MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın twitter’deki belalısına, twitter’deki kabusuna 'delikanlıysan çık ortaya' diyecek kadar gözünün döndüğünü belirterek "Sayın Erdoğan eğer sen delikanlıysan, 17-25 Aralık Rüşvet ve Yolsuzluk Operasyonun iç yüzünü, villada oğlunun eritemediği servetin kaynağını açıkla da görelim." dedi.

Partisinin Meclis Grup toplantısında konuşan Bahçeli, İç Güvenlik Paketi’nin görüşülmesinin olağanüstü şartlarda devam ettiğini kaydetti. "Gazi Meclis arenaya dönmüş, kavgalar, yaralanmalar, protestolar, oturma eylemleri milli iradenin saygınlığını hafifletmiştir." diyen Bahçeli, benzerlerine Uzak Doğu parlamentolarında görmeye alışkın olduğumuz şiddet sahnelerinin TBMM’de sıradanlaştığını ifade etti.

"AKP her türlü uzlaşma ve diyaloğa kapalıdır." diyen Bahçeli, şöyle devam etti: "Nezaket kalmamış, demokratik adap ve seviye dip yapmış; Meclis’in itibarı baştan ayağa sarsılmıştır. AKP bir yanda iç güvenlik paketini hınç ve hırsla geçirme amacındayken, diğer yanda TBMM’nin güvenliğini sabote etmiştir. Biz öncelikle AKP’nin üslup ve izlediği usulü kabul etmiyoruz. Güvenlik böyle temin edilmez, edilemeyecektir. Biz parti olarak AKP’nin Anayasa, hukuk ve demokratik ilkelere aykırı tekliflerine sıcak bakmıyoruz. Elbette İç Güvenlik Paketi’nde evet dediğimiz değişiklikler vardır ve olacaktır.

Görüşülmekte olan tasarının toplantı ve gösteri yürüyüşleri kanununa, havai fişek, molotof, demir bilye ve sapan ibarelerini ekleyerek, bunlarla toplantı ve gösteri yürüyüşlerin katılmayı yasaklayan tasarının 7. Maddesine, Hava fişek, molotof, demir bilye ve sapan ile; ayrıca yasadışı örgüt ve topluluklarının kıyafetleriyle toplantı ve gösterilere katılanların cezalandırıldığı 8. Maddesine, Yine 2911 sayılı kanun çerçevesinde şiddet olaylarında ortaya çıkan zararın, zararı verenler tarafından ödenmesine ilişkin rücu maddesi olan 9. Maddesine, 3713 sayılı terörle mücadele kanununun içine derç edilen molotof ve kimliğini gizlemek amacıyla yüzünü kapatanlara ilişkin düzenlemeyi içeren 10. Maddeye Milliyetçi Hareket Partisi olumlu oy kullanmıştır. Tasarının bonzaiyle ilgili 11. ve 12. Maddesi ve diğer bazı teklifler tarafımızca desteklenmiştir. Fakat vali, kaymakam ve polisleri hakim ve savcılara ait yetkilerle donatmak bize göre yanlıştır ve güvenlikle ilgisi yoktur."

'KEYFİ TELEFON DİNLEMELERİYLE İLGİLİ YASAL KILIF MAHSURLUDUR'

"Keyfi telefon dinlemeleriyle ilgili yasal kılıf mahsurludur." diyen Bahçeli, "Savcılık kararı olmaksızın 48 saate varan önleyici gözaltı kararı tehlikelidir. Valilerin aşırı yetkilendirilmesi, Jandarma ve sahil güvenlik komutanlıklarının askeri görevleri göz önüne alınmadan hiyerarşik yapısı bozulacak şekilde iktidarın kontrolüne verilmesi bize göre sorunludur.
Biz molotofun, bonzainin, maske takıp suç işlemenin ve her türlü suç aleti kullanmanın cezai sorumluluğunun pek tabiidir ki arttırılmasını istiyoruz. Ve Davutoğlu’nun demokratik itirazlarımızı püskürtmek amacıyla bizi HDP’yle yan yana gösterme kurnazlığını da şiddetle reddediyoruz. Geçen hafta dediğim gibi, HDP’nin kuyruğuna kimin takıldığını, kimin ihanet resminde beraber gülücükler saçtığını milletimiz görmektedir. Davutoğlu bu ucuz siyasi yollara tevessül etmemelidir.
Erdoğan’ı takip edip örnek alırsa, bilsin ki, sarayın ayazında titreye titreye yolda kalacaktır. Zorla, baskıyla, saldırganlıkla güvenlik paketi çıkmayacak, çıksa da inandırıcılığı ve yaptırım kudreti tartışmalı olacaktır. Erdoğan’ın dışarıdan öyle ya da böyle çıkacak diyerek dikte etmesi, Davutoğlu’nun benzer sözleri bir defa demokrasinin ruhuna terstir." diye konuştu.

'ERDOĞAN EĞER DELİKANLIYSAN, VİLLADA OĞLUNUN ERİTEMEDİĞİ SERVETİN KAYNAĞINI AÇIKLA DA GÖRELİM'

"TBMM Erdoğan’ın maşası, oyun alanı değildir." diyen Bahçeli, "AKP’nin onurlu milletvekilleri de sarayın kölesi olmayacaktır. Erdoğan; Elazığ ve Malatya’da yine meydanlara çıkmış, yine 400 milletvekili istemiş, yine başkanlık sistemiyle ilgili konuşmuştur. Anlaşılan bu şahsın akıllanmaya, izanlı davranmaya ve kendisine çeki düzen vermeye niyeti yoktur. Biz de bildiği ve anladığı dilden kendisiyle konuşacak, sözlerimizi hiç sakınmayacağız. Erdoğan ve havuz medyası seçimler yaklaştıkça mağduriyet butonuna tekrar basmıştır. Bu kez da kızına suikast iddiası kokuşmuş yandaş medyada çarşaf çarşaf yer yayımlanmıştır. Erdoğan kızına siyaset yaptıracaksa bu kadar mide bulandıran yollara sapmasına gerek yoktur. Bunu doğrudan sağlayabilecektir. Artık Cumhurbaşkanı iftiraların, düzmece suçlamaların üzerine bodoslama atlamakta, sosyal medyada ki malum bir isimle meydanlardan atışacak kadar gözünü karartmaktadır. Erdoğan, Twitter’deki belalısına, Twitter’deki kabusuna ‘delikanlıysan çık ortaya’ diyecek kadar gözü dönmüştür. Bu ikili arasına girmek bize düşmeyecektir. Kendi hesaplarını kısa süre içinde görmeleri en samimi dileğimdir. Ancak şunları söylemeden geçmek de doğru olmayacaktır: Sayın Erdoğan eğer sen delikanlıysan, 17-25 Aralık Rüşvet ve Yolsuzluk Operasyonun iç yüzünü, villada oğlunun eritemediği servetin kaynağını açıkla da görelim. Eğer delikanlıysan PKK’ya ne vaat ettin, söyle de bilelim.
Eğer mertsen, eğer yiğitsen; Musul Başkonsolosluğu’nda rehin alınan vatandaşlarımıza karşılık IŞİD’e ne verdin, İmralı canisine hangi sözleri lütfettin, anlat da ilk ağızdan öğrenelim. Yine cesaretin varsa, delikanlılığına güveniyorsan, AKP’yi sana kim kurdurdu, seni kim görevlendirdi, Türk milletinin bölünmesi için seni kim tembihledi, bahset de merakımızı giderelim. Biz seni biliyor ve tanıyoruz; velakin milletimizin de gerçek yüzünü görmesinin hakkı olduğunu düşünüyor ve buna yürekten inanıyoruz." şeklinde konuştu.