Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Seçim sonuçları ile çözüm süreci arasında inanın hiçbir ilişki yok. Çözüm sürecini biz bunlarla başlatmadık ki bunlar olmadan süreç bitsin. Biz demokratik açılım diyerek başlattık. Çözüm sürecini devam ettireceğiz." dedi.

Erdoğan, Bingöl'de "Cumhurbaşkanı Bingöllülerle Buluşuyor" programında alanda toplanan kalabalığa hitap etti.

Erdoğan, şunları söyledi: "Ezanı aslına döndüren Menderes bunun bedelini canıyla ödedi. Uyduruk davalarla, asılsız ithamlarla, iftiralarla onu darağacına gönderdiler. Dün Menderes'i 'köpek, bebek' iftiraları ile mahkeme önüne çıkarmışlardı. Bugün benzer bir oyunu 'altın klozet kapağı' iftiralarıyla yapmaya çalışıyorlar. Tabi kendisine cevabını verdik. Dedik 'ispat et'. Yazılı gönderdim, gel, gez. Eğer bir tane altın klozet kapağı bulursan ben cumhurbaşkanı makamını bırakacağım. Sen CHP'nin başını bırakabilecek misin? Ama bunlarda yalan çok. Bunlar hepsi birbirinin aynı. Bunun üzerine 'ben öyle demedim'. Çark etmeye başladı. Millet boşuna zaten 'çarkçı Kemal' demiyor. Öyle. Bu millete yutturamazsınız. Her defasında olduğu gibi bu defa da millete rezil oldu; ama Yarabbi şükür deyip yoluna, yalanlarına, iftiralarına devam ediyor."

"RABBİM SEN NELERE KADİRSİN"
Erdoğan, şöyle devam etti: "Ana muhalefetin genel başkanı geçenlerde çıkmış, milletin aklı ile alay edercesine 'tek parti dönemi bugünden daha iyiydi' diyor. Bunu da paralel örgütün gazetesine söylüyor. Daha düne kadar birbirlerine demediklerini bırakmıyorlardı. Şimdi ikisi de çıkmış 'tek parti dönemini, 12 Eylül darbe dönemini özlüyoruz' diyorlar. Bingöllü 12 Eylül anayasasına 'hayır' diyerek tarihi yazarken, paralel örgütün elebaşı darbecilere 'son karakol' diyerek tekmil veriyordu. Bu şer örgüt sadece 12 Eylül darbecilerinin yanında olmakla kalmadı, aynı şekilde 28 Şubat'ta vesayetçilerine de destek verdi. Ne dedi? 28 Şubat'ta başörtüsü sıkıntısı yaşandığında o Amerika'daki zat ne dedi? 'Başörtüsü fûruattandır'. Bir kısmı da ne dedi? 'Başörtüsü ritüeldir'. Aynı safta buluştular. Rabbim, sen nelere kadirsin. Şimdi inziva için Pensilvanya'ya gitmiş. Taksim'i Kâbe diye seçenler var mı? Bunların birbirinden farkı var mı? Diyorum ki, yahu Pensilvanya'ya, Amerika'ya gideceğine sen madem hocaefendisin Mekke'ye, Medine'ye gitseydin ya. Öyle mi? Ama üst akıl öyle emretti."

Erdoğan, şunları kaydetti: "İnziva için Pensilvanya'ya gidenle Taksim'i Kâbe olarak seçenleri nerelerde buluşturuyorsun? Hale bak. Elbette hikmetinden sual olunmaz ama biz aciz kulların olarak Ya Rab gerçekten hayret içindeyiz. Hani asıl asmaz, bal kokmaz, derler ya. Bunların aslının bozuk olduğunu gördük. Bingöl bunlara izin verir mi?"

"BUNLAR KARANLIK"
Erdoğan, "6-7-8 Ekim'de ne yaptı bu terör örgütünün arkasındaki partinin başındaki, dedi ki 'dökülün sokağa' ve 50 kardeşimiz öldü mü? Kimdi ölenler? Kürtler. Öldüren kim? Kürtler. Kürt'ü Kürt'e öldürttü bunlar. Bu ihanet şebekesine benim Zaza kardeşlerim, benim Kürt kardeşlerim 'evet' der mi? Çıkmış İstanbul'dan 200 tane aydın geçinenler, sözde aydın... Bunlar karanlık, bunlara destek veriyor şimdi. Ya siz nasıl bunlara destek verirsiniz?" diye konuştu.

"EZANI KÜRTÇE OKUTMAK SURETİYLE ZULMETMEK İSTİYORLAR"
"Şimdi çıkmış Batman'da diyor ki 'ben Müslümanım'. Ya tamam da din dersini, Diyanet'i, imam hatipleri kaldırmak isteyen... Bunlar nasıl oluyor da 'ben Müslümanım' diyebiliyor? Öbür tarafta dağda, mağaralarda Zerdüştlük dinini öğretenler nasıl Müslüman oluyor?" diyen Erdoğan, şöyle konuştu: "Bunlar birisi 18 yıl ezanı Türkçe okutmak suretiyle zulmetti; şimdi birisi de ezanı Kürtçe okutmak suretiyle zulmetmek istiyor. Ezanın aslı bellidir, Allahüekber... Bunu değiştiremezsiniz. Bu uğurda eski Türkiye artığı kim varsa işbirliği yapmaktan çekinmiyorlar. Çağlayan Adliyesi'nde savcımızı şehit eden terör örgütü bunları destekliyor. Paralel örgütün gazeteleri bunları yere göğe sığdıramıyor. Darbeci Doğan medyası derseniz en büyük müttefikleri.. Ermeni lobisi, eş cinseller, Alisiz Alevilik bütün bu fitne temsilcileri bunların baş tacı. Türkiye'nin kendi müstemlekeleri gibi gören bazı uluslararası basın yayın kuruluşlarının desteğini de aldılar."

Erdoğan, "Seçim sonuçları ile çözüm süreci arasında inanın hiçbir ilişki yok. Çözüm sürecini biz bunlarla başlatmadık ki bunlar olmadan süreç bitsin. Biz demokratik açılım diyerek başlattık. Çözüm sürecini devam ettireceğiz." dedi.

Erdoğan, şu ifadeleri kullandı: "Devlet içinde devlet olur mu? İşte çıkmış bu paralel devlet diye bir müsvedde, devletin kurumları içinde yapılanma... Buna yönelik MGK'da kararımızı aldık, hükümete tavsiyemizi yaptık. İş şu anda hayata geçti. Şu anda hepsi teker teker toplanıp içeri atılıyor mu? Ama bakıyorsunuz ki 99'da baş imam kaçıp gitti. Nereye, Amerika'ya... Şimdi küçük imamlar da açmaya başladı. Onlar da kaçıyor. Ya mihrap terk edilir mi? Ama bunlar mihrabı terk eden imamlar. Dert başka. Dert bu ülkeyi içeriden bölmek, parçalamak. Ama bunlara fırsat vermeyeceğiz. İşte pazar günü onun ilanıdır. Onun için sizleri ben milli birliğe davet ediyorum."