamı yoğunlaşınca, bulutlar çökünce hafıza da zayıflıyor. Sanki bunların hepsi yeniymiş gibi sunulabiliyor ama yeni değil ve bu talebimiz geçerli." dedi.

Meclis'te basın toplantısı düzenleyen Sancar, Mardin'in Derik ilçesinde 1993-1994 yılları arasında 13 köylünün faili meçhul bir şekilde öldürülmesinin sorumlusu olarak Çorum 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanan ve geçen yıl beraat eden Musa Çitil'in YAŞ'ta terfi edip tümgeneralliğe yükseltilmesini eleştirdi. Çitil'in sanık olduğu davaları anlatan Sancar, yaklaşık 2,5 yıl süren bir çatışmasızlık dönemi yaşandığını ifade etti.

Sancar, "Çözüm sürecinin bittiği ifade edildiği andan itibaren, çatışmalar yeniden başladığı andan itibaren, şurda geçmişte dile getirilen bütün ihlallere benzer iddialar yeniden, güçlü delillerle ortaya çıkmaya başladı. Yani 90'la dönüyoruz sözü, biraz da bu açıdan okunmalı. 90'la dönüş güvenlik görevlilerinin 90'da yaptıklarını aynen, tekrar edecekleri bir ortamın doğmasını ifade ediyor. Devlet politikalarının korumacı ve kollayıcı bir nitelik taşıdığı politikalar bunlar. Bu sabahtan beri Silopi'de de yaşadığımız bundan bağımsız değil, söylediklerimizden bağımsız değil." dedi.

Eğer 90'lara dönülmek istenmiyorsa bu tabloların yaşanmamasını sağlamak gerektiğini dile getiren Sancar, her bir çatışmanın yeni bir çatışmanın gerekçesi haline getirilebildiğini belirtti. "Her bir asker, polis ölümü, güvenlik kuvvetlerinde aşırı güç kullanma gibi bir durumda beraberinde getiriyor." diyen Sancar, şöyle devam etti: "Çatışmalı ortamda hukuk işlemiyor. Her bir sivilin veya örgüt üyesinin ölümü, bir intikam duygusunu tetikliyor. Her ölüm nerden gelirse kime yönelirse yönelsin, kim buna maruz kalırsa kalsın yeni ölümlerin gerekçesi haline geliyor. Biz bu kısır ve kanlı döngüyü 30 yıldır yaşıyoruz. O nedenle acilen yapılması gereken şey, çift taraflı çatışmazsızlığın derhal ilan edilmesidir. Bunun için de yine müzakere şartlarına uygun bir ortamın yaratılması gerekiyor... Yeniden çatışma ortamı, eski yaraları çok daha büyük travma etkileriyle açar. Yeni çatışma enerjileri boşalır, toplumun tümü bundan çok büyük zarar görür. Hepimiz çok ağır bedeller ödemek zorunda kalırız toplum olarak, ülke olarak. Acilen güvenlik eksenli politikalardan vazgeçilmesini, operasyonların durdurulmasını ve PKK'nın da çatışmazlığa dönmesini talep ediyoruz. Ancak çatışmazsızlık ortamında yaraları sarabiliriz."

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın Abdullah Öcalan için 'Mandela modeli' önerisiyle ilgili bir soruya Sancar, çözüm sürecinin, ilk defa Türkiye'nin tecrübe ettiği birşey olmadığını ve dünyanın değişik yerlerinde yaşandığını ifade etti.

"Öcalan'ın şartları düzeltilmeli. Madem devlet başmüzakereci olarak kabul etmiştir, müzakereler kendisiyle yürütülüyor. O halde onun müzakereleri yürüteceği imkanlara kavuşturulması lazım. Söylenen budur." diyen Sancar, "Ev hapsi olur, başka yerde olur. Ama hapishane içinde daha yeni bir ortam olur, başka imkanlar olur; bunlar hepsi tartışılabilir. Zaten bunlar, görüşmelerde bizim partinin heyetiyle hükümet arasında hep konuşulan meselelerdi ve en azından bazı noktalarda mutabakat da sağlanmıştı. Dolmabahçe mutabakatının arkasında olan anlaşmalardan biri de Öcalan'ın şartlarının düzeltilmesiydi. Hükümet de bunu kabul etmişti. Şimdi yeni birşey değil söylediğimiz. Dolayısıyla çatışma ortamı yoğunlaşınca, bulutlar çökünce hafıza da zayıflıyor. Sanki bunların hepsi yeniymiş gibi sunulabiliyor ama yeni değil ve bu talebimiz geçerli. Yeniden Öcalan ile görüşmeler başlamalı ve kendisinin bu görüşmeleri rahat bir şekilde yürüteceği bir ortam yaratılmalıdır." şeklinde konuştu.

Koalisyonla ilgili bir soru üzerine Sancar, ibrenin erken seçimden yana dönmüş durumda olduğunu ifade etti. Pazartesi günü yapılacak görüşmeyi beklemek gerektiğini belirten Sancar, koalisyon zemininin bütünüyle ortadan kalkmadığını ama imkanlarının azaldığını kaydetti.