HDP Mersin milletvekili adayı ve AK Parti kurucusu Dengir Mir Mehmet Fırat, Türkiye'nin en büyük ağasının bin liralık bardaktan su içip bin 150 odalı sarayda yaşayan Recep Tayyip Erdoğan olduğunu söyledi.

Mersin ve Adana'da seçim çalışmalarını sürdüren Fırat, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Adıyaman'da, kendisi için söylediği 'Ağa' benzetmesine cevap verdi. Fırat, "Türkiye'nin en büyük ağası Recep Tayyip Erdoğan'dır. Bin 150 odalı sarayda yaşayan, bin liralık bardaklardan su içen ben değilim. Erdoğan, bütün Türkiye'nin mülkünü kendisinin sanıyor, halkını da emrindeki köleler gibi görüyor." ifadelerini kullandı.

'CUMHURBAŞKANI, TÜRKİYE'Yİ MÜLKÜ, HALKI DA KÖLESİ GİBİ GÖRÜYOR'

AK Parti’nin, amacından saparak yolsuzluk ve adaletsizliğe doğru giden bir parti haline geldiğini ve kirlendiğini öne süren Fırat, "Üç-Y, yani yoksullukla, yolsuzlukla ve yasaklarla mücadele edeceğiz diyen AKP, zaman geçtikçe bunlardan uzaklaşmaya başladı. Yasakları geri getirdi. Yoksulluk giderek artmaya başladı ve sadece AKP'nin etrafındaki bir grup insan giderek zenginleşmeye başladı. Diğer yandan, 'özgürlüklerin önünü açacağız' diyen AKP, özgürlükleri de kısıtlamaya, engellemeye başladı. Beni aldattıklarını gördüğüm için, o dönem AKP'nin ikinci adamı olmama rağmen, sizlere, halkıma ihanet etmemek için istifa ettim." diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ısrarla istediği 'Türk usulü Başkanlık' tartışmalarına da değinen Dengir Mir Mehmet Fırat, Recep Tayyip Erdoğan'ın sultan, diktatör olmak ve ülkeyi tek başına yönetmek istediğini ifade etti. Erdoğan'ın, siyasi hayatında ilk kez bir ilçeye gittiğine ve buranın da Adıyaman'ının Sincik ilçesi olduğuna dikkat çeken Dengir Fırat, "Benden dolayı o oraya gitti ve bir Cumhurbaşkanı'nın ayaklarına kadar gitmesinden dolayı ve buna sebep olduğumdan dolayı çok mutluyum. Orada beni hedef almış ve benim ağa olduğumdan söz etmiş. Bir kere kendisi ağa ve beyi karıştırıyor. Türkiye'nin en büyük ağası Recep Tayyip Erdoğan'dır. Çünkü bütün Türkiye'nin mülkü ve halkını kendisinin emrinde olan köle gibi görüyor. Her ne kadar, 'Biz efendi olmaya değil, hizmetkâr olmaya gelmişiz' deseler de bu boş bir ifadedir. Çünkü bin 150 odalı sarayda ben yaşamıyorum. O sarayda bin TL'lik bardaklardan suyu ben içmiyorum. Eğer kendisi Müslüman ise bu kadar aç insan var, bu kadar adaletsizlik var, adaletli, hakkaniyetli olurdu." şeklinde konuştu.