Ergenekon Davası’nın temyiz incelemesini yapan Yargıtay 16. Ceza Dairesi, yerel mahkemenin Ergenekon Davası kararını esastan ve usulden bozdu. Ergenekon sanıkları Yargıtay’ın bozma kararını değerlendirdi.
Ergenekon Davası’nda yargılanan CHP İstanbul Milletvekili emekli Albay Dursun Çiçek, mahkemenin ‘Ergenekon’ diye bir terör örgütünün varlığını ortaya koyacak delillerin olmadığının hükmünü verdiğini söyledi. Genelkurmay Başkanlığı’nın, MİT’in ve Emniyet’in böyle bir örgütün varlığından haberdar olmadığını belirten Çiçek şunları söyledi:
“Bu kumpas mahkemesi örgüt yarattı. Bu örgütü yaratanı Türk adaleti yargılayacak ve hak ettiği cezaları verecektir. Bize yaptıkları zulmün, işkencenin bedelini de ödeyecektir. Devlet, bir örgüt tarafından ele geçirilmek üzereyken bu ortaya çıktı. Çektiğimiz acıların, bize yapılan işkencelerin bedelini bir şartla helal ediyoruz milletimize, o şartta; bu suç örgütünden milletimizin, devletimizin temizlenmesidir. Yargıtay, ‘örgüt yok’ dedi, davayı esastan bozdu, ‘böyle karar yazılmaz’ dedi mahkemeyi tanımadı. Usulden bir sürü gerekçeler var. İşin özeti yargılama adı altında yıllarca masum insanlara orada işkence yapılmıştır. ‘Bir kuzudan üç post çıkarılmaya çalışılmıştır’ dedi başkan özeti de budur. Orada bir yargılama yoktu biz yıllarca duvarlara konuştuk. Şimdi bunun hukuki olarak Yargıtay kararıyla tescil edilmesi bizler için, Türkiye için önemlidir. Bu tarihi bir gündür. Sonunda suç işleyenler cezasını verecektir. Bugün olduğu gibi sürgünlerde yaşamak zorunda kalacaklardır.”
“YARGITAY, OKYANUS ÖTESİNİN TÜRKİYE’Yİ BÖLME TERTİBİNİ BOZDU”
Ergenekon Davası’ndan yargılanan bir diğer kişi Doğu Perinçek ise, “Ergenekon Davası Türkiye’yi bölmek için, okyanus ötesinin bir tertibi, ürünüydü. Şimdi Yargıtay Türkiye’yi bölme tertibini hendeklere gömmüştür. Nasıl Türk Silahlı Kuvvetleri, Güneydoğu’da vatanımızın o parçasında, Sur’da, Silopi’de, Cizre’de PKK’yı hendeklere gömüyor, Yargıtay da hukuksuzluğu, haksızlığı, Türkiye’yi bölmeye yönelik tertibi hendeklere gömmüştür. Mükemmel bir karardır, Türkiye’nin ufku, önü açılmaktadır. Türkiye’ye kurulan tertipler, bölücü girişimler yerle bir olmaktadır. Yargıtay, Türkiye’nin birliğine, bütünlüğüne mührünü vurmuştur, milletimiz için kutlu olsun. Bozma kararı, ‘böyle bir örgüt yok’ diyor. Bu yargılama da ve yargılama öncesi soruşturma aşamasında usulsüzlükler yapılmıştır. O nedenle hem esastan, hem usulden bozulmuştur” dedi.
“BU MAHKEME YAPTIĞI HİÇBİR UYGULAMASI İLE HUKUKA UYGUN DAVRANMADI”
İlker Başbuğ’un avukatı İlkay Sezer de kararı değerlendirdi. Yargıtay’ın kararından sonra İlker Başbuğ’un dosyasının usul olarak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na gitmesi gerektiğini belirten Sezer, “İlker Başbuğ açısından soruşturma izni istemek durumunda. Bu soruşturma izni verilmez ve bu dosya İlker Başbuğ açısından da kapanır diye bekliyoruz. Bu mahkemenin yaptığı hiçbir şey yerinde değil. Bu mahkeme yaptığı hiçbir uygulaması ile hukuka uygun davranmadı, doğru yaptığı hiçbir şey yok. Kimlik tespitini dahi yanlış yaptı desek yeridir. Bundan sonraki beklentimiz bu hakkı ihlal edilenler, savunma hakkı kısıtlananların hakkının aranacağı bir yargı olmasını diliyoruz. Pek çok kişiye kumpas kuruldu. Önceden hazırlanmış, senaryosu önceden yazılmış, delilleri uydurulmuş, onuruyla mücadele eden ve yaşayan insanların toplum önünde karalanmaya çalışıldığı bir yargılama yapıldı” değerlendirmesinde bulundu.