Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, seçimin ardından yaptığı ilk değerlendirmede kendisinin cumhurbaşkanı olarak sorumluluğun bilincinde olduğunu söyledi. Erdoğan, "Türkiye’yi hükümetsiz, Türkiye’yi başsız bırakanlar, egolarına mahkum olanlar ne tarihe ne de milletimize bunun hesabını veremezler. Onun için yasal süreç içerisinde herkes egolarını bir kenara koyup bir an önce ülkemizde hükümet kurulmalı." dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 7 Haziran seçimlerinden dört gün sonra bir törene katılarak konuşma gerçekleştirdi. ATO Congresium’da IV. Uluslararası Öğrenciler Mezuniyet Töreni’nde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu yıl mezun olacak öğrencilerle birlikte Türkiye’den mezun olan uluslararası öğrenci sayısının 60 bine ulaştığını ifade etti. "Türkiye olarak sizleri hiçbir zaman unutmayacağız, sizler de bizleri unutmayın" diyen Erdoğan, mezun olan yabancı öğrencileri kendi ülkelerinde Türkiye’nin fahri elçileri olarak gördüğünü ifade etti. Küreselleşme gerçeğinin toplumların ortak kültürel değerler eşliğinde birlikte hareket etmeyi zorunlu kıldığını belirten Erdoğan, Türk milletinin geçmişte sömürgecilik anlayışının olmadığı tek toplum olduğunu kaydetti.

Türkiye’de güven ortamının devamının şart olduğunu ifade eden Erdoğan, 2023 hedefinin herhangi bir partinin değil, Türkiye’nin hedefi olduğunu kaydetti. Erdoğan, "En küçük bir kesintiye izin vermeden bu doğrultuda yürümeye devam etmeliyiz. Türkiye’yi hükümetsiz, Türkiye’yi başsız bırakan, egolarına mahkum olanlar ne tarihe ne de milletimize bunun hesabını veremezler. Onun için yasal süreç içerisinde herkes egolarını bir kenara koyup bir an önce ülkemizde hükümet kurulmalı. Kaldığımız yerden ‘devlete devamlılık esastır’ anlayışıyla bu süreç devam etmelidir." şeklinde konuştu.

'SORUMLULUĞUMUN BİLİNCEYİM, BUNUN FARKINDAYIM'

Kazanımlardan bir adım dahi geriye gidişe asla izin verilmemesi gerektiğini söyleyen Erdoğan, "Bilhassa siyasi alanda yaşanan hiçbir gelişmenin bu kazanımları tehdit edecek boyuta ulaşmasına izin veremeyiz. Bu bizim 78 milyon insanımızın her birine karşı sorumluluğumuzun gereğidir. Asla, kimse, hangi siyasi olursa olsun ‘ben’ deme hakkına sahip değildir. ‘Biz’ demek zorundayız. Türkiye’nin doğrudan milletin oyu ile göreve gelmiş ilk cumhurbaşkanı olarak şahsımın bu konudaki sorumluluğu çok daha büyüktür. Bunun bilincindeyim, bunun farkındayım. Bu çerçevede geçtiğimiz pazar günü yaşanan milletvekili genel seçimleri ülkemizin önünde yeni bir dönem açmıştır. Devam eden yatırımlarımız var. Bu yatırımların aksamaması lazım. Bu yatırımlar tüm milletimindir, ülkemindir. Buradaki aksamalar milletime kaybettirir, ülkeme kaybettirir." diye konuştu.

‘HERKES MİLLETİN TAKDİRİNE SAYGI GÖSTERMEK ZORUNDADIR’

Devlette devamlılığın esas olduğunun altını çizen Erdoğan, 7 Haziran seçimlerin Türkiye için hayırlara vesile olmasını temenni etti. Yüksek katılımın demokrasinin nereden nereye geldiğini göstermesi açısından önemli olduğunu kaydeden Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti. "Ortaya çıkan sonuç milletin iradesidir. Herkes milletin takdirine saygı göstermek zorundadır. Seçim sonuçları milletimizin tek bir partinin iktidara gelmesine imkan sağlamayan bir siyasi tablo takdir ettiğini gösteriyor. Bu tabloyu siyasi partilerin hepsinin de doğru bir şekilde okumasını temenni ediyorum. Tek bir partinin iktidarına bağlamayan bu tablo kesinlikle Türkiye’nin hükümetsiz kalması anlamına gelmiyor. Demokrasinin en önemli özelliği işte bu tür durumlarda çözüm yollarını açık tutuyor olmasıdır. Türkiye, seçim gününe kadar başka bir tablo ile karşı karşıya idi. Pazartesi gününden itibaren başka bir tablo ile karşı karşıyadır. Bu dönemi en sağlıklı, en hasarsız bir şekilde geçirebilmemiz için tüm siyasi partileri serinkanlı bir şekilde düşünmeye ve ülkenin geleceği için sorumluluk almaya davet ediyorum."

‘HER TÜRLÜ ÇABAYI GÖSTERİYORUM, GÖSTERECEĞİM’

"Cumhurbaşkanı olarak Anayasa'nın bu süreçte şahsıma yüklediği görevleri bihakkın yerine getireceğimden hiç kimsenin şüphesi olmasın." diyen Erdoğan, şunları ekledi: "Bu ülkenin istikrarsızlık dönemlerinde yaşadığı sıkıntıları, ödediği ağır bedelleri yakından bilen birisiyim. İçinde bulunduğumuz sürecin Türkiye’nin kazanımlarına halel getirmeden geride bırakılması hususunda her türlü çabayı gösteriyorum, göstermeye devam edeceğim. Meclis’te temsil edilen partilerin Anayasa'da ve kanunlarda belirtilen sınırlar çerçevesinde tercihlerini krizden değil çözümden yana kullanacaklarına inanıyorum. Umutlarını Türkiye’nin bir kriz ve kaos ortamına bağlamış olan tüm odaklar inşallah bir kez daha hayal kırıklığına uğrayacaktır."

Batı medyasının kendisine yönelik tüm çirkin ve agresif açıklamalarını çirkin bulduğunu açıklayan Erdoğan, bu tahammülsüzlüklere anlam veremediğini söyledi.