DSP Genel Başkan Yardımcısı Av. Muammer Aydın, “İstanbul 32. Asliye Ceza Mahkemesi'nce 25 Nisan 2014 günü verilen tahliye kararları engellenemez. Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devleti olup, mevcut anayasasında hukuka uygun davranma ve hukukun üstünlüğü prensibi bir yükümlülük olarak yer almaktadır. Bu aşamada verilen tahliye kararı mutlak suretle uygulanmalıdır.” dedi.

Daha önce özel yetkili ceza mahkemeleri ve savcılıkları yerine ihdas edilen sulh ceza hakimlikleri ile ilgili çekincelerini ve bu hakimliklerin Anayasa’ya ve yasaya aykırı olarak oluşturulduklarını belirttiğini ifade eden Muammer Aydın, şöyle devam etti: “Öyle anlaşılıyor ki bu çekincelerimize uygun davranan sulh ceza hakimlikleri adalet dağıtmak ve özgürlükleri geliştirmek için değil, kişileri özgürlüklerinden mahrum bırakmak için varlar. Nitekim bu anlamda, 17/25 Aralık sürecini takiben yürütmenin talimatı ile emniyet teşkilatında bazı operasyonlar gerçekleştirilmiştir. Bunun neticesinde Sulh Ceza Hakimliklerince tutuklama kararları verilmiştir. Tutuklamalara karşı yapılan itirazlar, genel geçer ve yasaya aykırı olduğu iddia edilen gerekçelerle reddedilmiştir. “

“TAHLİYE KARARININ ENGELLEMESİ VE UYGULAMAMASI SUÇ TEŞKİL EDECEKTİR”

Aydın, “Bunun üzerine reddedilen bütün Sulh Ceza Hakimliklerine yapılan reddi hakim talepleri yetkili İstanbul 29. Asliye Ceza Mahkemesi'nce kabul edilmiş ve tutuklamalara yönelik yapılan itirazların incelenmesi için İstanbul 32. Asliye Ceza Mahkemesi görevlendirilmiştir. İstanbul 32. Asliye Ceza Mahkemesi'nce de bu itirazlar kabul edilerek şüphelilerin tahliyesine karar verilmiştir. Bu aşamada verilen tahliye kararı mutlak suretle uygulanmalıdır. Bu kararın yanlışlığına dair bir itiraz ve iddianın var olması halinde yasal süreç takip edilmelidir. Yoksa başsavcılığın verilmiş bir tahliye kararını engellemesi ve kararı uygulamaması hukuka aykırı olacak ve suç teşkil edecektir. “ diye konuştu.

“ÜLKEDE ARTIK HİÇ KİMSENİN HUKUK GÜVENLİĞİ KALMADI“

Gelinen aşamada; hukuka aykırı, hukukun üstünlüğü prensibine aykırı, adil yargılanma ilkesine aykırı, sanık ve savunma haklarına aykırı bu durumun yargıya olan güveni daha da ortadan kaldırdığına vurgu yapan DSP’li Aydın, “Ülkede artık hiç kimsenin hukuk güvenliğinin kalmadığını, emir talimatla yaratılan hukukla Anayasa'nın 138. maddesine aykırı davranıldığını bu suçu işletenlerin ve işleyenlerin mutlaka yargı önünde hesap vereceklerini Demokratik Sol Parti olarak kim olduğuna bakmaksızın her türlü hukuksuzluğun karşısında kararlılıkla durmaya devam edeceğimizi ve bu olayın takipçisi olacağımızı paylaşıyoruz.” dedi.