Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun koltuğa kasetle geldiğini iddia etti. Erdoğan, "Baykal ile görüştü. Ayrıldı, basın sordu. 'Aday mısınız?' dedi. ‘Yok aday deliğim.’ dedi. Bir gün sonra adaylığını açıkladı. Kardeşim, dünyada en çok nefret edilmesi gerekin şey yalandır, yalancıdır." dedi.

Manisa’yı ziyaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşma yapacağı Cumhuriyet Meydanı’na yaklaşık 2 saat gecikmeli geldi. Erdoğan, 17.00 başlamasına gereken konuşmasına 19.10’da başladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sivas’tan gelişi nedeniyle geciktiği için meydandakilerden hakkını helal etmelerini istedi.

Konuşmasında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na yüklenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kılıçdaroğlu’nun koltuğa kasetle geldiğini söyledi. Kılıçdaroğlu’nun orada yalan söylediğini ileri süren Erdoğan, “Baykal ile görüştü. Ayrıldı, basın sordu. 'Aday mısınız?' dedi. ‘Yok aday deliğim.’ dedi. Bir gün sonra adaylığını açıkladı. Kardeşim, dünyada en çok nefret edilmesi gerekin şey yalandır, yalancıdır. Sevgili Peygamberimize (sav) birçok suçlar geliyor. Şuna ne dersiniz, şuna ne dersiniz, şuna ne dersiniz. Yalan deyince Peygamberimiz (sav) ayağa fırlıyor. ‘Asla’ diyor. Yalan bu kadar beter, kaçınılması gereken bir konudur. Türkiye’de yaşayan, bu ülkenin, bu milletin gerçeklerini bilen birisinin nasıl bu kadar yalanı yanlışı arka arkaya sıralar diye düşünüyordu ki, mesele çözüldü. Meğer bu Kılıçdaroğlu Türkiye’ye bakmak yerine başka yerlere bakıyor.” dedi.

‘SEÇİMDEN SONRA DİYANET İŞLERİ BAŞKANI'NA UÇAK TAHSİS EDECEĞİZ’

Erdoğan şöyle devam etti: “Cebinde para harcamak kolay. Kaynak, kaynak... Kaynak gösteriyor mu bunlar? Yok. Haa gösterdiler. Bir tanesi çıktı, o terör örgütünün arkasında olan var ya. Ne dedi? Ben buradan aynı zamanda Kürt kardeşlerime de sesleniyorum. Ne dedi? ‘Diyanet İşleri Başkanı'nın altındaki Mercedes kaynaktır’ dedi. O Mercedes’in değeri ne? Ertesi gün arattım, bir sorun dedim. Ne biliyor musunuz değerli kardeşlerim? 320 bin lira. 320 bin lira... Buymuş kaynakları! O ara biz Arnavutluk ziyareti yaptık Diyanet İşleri Başkanı kardeşimiz ile. Diyanet İşleri Başkanımıza dedim ki, ‘Keşke benimle bu işi bir istişare etseydin.’ Ben asla şu Mercedes’i geri ver demezdim sana. Çünkü bu makama bu araba az bile. Bir defa bunlar din ile diyanet ile alakası yok. Şimdi Diyanet İşleri Başkanlığı'nı kaldıracaklarmış. Oradan da o makamdan bu arabayı almak, verdi tabi Diyanet İşleri Başkanımız. Ben de bu defa dedim ki ‘makamıma tahsisli olan zırhlı Mercedeslerden bir tanesini size tahsis ediyorum’ dedim ve o Mercedeslerden bir tanesini kendisine tahsis ettim. İki, ‘seçimden sonra Başbakanımız ile konuşacağım, havuzumuzdaki uçaklardan bir tanesi de uluslararası yolculukta o da size tahsis edilecek’ dedim. Yani Vatikan’ın Papa'sına İtalya uçak tahsis ediyor da, biz niye etmeyelim. Bizim Diyanet İşleri Başkanımız sadece Türkiye’nin değil, bu coğrafyanın yetkililerinden bir tanesidir. Onun için Manisa, Şehzadeler şehri gereken cevabı pazar günü vereceğinize inanıyorum. Bu kandan beslenenlere, bu kafatası milliyetçilerine bu güne kadar bir şey üretemeyene ve aynı zamanda bu ulusalcılara gereken cevabı pazar günü Manisa’nın vereceğine inanıyorum. Kafatası milliyetçisi değdiğim için rahatsız oluyor. Niye rahatsız oluyorsun. 3,5 yıl bu ülkede iktidar oldular mı? 3,5 yılda sorun bunların yetkililerine, Türkiye’de ne yaptınız?”

'BÖLÜCÜ ÖRGÜTÜN GÜDÜMÜNDEKİ PARTİ İÇİN ÇALIŞIYORLAR'

Seçimler yapılmadan, seçim süresi için, seçim sonrası için bahane üretmeye başladıklarını ileri süren Erdoğan, “Kendi durumlarından o kadar ümitsizler ki, hep birlikte bölücü örgütün gümündeki parti için çalışıyorlar. Eyy benim Manisalı kardeşim oyunu görüyor musun? CHP destekliyor, MHP destekliyor. Pensilvanya destekliyor. Ermeni lobisi destekliyor, Kandil zaten komuta merkezi durumunda. Emirler oradan geliyor. Bütün bunlar kimi destekliyor? 6-7-8 Ekim olaylarında milleti sokağa döküp, 50 kişinin ölümüne yol açan partiyi destekliyorlar. Ölen 50 kişi kimdi? Kürt idi, öyle mi? Öldüren, onlarda Kürt, peki soruyorum, bin insan can alır mı? Şimdi 200 tane aydın diye geçinen çıkmış. Ne aydını ya, bunlar karanlık. Düşünün. 50 kişinin ölümüne neden olan bu kişileri, bu anlayışı destekleme kararı alıyor. 15 yaşında Yasin Börü et dağıtmaya çıkıyor, üçüncü kattan atıyorlar, bıçaklıyorlar, ondan sonra da üzerinden araba ile geçiyorlar. Hiç bunlarla ilgili bunlardan bir nedamet duydunuz mu? Annesine, babasına ‘pişmanız, özür dileriz’ dediklerini duydunuz mu? Kardeşlerim, bunlar dürüst değil, bunlar kandan besleniyor. İşte ben bunları Van’da gördüm. Musluklardan kan akıyor. Tabi üzerlerine gidince hemen musluklar değişti. Yani o bilbordlar değişti. Su akan bilborlar geldi. Ya zaten Van’ın suyu da yoktu. Van’a suyu Veysel Eroğlu kardeşim Başbakanlığım döneminde Veysel Bey dedim ‘Şu Van’ın su problemini bir çöz’ dedim. Çünkü bunların böyle bir şey yapacak hali yok.” dedi.

'ŞİMDE DE İMAMLAR KAÇMAYA BAŞLADI'

Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasına şöyle devam etti: “Şimdi Pensilvanya bunlar beraber bunlarla iş tutmuş. Bunlarla beraber hareket ediyor. Aman Yarabbi yayın organlarında ne açıklamalar var ne açıklamalar var. Kardeşlerim 1999 yılında kaçıp gitti buradan. Kaçıp gitti Hoca Efendi. Niye Amerika’ya gittin de Mekke, Medine’ye gitmedin? Şimdi arkadan imamları da kaçıyor. Hani iller de imamlar var ya şimdi onlar da kaçmaya başladı. Ya imam mihrabı terk eder mi? Bunlar eder. Ne demiştim Başbakanlığım da. İnlerine gireceğiz demiştim hatırlıyor musunuz? İnlerine girdik. Şu anda kovalıyoruz. Onlar kaçıyor, biz kovalıyoruz. Kim olursa odsun, hukuk içerisinde ne gerekiyorsa yapacağız. Millet adına yapacağız. Bunlar bu milleti parçaladılar, bu ümmeti parçaladılar. Bunun hesabını ödeyecekler. Tabi bu dünyada ki hesap bir, birde ebedi alemdeki hesap var iki. Bunu ödeyecekler. Kürt kardeşlerimize Kürtçe Kur’an meali bastırıyor Diyanet İşleri Başkanlığı, çıkıyor o malum partinin başındaki Eş Başkan, onlar yarım porsiyon biliyorsunuz. Ne diyor, ‘Bundan bur tane bastırmışlar, onu da Cumhurbaşkanına göndermişler’ ve ertesi günü Diyanet açıklamasını yaptı. 10 bin tane bastırılmış. Güneydoğu ve Doğu’ya bu Kürtçe Kur’an meali gönderildi. Bundan rahatsız oluyor. Olur ya Kürtçe bilen kardeşlerim Kur’anı ve Kur’anın mealini öğrenir. Bundan dolayı çekiniyorlar.”

Erdoğan konuşmasının ardından Manisa Valiliği'ni ziyaret etti.