CHP İstanbul Milletvekili İhsan Özkes, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın uçağının havaalanında olmasından dolayı başka yolcuların indirilmemesinin istendiğini söyledi. Özkes, "15 dakika uçak içerisinde Tayyip Erdoğan'ın havaalanına gelmesini, protokol ile vedalaşmasını, uğurlayanlarla fotoğraf çekinmesini, uçağına binmesini ve uçağın hareket edip alanı terk etmesini bekledik." dedi.

CHP İstanbul Milletvekili İhsan Özkes, Meclis'te basın toplantısı düzenledi. Bugün 18 Mart Çanakkale Zaferi'nin 100. yılı olduğunu hatırlatan Özkes. başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere Çanakkale Zaferi'nin şanlı komutanlarını ve askerlerini rahmetle ve minnetle andı.

"13 Mart Cuma günü tüm camilerimizde Diyanet İşleri Başkanlığı Din Hizmetleri Genel Müdürlüğünce hazırlanan Çanakkale Şehitlerine… başlıklı bir hutbe okundu." diyen Özkes, "Çanakkale Zaferi'nin anlatıldığı hutbede Mustafa Kemal Atatürk’ün adı anılmadı. Neden Atatürk anılmıyor diye sorduğumuzda, niçin anılmıyor diye sormak iyi niyetle bağdaşmıyor diyorlar. 2012 yılından itibaren Atatürk’ün hutbelerde anılmasına sansür, adeta yasak getirildi. Atatürk’ün kurduğu Diyanet, Çanakkale Zaferinin anlatıldığı hutbede Atatürk’ü anmıyor. 15 Mart 2015’te Çanakkale’de Şehitler Camii'nde Atatürk silah arkadaşları Çanakkale Şehitleri ve tüm şehitlerimiz için mevlit okuttuk. Ben de bu mevlitte hazır bulundum. Caminin çay salonunda Çanakkaleli bir vatandaş şöyle dedi: 2 yıl önce bu camide caminin dış bölümünde Cuma günü Çanakkale Zaferi nedeniyle bir vaaz dinledim. Hoca efendi Çanakkale savaşlarını anlattı. Fakat hiç Atatürk’ün adını anmadı. Ben de ‘bu hocayı Diyanet Başkanına şikayet edeyim’ diye düşündüm. Namaz sonrasında bir de ne göreyim, meğer camide vaaz veren bizzat Diyanet Başkanı Görmez’in kendisi imiş."

15 Mart Pazar günü 08.30 uçağıyla Ankara’dan Çanakkale’ye gittiğini anlatan Özkes, şöyle devam etti: "Çanakkale Havaalanı'na vardığımızda, uçak yolcu indireceği yerde durdu. Pilot, Tayyip Erdoğan’ın uçağının havaalanında olduğunu, Cumhurbaşkanının uçağı hareket etmeden yolcuların indirilmemesinin istendiğini söyledi. 15 dakika uçak içerisinde Tayyip Erdoğan’ın havaalanına gelmesini, protokol ile vedalaşmasını, uğurlayanlarla fotoğraf çekinmesini, uçağına binmesini ve uçağın hareket edip alanı terk etmesini bekledik. Tayyip Erdoğan’ın istediği başkanlık sistemi gelse; sanırım bundan daha beter uygulamalar olacaktır. Ahmet Davutoğlu geçtiğimiz günlerde ABD’ye bir ziyaret gerçekleştirdi. Davutoğlu Cuma namazını Paterson kentinde bulunan New Jersey Ulu Camii’nde kıldı. Davutoğlu mikrofonu alarak camide bir konuşma yapıyor. Camide hazır bulunan bir kameranın da Davutoğlu’nun konuşmasını görüntülüyor. Davutoğlu’nun camiye geç gelmesi nedeniyle, namazı 30 dakika geç kıldıran imam cemaatten özür diliyor. Davutoğlu ve Erdoğan cumaya ne kadar geç giderlerse, ezan ve namaz da o kadar gecikiyor. Böylece ibadetler Allah’ın belirlediği vakitlerde değil de muktedirlerin durumuna göre uyarlanıyor. Allah 'Mescitler şüphesiz Allah’ındır' (72/Cin suresi, ayet 18) buyururken iktidarın din istismarında sınır tanımayışı kaygı verici boyutlara ulaşmıştır. Dışişleri Bakanı iken Van Ulu Camii' partisinin belediye başkan adayını tanıtan Davutoğlu, başbakan olunca mihraba geçiyor, elinde mikrofon siyaset yapıyor. Bu görüntüler, Davutoğlu’nun 7 Haziran seçimleri öncesinde camileri siyasi arenaya dönüştüreceğinin, propaganda merkezleri haline getireceğinin, seçim bürolarına çevireceğinin sinyalleridir."