Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rize Kıble Dağı'nda yapımı tamamlanan Kıble Dağı Hacı Hafız Yusuf Yılmaz Camisi'nin açılışının ardından gazetecilerin gündeme ilişkin açıklamada bulundu.

Erdoğan, koalisyon ile ilgili sorulan bir soruya, "Dünkü netice aslında belirleyici bir netice değil. Malum, Sayın Başbakan bir de MHP Genel Başkanı'ndan randevu talebinde bulundu. Bu randevu talebi neticesinde kendisine bir randevu verilmiş. Bu görüşmeden sonra nasıl bir tablo ortaya çıkar onu o zaman görüp, ona göre nihai durumu değerlendirmemiz gerekiyor. Çünkü benim şu anda takip ettiğim süreç Cumhurbaşkanı olarak 45 günlük süreçtir. Bu 45 günlük süreci, malum mevcut en fazla oyu alan Sayın Başbakan'ın partisiydi, dolayısıyla Sayın Başbakan'a verdik. Bu süreç içerisinde görüşmelerini defaatle gerek heyetler arası gerek kendilerinin ilk ziyaretleri ama şimdi de bir diğer en fazla oy alan muhalefet partisini ziyaret etmek suretiyle, herhalde kendileri de bir karara varacaklar ve o neticeyi de bana bildirecekler. Tabi bana bildirdikten sonra da ben Cumhurbaşkanı olarak o tabloya göre eğer buradan bir koalisyon neticesi çıkıyorsa mesele yok. Bu defa onlar koalisyon için kendi aralarında koalisyon müzakerelerini yapacaklar. Bu koalisyon müzakerelerine göre de şartlarını oluşturacaklar."

Koalisyonun uzun süreli ya da erken seçime yönelik bir koalisyon olup olmadığının yetkililerin görüşmelerinden sonra ortaya çıkacağına dikkat çeken Erdoğan, "Bunun şüphesiz ki kararını verecek olan ben değilim, onlar o kararı olgunlaştıracaklar. Dolayısıyla şu anda bu 45 günlük sürecin nihai durumu sadece anayasaldır. Anayasal düzenlemeler de zaten bellidir. Yani 45 günden sonra neler olabilir? Meclis, erken seçime gidebilir. Meclis erken seçime gitmiyorsa Cumhurbaşkanı erken seçime götürme yollarını arayabilir. Bunların hepsi anayasal biliyorsunuz uygulamalardır. Çünkü ülkemiz hiçbir zaman hükümetsiz kalamaz, hükümetsiz bırakılamaz, bunun için de atılması gereken adımları, vakti, saati geldiğinde atarız." dedi.

Bir gazetecinin "AK Parti-CHP koalisyonu oluşmamasında aslında sizin etkinizin olduğu da iddialar arasında. Bu yönde bir etkiniz var mıdır acaba bu tablonun ortaya çıkmasında?" sorusuna ise Erdoğan şu yanıtı verdi: "Hukukta bir kaide var, hep söyleriz, ama kimse buna iltifat etmez. İddia sahibi yani müddei, iddiasını ispatla mükelleftir. Bunu söyleyenler bu iddiaları ispatlamak zorundadır, yani bunu ispatlayamayanların laflarına niye iltifat ediyorsunuz? Herkes, şu anda seçimin neticesi ortaya çıkar, 'Erdoğan aşağıya, Erdoğan yukarı'... Birileri 'Beştepe aşağıya, Beştepe yukarı'... Birileri 'Beştepe anayasal sınırlar içerisine çekilmelidir.' İnan sorun bunlara, anayasal sınırlar nedir, bu sınırları da bilmezler. Ben, Cumhurbaşkanı olarak anayasal sınırları gayet iyi bilirim, hangi alanlar içerisinde çalışmam gerekiyor bunu da gayet iyi bilirim."

"BAHÇELİ'Yİ MUHATAP ALMAYACAĞIM"

Bir gazetecinin, "MHP lideri Devlet Bahçeli de yine buna yönelik eleştirilerde bulunurken, Sayın Başbakan'ın sizin etkinizde kalmaması gerektiği uyarısında bulundu" sözleri üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Sayın Bahçeli'yi bu konularda muhatap almayacağım. Bu süreler içerisinde makamımla ilgili, şahsımla ilgili, ailemle ilgili edep sınırlarını çok aşan ifadeler kullanmıştır. Onun için muhatap almayacağım, onunla ilgili bütün süreçler yasaldır. Yasal hakkım neyse bunları kullanacağım, kullanıyorum" şeklinde konuştu.