Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Gültekin Uysal, dört eski bakan hakkında tamamlanan Yüce Divan oylamasından sonra TCK’nın 220. maddesinin değiştirilmesini ve bakanların iş bitirme karnelerine göre uygun bir göreve getirilmelerini teklif etti.

Yaptığı yazılı açıklamada, oylamanın bir Yüce Divan oylaması değil, bir yasa değişikliği oylaması olduğunu söyleyen Gültekin Uysal, Egemen Bağış'ın Din ve Diyanetten Sorumlu Devlet Bakanlığı’na, Erdoğan Bayraktar'ın Cumhurbaşbakanlığı Vekilliği’ne getirilmesini istedi.

İngiliz Şair Marlowe’un, “İnsanın hırsız olup olmadığı suç ortağından sorulmaz ki!” sözünü hatırlatan Gültekin Uysal, “Yalnız bu sözü nazara alarak söylenmelidir ki önceki gün yapılan oylamada yalnız usulen değil esastan da bir sorun vardır. Bu sorun; oylamaya AKP’nin, ‘Yolsuzlar Yüce Divan’a gitsin’ diyen vekilleri dışında, suça iştirak eden, suç ortaklığı eden vekillerin oylamada oy kullanmasıdır.” dedi.

Hırsızlık suçunun nitelikli halinin düzenlendiği Türk Ceza Kanunu’nun 142. Maddesi’nin, yapılan oylama ile değiştirilmiş olduğunu ifade eden Uysal, “Yüce Divan oylamasına konu olan şekilde nitelikli hırsızlıklar artık Türkiye’de cezalandırılamayacaktır.” dedi.

“YASA TEKLİFİMİZDİR”

DP Genel Başkanı Uysal, örgütlü suçlardan ve cezai müeyyidelerinden bahseden Türk Ceza Kanunu’nun 220. maddesinde; bir örgütün varlığından bahsedilmesi için üye sayısının en az üç kişi olması, üyeler arasında soyut bir birleşme değil gevşek de olsa hiyerarşik bir ilişkinin bulunması, suç işlenmese bile suç işlemek amacı etrafında fiili bir birleşmenin olması, niteliği itibariyle devamlılık göstermesinin gerekli olduğuna işaret ederek, “Ancak oylama ile bu kanun maddesinde değişiklik yapılması zaruri hale gelmiştir.” diye ifade etti.

Demokrat Parti’nin, iktidara ve Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) kanunda yapılması zaruri hale gelen değişiklikle ilgili teklifi ise şöyle:

"MADDE 220-(1) Kanunun suç saydığı fiilleri işlemek amacıyla örgüt kuranlar veya yönetenler, örgütün yapısı, sahip bulunduğu üye sayısı ile araç ve gereç bakımından amaç suçları işlemeye elverişli olması halinde, örgüt teşekkülü siyasi parti olarak anılabilir. Ancak, örgütün varlığı için üye sayısının en az 20 Ocak 2015 tarihinde TBMM’de yapılan Yüce Divan oylamasında, dört eski bakanın Yüce Divan’a gönderilmemesi yönünde 'hayır oyu' kullanan vekil sayısı kadar olması gerekir.

Örgüt faaliyetlerden dolayı herhangi bir cezaya hükmolunmaz. Örgüt yöneticileri, örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenen bütün suçlardan dolayı ayrıca ödüllendirilir. Örgüt içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte, örgüte bilerek ve isteyerek yardım eden kişi, örgüt üyesi olarak ödüllendirilir. Örgüt üyeliğinden dolayı verilecek ödül, yapılan yardımın niteliğine göre üçte birine kadar artırılabilir.

Örgütün veya amacının propagandasını yapan kişi, bir dönemden üç döneme kadar ayni ve nakdi yardımlar ile ya da tahsis edilen makam ve mevkilerle ödüllendirilir. Bu suçun basın ve yayın yolu ile işlenmesi halinde, verilecek ödül yarı oranında artırılır.”

“4 ESKİ BAKAN İŞ BİTİRME KABİLİYETLERİNE GÖRE UYGUN GÖREVLERDE DEĞERLENDİRİLMELİDİR”

Gültekin Uysal, Yüce Divan’a şimdilik gitmeleri engellenen bakanların, bürokraside, iş bitirme kabiliyetlerine göre değerlendirilmemesini, AK Parti’nin rantsal dönüşümünün devamı adına feda edilmemesi gerektiğini kaydetti. Uysal, DP olarak bakanlar için uygun gördükleri en önemli iki makamı şöyle sıraladı:

"Egemen Bağış; milletin dini ve manevi hassasiyetlerini siyasi amaçları uğruna, son derece başarılı bir şekilde kullanıp, değerleri ile alay ettiği milletin oyunu alabildiği için Din ve Diyanetten Sorumlu Devlet Bakanlığı’na.
Erdoğan Bayraktar, 17-25 Aralık Yolsuzluk Operasyonları sonrasında ‘yaptığım her işin altında Başbakan’ın (R. Tayyip Erdoğan) imzası var’ diyerek yolsuzluklarındaki büyük ortağı işaret eden, yapılan organizasyonla büyük ortağa zarar gelmemesi için Yüce Divan oylamasında salt çoğunlukla yırtan Bayraktar’ın, ortaklık yapısı düşünülerek daha verimli olması için Cumhurbaşbakanlığı Vekilliği’ne getirilmesi gerekmektedir."

"ELLERİNİ CEPLERİNDEN ÇIKARIP VİCDANINA KOYAN VEKİLLER"

Oylamada, AK Parti’nin fire oylarına da değinen Uysal, iktidar partisi içinden bir kısım milletvekilinin ellerini ceplerinden çıkartıp vicdanlarına koyduğunu, vicdanlarında yargıladıkları 4 eski bakanı, ‘evet’ oyu vererek ilahi divana yolladıklarını söyledi.

"250 MİLLETVEKİLİ YOLSUZLUK GÖMLEĞİNİ GİYMİŞTİR"

Uysal, sözlerini, “Dört eski bakanın dahi ‘olmadı’ diyemediği, eveleyip gevelediği, elbette yalnız oy vermeyenlerin değil oy verenlerin de hakkının yenmesine sebep yolsuzluk ve hukuksuzluklar hakkında ses etmeyen, yolsuzların Yüce Divan’a gönderilmesine ‘evet’ diyemeyen milletvekilleri, yapılan oylamada, paravan arkasında yalnız zarflara ‘hayır’ oyu koymamış gömlek değiştirmiş ve yolsuzluk gömleğini giymişlerdir.” ifadeleriyle sürdürdü.

"AR DAMARI OLMUŞ KAR DAMARI"

Oylama sonuçlarındaki fark ile ortaya çıkan ahlaklı vekillerin, AK Parti için büyük bir tedirginlik yarattığına işaret eden Gültekin Uysal, şöyle devam etti:

“2002’den bu yana, yol haritası belledikleri hukuksuzluğa 'dur' diyen arkadaşlarından utanan, bununla kalmayıp 'yedikleri nanelere' göz yummayan arkadaşlarını dışlayan, horlayan, hırpalayan ve hatta 'ortadan kaldıran' AKP, ahlaktan, hukuktan ve adaletten adeta ar etmektedir. Oylamada bakanların Yüce Divan’a gönderilmesine 'hayır' diyen vekiller için ar damarının kâr damarı olduğu ortaya çıkmıştır. Cumhurbaşbakanı’nın ve Başkatip’in gözünden düşmemeyi, dolayısıyla bulundukları makamları, ortak oldukları rantları, en basitinden aldıkları vekil maaşlarını kaybetmemeyi kâr sayanlar, bu halleri ile ardan bihaberlerdir."