HDP Mersin milletvekili adayı ve AK Parti kurucusu Dengir Mir Mehmet Fırat,
kendisini ihbar ettiğini ve itirafta bulunduğunu ifade ederek, "Örgüt lideri olarak bir cumhurbaşkanı ile hapis yatmayı da bir şeref addediyorum." dedi.

Mersin'de HDP tarafından Radisson Blue Otel'de gerçekleştirilen aday tanıtım toplantısında konuşan Fırat, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Kuveyt dönüşü yaptığı açıklamalar nedeni ile tedirgin olduğunu ve uykularının kaçtığını ifade etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, gittiği yere göre Kürt sorununa bakışının da değiştiğini ifade eden Fırat, Cumhurbaşkanı'nın Kuveyt gezisinden dönerken kendisinin de olduğu hem de organize bir suç örgütünden bahsettiğini kaydetti.
"2001 yılından beri bu örgütün üyesiymişiz. Aslında ben bunun bir suç örgütü olduğunu bilmiyordum." diyen Fırat "Sayın Cumhurbaşkanı o zaman genel başkanımız ve başbakanımızdı. Benim masumiyetimden istifade ederek, bana başka türlü anlatarak o teşkilatın ve suç örgütünün içine almış." ifadesini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Kuveyt dönüşü, 'Kürt sorunu vardır demek, bölücülüktür, devlete karşı gelmektir' şeklinde sözler sarfettiğini hatırlatan Fırat, "Şimdi çok iyi hatırlıyorum, 2001'de kendisinin liderliği, önderliği içerisinde, ilk kurucu imzayı atan kişi olarak biz parti tüzüğünü, programını ve kuruluş dilekçesini İçişleri Bakanlığı'na sunmuştuk. Orada Kürt sorunu başlığı ile 4 ile 5 sayfada Türkiye'nin en önemli sorunlarından birisinin bu olduğunu, bunu çözmeye talip olduğumuzu ifade etmiştik." dedi. Bunu birçok yerde ve seçimlerde de dile getirdiklerini belirten Fırat şunları söyledi: "2005 yılında Diyarbakır'da meşhur bir konuşması vardı, 'Türkiye'de bir Kürt sorunu vardır, bu sorunun da sahibi de benim. Ben çözeceğim' demişti. Maalesef ben de o toplantıda örgüt üyesi olarak vardım. Ondan sonra Kürt sorunu, Kürt açılımı gibi birçok evrelerden geçtik. Ancak sonunda Sayın Cumhurbaşkanımız bir itirafta bulundu. 'Türkiye'de Kürt sorunu yoktur. Bundan bahseden kim varsa ülkeyi bölmek istiyor.' dedi. Şimdi liderimiz, örgüt başımız bizi öylesine ortada öksüz bırakınca tabi ki korku dağları sardı. Çünkü savcılar da böyle bir şey bekliyor. Ne yapalım, kaderde hapis yatmak varsa, örgüt lideri olarak bir cumhurbaşkanı ile hapis yatmayı da bir şeref addediyorum. Ama ben masumum, beni kandırmıştı. Tahmin ediyorum ki benimle birlikte diğer arkadaşları da kandırmıştı. Ben kendi kendimi ihbar ediyorum. Bir nevi de itirafta bulunuyorum. Her halde hâkimler de bunu nazara alır. Biliyorsunuz, itirafçılar için indirim de söz konusu."