Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Sivas’ta vatandaşlara hitap etti. Erdoğan, “Geçenlerde, bir gazete utanmadan sıkılmadan ‘İçinde silah olmadığını söyleyen Erdoğan’ diyor. Var veya yok. Bir defa sen o kadar bir defa basın ahlakından uzaksın ki, bu ülkede Milli İstihbarat Teşkilatımızın yaptığı bir operasyona sen kalkıp paralel ile iş tutarak bunu dünyaya faş etmenin gayreti, içine giriyorsun. Bir defa bu casusluktur, ajanlıktır. Bununla ilgilide zaten yargıya suç duyurusunda bulunduk gereği yapılacaktır.” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhuriyet Meydanında 'Cumhurbaşkanı Sivas ile buluşuyor’ programı adı altında düzenlenen törende konuştu. Erdoğan, Sivas Kongresi’ndeki kararları hatırlatarak, “Bu mücadeleye başlarken Allah’ın yardımından başka yardım dilemedik, mücadele ettik. Milletimiz bayrağına, vatanına ve özgürlüğüne sahip çıktı. Sivas Kongresi'nde devletlerin himayesini isteyenler de oldu fakat teklifler tartışmaya bile değer görülmedi. Bu millet Milli İradeye sahip çıkarak İstiklal Harbini kazandı. Biz de tüm siyasi hayatımızda bilhassa son 12 yılda milli iradeden aldığımız güçle mücadelemizi verdik. Bugün de yeni Türkiye’nin inşası için yine milli iradeye müracaat ediyoruz, bunun için Sivas’tayız. Manda heveslilerini, tek parti özlemiyle yanıp tutuşanları, milleti bölmenin ve ülkeyi parçalamanın hesabını yapan üst aklı bir kez daha mağlup etmek için Pazar günü milletimizi sandığa davet ediyoruz. Sivas 7 Haziran’da sözünü söylemeye ve ülkeyi yeni anayasasına kavuşturmaya hazır mı? Sivas başkanlık sistemine var mı?” diye sordu.

'TÜRK YILDIZLARININ GÖSTERSİNDEN RAHATSIZ OLUYORLAR'

30 Mayıs’ta İstanbul’un Fethi kutlamalarını yaptıklarını ancak kutlamadan rahatsız olanların bulunduğunu kaydeden Erdoğan, “Bizans dünde kaldı zannetmeyin bugün de Bizans’ın kalıntıları var. Onlara rağmen yürüyoruz. Türk Yıldızlarının gösteri yapmasından rahatsız oldular. Türk Yıldızları Cumhurbaşkanı’nın daveti ile oraya gelmiş ve o kutlamada görevlerini yapmıştır. Belki de ilk defa 1.5-2 milyon insanın huzurunda bu görevler yapılmış ve pilotların o muhteşem gösterisi ile milletimiz bir başka öz güven kazanmıştır. Türk Silahlı Kuvvetlerine teşekkür edeceklerine, orada ne işi olur diye eleştiriyorlar, daha Cumhurbaşkanlığı makamının ne olduğunu anlamamışsın” dedi.

MHP VE HDP’NİN KOL KOLA GİRDİĞİNİ SAVUNDU

Seçimlerde isim vermeden HDP ile MHP’nin kol kola girdiğini iddia eden Erdoğan, şunları söyledi: “Rahmetli Özal ile nefes alan millet, 90’lı yıllarda yeniden kaosa, krize ve teröre boğuldu. Milletimiz bu koalisyon hükümetini 2002 yılında bizimle sona erdirdi. Biz hükümeti DSP, MHP ve ANAP’tan aldık. 5 yıllığına geldiler ancak yürütemediler. Çünkü Düzce depreminin altında kaldılar. Bunlara zaten 5 koyun ver kayber gelirler. Niye meydanlara çıkıp dolaşıyorlar anlamıyorum. Senin yaptığın bir iş değil. Millet sokulduğu yerden bir daha sokulmaz. 25 bankayı batırdınız, 50 milyar dolar yük bıraktınız bunları biz hallettik. IMF’ye bunlar borç taktı, biz ödedik. Biz öyle kafatası milliyetçisi değil, milletini seven milliyetçiyiz, farkımız bu. Her seçim yeni Türkiye talebinin daha yüksek bir ifadesiydi. Pazar günü bir seçim var. Yine bir Kurtuluş Savaşı’nın içindeyiz. Yeni Türkiye’nin inşası için çalışırken canla başla karşımızda eski Türkiye koalisyonu var. Musluklardan kan akıtan eli kanlı parti ile milliyetçi olduğu iddiasıyla bir parti kol kola girdi.”

“DİKTATÖRLÜK BÖYLE Mİ OLUR?”

Kendisine diktatör denildiğini hatırlatan Erdoğan, “Tayyip Erdoğan diktatör diyorlar. 90 partinin olduğu bir ortamda Tayyip Erdoğan diktatör. Şuan 20 parti seçime giriyor. Nasıl oluyor bu diktatör? Diktatörün olduğu bir ülkede bu olabilir mi? Dünyada diktatörlüğü biz iyi biliriz. Hepsi iftira, çünkü bunlar meşhur komünist rejimlerin kalıntılarıdır. Anaları ağlamasın diye çözüm sürecini yürütürken bize demediklerini bırakmadılar. Şimdi gidip anaları ağlatanların bizzat kendileri ile al takke ver külah birlikte yürüyorlar. Pensilvanya’daki ihanet şebekesiyle Kandil’deki kan tüccarı da yoldaş oldu bu koalisyonda yerini aldı. İşte gazetelerde boy boy fotoğrafları görüyoruz. Hayatta bir araya gelemeyecekleri düşünülenler şimdi bir araya geliyorlar.” dedi.

“YARGIYA SUÇ DUYURUSUNDA BULUNDUK, GEREĞİ YAPILACAK”

MİT TIR'ları ile ilgili olarak Cumhuriyet gazetesinin yayınladığı haberle ilgili olarak isim vermeden gazeteyi eleştiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Geçenlerde, bir gazete utanmadan sıkılmadan ‘İçinde silah olmadığını söyleyen Erdoğan’ diyor. Var veya yok. Bir defa sen o kadar bir defa basın ahlakından uzaksın ki, bu ülkede Milli İstihbarat Teşkilatımızın yaptığı bir operasyona sen kalkıp paralel ile iş tutarak bunu dünyaya faş etmenin gayreti, içine giriyorsun. Bir defa bu casusluktur, ajanlıktır. Bununla ilgilide zaten yargıya suç duyurusunda bulunduk gereği yapılacaktır. Şimdi bunlar dünyadaki ağa babalarına gidip bizi ve MİT’i şikayet etmenin gayreti içindiler. Nereye giderseniz gidin, bizim Allah'tan başka kimseden korkumuz yoktur. Ama bu ülkeyi bölmek isteyenlerle mücadelemiz de sonuna kadar sürecektir. Biz manda kabul etmiyoruz ve açık söylüyorum; Bu mücadele bitmeyecek, sonuna kadar sürecek. Onun için daha düne kadar Kürt kardeşlerime her türlü hakareti edenler, bugün bizzat Kandil'e kadar gidip seçim mesajları alıyorlar, bunları yayınlıyorlar. Bölücü örgüt ülkeyi yakmanın tehdidini yapıyor, bunlar oradaki sigara izmaritlerinin reklamını yapıyor. Neymiş, ağaç kesmiyorlarmış. Takır takır insanları katlediyor bunlar. Ana muhalefet derseniz, zaten ne yaptığını ne dediğini bilmez halde kendini bırakmış ötekiler için çalışıyor. Bir yandan Cumhurbaşkanı halktan koptu diyorlar, soluğu Yüksek Seçim Kurulu’nda alıyorlar. İstediğiniz kadar gidip gelin beni milletin arasından söküp alamayacaksınız.”

"KASETLE GELMİŞ GENEL BAŞKAN"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Aksaray’da altın klozet iddiaları ile ilgili de konuşan Erdoğan, “Kılıçdaroğlu yatıyor kalkıyor ‘altın klozet, altın klozet’ diyor. Dedim ki ‘Gel gez ve bak, bir tane altın klozet kapağı olan varsa Cumhurbaşkanlığı makamını bırakacağım’. Ama sen bunu ispat edemezsen CHP’nin başından ayrılmaya var mısın? Gidemez, Çünkü akşam bir yalan, sabah bir yalan. Baykal’ı da böyle aldatmadı mı? ‘Aday değilim’ dedi. Kasetten gelmiş bir Genel Başkan, o kaset olmasa genel başkan olması mümkün değildi. Böyle bir ortamda seçime gidiyoruz. Kars’a gitmiş Et Balık Kurumu’nu Et Süt Kurumuna dönüştüreceğim’ diyor. Zaten ben başbakanlığım döneminde burayı et süt kurumuna dönüştürdüm. Şu anda çalışıyor. CHP’ye gönül verenler, yalancıdan siyasetçi olmaz. Çıkmış Bahçeli’de diyor ki ‘Harçları kaldıracağım’ diyor. Bunlar başka bir ülkede yaşıyor galiba. Harçları başbakanlığım döneminde bunu kaldırdım. Ne olursa olsun pazar günü ben inanıyorum ki eski Türkiye koalisyonunun bittiği gün olacaktır.”