Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Çağlayan Adliyesi’nde Berkin Elvan davasına bakan Savcı Mehmet Selim Kiraz'ın şehit edildiği ve 2 DHKP-C’li teröristin öldürüldüğü operasyona katılan polisleri tebrik etti.

"İstanbul Çağlayan Adliyesi'nde şehit edilen savcımızın olayında hemen asıl yüzlerini gösterdiler bunlar." diyen Erdoğan, "8 saatlik operasyon sürecinde daha birinci saatte operasyon yapılabilirdi, niye birinci saatte yapmadılar. Acaba hiçbir operasyona gerek kalmadan görüşmeler yolu ile Mehmet Selim kardeşimizi kurtarabilir miyiz diye sabırla bu süreci işlettiler. Ama içeride son anda gelen silah sesleri artık içeriye girerek o iki tane katilin hal edilmesi gereğini ortaya çıkardı. Ben o operasyondaki kardeşlerimizin tamamını tebrik ediyorum, kutluyorum. Onlar bu operasyonu başarı ile yerine getirdiler." diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda, Polis Haftası münasebetiyle 81 ilde görev yapan 400 polis memurunu kabul etti. Erdoğan, konuşmasına, Emniyet Teşkilatı bünyesinde görev yaparken bugüne kadar hayatlarını kaybetmiş tüm şehitlere Allah’tan rahmet dileyerek başladı.
Herkesin polisinin kendi vicdanı olduğunu belirten Erdoğan, şöyle konuştu: "Vicdanların işlemez hale geldiğinde sizler yani polis devreye girer. Suçluyu tespit edip yakalayacak olan Emniyet Teşkilatı ile buna hak ettiği cezayı verecek olan adliye teşkilatı bu bakımdan daima önemli olmuştur. Bizim tarihimizde de Yargan’dan Subaşı’na ve ASES’e kadar farklı isimlerle ifade edilen bugünkü polis teşkilatımızın fonksiyonuna sahip güvenlik teşkilatlarının hep bulunduğunu görürüz. 1845 yılında ilk defa polis adını alan bu teşkilat 1937 yılında bugünkü yapısına ve işleyişine kavuştu. Cumhuriyet tarihinde yaşadığımız buhranlı dönemlerin hepsinde de maruz kaldığı tüm tahribata rağmen milletimizin huzur ve güven kaynağı daima polisimiz olmuştur. Çünkü polis bu milletin sadece öz evladı değil aynı zamanda günlük hayatının ayrılmaz bir parçasıdır. Hep milletin içinde olan polisimizin ne yapılırsa yapılsın milletle arasındaki güçlü bağ kopartılamadı. Polisin serüveni bir bakıma Türkiye’nin de serüvenidir. Türkiye üzerinde oynanan oyunların hedefindeki kurumlardan biri de daima polisimiz ve emniyet teşkilatımız oldu. Her dönemde bir başka fitne ateşe yatılarak polisler kendi içinde bölünmeye çekişmenin tarafı yapılmaya çalışıldı. Bu teşkilat bir bütündür. Bu teşkilat bölündüğü anda millet bölünür, bu teşkilat bölündüğü anda devlet bölünür, bu teşkilat bölündüğü anda vatan Allah göstermesin elden gider. Bu teşkilatın önemli bu denli ileridir. Aynı zamanda Türk Silahlı Kuvvetlerimizdir.buradaki hassasiyetlerimiz çok çok önemlidir."

'BUGÜN BÜYÜK İHTİMALLE İMZALAYACAĞIM'

Polisin elinde kalkanı ile teröristlere karşı, güya özgürlük mücadelesi verenlere karşı son ana kadar bir direnç ortaya koyduğunu kaydeden Erdoğan, "Ne silah kullanıyor, ne taş atıyor ne herhangi bir şey kullanıyor. Havai fişek onda, sapan, demir bilyeler onda, bütün bunların yanında havai fişekler onda, TOMA’yı yakıyor, bütün polisin aracını yakıyor, bindikleri otobüsü yakıyor. Bakıyorsunuz onları savunanlar, polise hakaret edenler nasıl oluyor da polis sevdalısı oluyor anlamakta ben zorlanıyorum. Bu mücadeleyi eğer vatanseverlikleri varsa milletçe vermek lazım. Kimin yanında yer alınacak, burada hepimizin can güvenliğini emanet ettiğimiz polisimizin yanında yer alınması gerekir." şeklinde konuştu.

"Hamdolsun hiçbir polis kardeşim bu tuzağa düşmedi." diyen Erdoğan, Çağlayan Adliyesi'nde savcı dahil 3 kişinin öldüğü operasyon hakkında şunları söyledi: "İstanbul Çağlayan Adliyesi'nde şehit edilen savcımızın olayında hemen asıl yüzlerini gösterdiler bunlar. 8 saatlik operasyon sürecinde daha birinci saatte operasyon yapılabilirdi, niye birinci saatte yapmadılar. Acaba hiçbir operasyona gerek kalmadan görüşmeler yolu ile Mehmet Selim kardeşimizi kurtarabilir miyiz diye sabırla bu süreci işlettiler. Ama içeride son anda gelen silah sesleri artık içeriye girerek o iki tane katilin hal edilmesi gereğini ortaya çıkardı. Ben o operasyondaki kardeşlerimizin tamamını tebrik ediyorum, kutluyorum. Onlar bu operasyonu başarı ile yerine getirdiler. Her yerde olduğu gibi Emniyet Teşkilatı'nda da araya karışan çürükler ayıklandı, ayıklanıyor. Onun dışında herşey olması gerektiği gibi yürüyor ve yürüyecek. Polisimiz ve milletimizin arasına nifak sokmak isteyenlerin hevesi bu defa da kursaklarında kaldı. Şimdi İç Güvenlik Yasası çıkıyor. Niye rahatsız oldular? Niye rahatsız oluyorlar? Bugün büyük ihtimalle imzalayacağım. Tek dertleri var, polis güvencede olmasın. Bugüne kadar hep öyle hareket ettiler. Bu yasa polisi biraz daha güvence altına aldığı için daha bu noktada ileriye ulaşabilmesi noktasında onları bu rahatsız etmeye başladı. Su yatağında akar. Burada da hakikat ne ise biz onu yapmaya mecburuz."