Halkların Demokrasi Partisi (HDP) Mersin milletvekili adayı Dengir Mir Mehmet Fırat, AK Parti'nin, iktidardan düşmesi halinde yargılanacağı kokusuyla seçimlere iyice asılacaklarını düşündüğünü söyledi. Fırat, "Yani eğer kendilerini tehlikede görürlerse seçimi erteletmek için savaşa girmekten dahi hiçbir tereddütleri olmaz. Kaybedecekleri korkusu varsa bir ülkeye savaş açmaktan bile çekinmeyeceklerdir." dedi.

AK Parti'nin kurucularından olan HDP milletvekili adayı Fırat, seçim çalışmalarını Mersin'de sürdürdü.
Mersin Büyükşehir Belediyesi'ndeki taşeron firmalarda çalışırken işten atılan işçileri ziyaret eden Fırat sorunlarını dinledi. Fırat buradaki açıklamasında genel seçimlerin milletvekili seçimi değil, bir rejim değişikliği seçimi olacağını ifade etti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın istediği Türk tipi başkanlık sisteminde, kuvvetler ayrılığının değil, kuvvetlerin birliği ve tek kişide toplanmasının söz konusu olduğuna dikkat çeken Fırat
sorumsuz bir cumhurbaşkanı olacağını savundu. Bu cumhurbaşkanının ayrıca partili olup, milletvekillerini de belirleyeceğini anlatan Fırat "Dolayısıyla TBMM'yi kontrolünde tutacak. Yürütmeyi kontrol edecek. Yargıyı da yedeğine alacak. Bu demokrasi değil, diktatörlüktür, otoriter yönetimdir. AKP, 350-400 vekil kazanırsa hemen anayasa değişikliğine gidecek. Bu anayasa değişikliğinin temeli, İslami esaslara dayanan, ancak bu esasların dışında kalan etnik ve dinsel grupları dışlayan, otoriter bir yapıya dönüşecek. Anayasa değişikliğinin en büyük tehdit muhatabı da Türk ve Kürt Aleviler olacaktır. Son süreçte çıkarılan kanunlara baktığımızda da yasakçı zihniyetin hâkim olduğu, polis devletine gittiğimizi görüyoruz. Bir de bütün yetkilerin tek 1 kişide toplandığını düşünün. İşte o zaman ne yapabileceklerini halkımızın takdirine bırakıyorum." diye konuştu.

"HDP'Yİ BARAJ ALTINDA TUTMAK İÇİN BÜYÜK PROVOKASYONLAR YAPABİLİRLER"

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AK Parti'nin, 350-400 milletvekili alabilmek için 7 Haziran'a dek her şeyi göze alacağını vurgulayan Dengir Mir Mehmet Fırat, "Ağrı ve Roboski'de olduğu gibi, HDP'nin barajı aşmaması için büyük provokasyonlar yapabilirler. Büyük çatışmalar, yeni provokasyonlar oluşturabilirler. Çünkü korku insana her şeyi yaptırır. Yani düşünün ki 2-3 yıldır süren ateşkese rağmen vatan evlatlarını çatıştırıyorlar. Niçin? Bu tahrikin temelinde korku yatıyor. Bizler de kitlelerimizi provokasyonlardan uzak tutacağız." şeklinde konuştu.

'ÇÖZÜM SÜRECİ, HÜKÜMETİN DEFTERİNDEN 'KESİNLİKLE' DÜŞTÜ'

Çözüm sürecinin hükümetin defterinden kesinlikle düştüğünü söyleyen Fırat, sözlerini şöyle sürdürdü: "Matbaaya giderken sayfaların düştüğünü söylediler. Adeta halkla alay ettiler. Bu yalana çocuklar bile güler. Defterlerinde zaten bir çözüm süreci yoktu. Seçimleri çatışmasız ortamda sürdürüp oya tahvil etmek istiyorlardı. Yoksa çözüm süreci zor bir süreç değildi. Kısa sürede halledilebilirdi. Mutabakatlar vardı. Nevruz sonrasında bu görüşmelerin resmen başlaması lazımdı. Peki nerede? Tersine çatışmaları başlatmak için her türlü tahriki yapıyorlar. Yani doğru söylediklerini ben pek duymadım. Nasıl ki 'Alevi sorununu halledeceğiz' deyip hiç bir şey yapmadılar; Kürt sorununda da aynı yolu izliyorlar. Yalan söylediler, oyaladılar."

AK Parti'nin, iktidardan düşmesi halinde yargılanacakları, yargı süreci sonunda da 'mahkûm kalacakları' korkusuyla seçimlere iyice asılacaklarını düşündüğünü belirten Fırat, "Yani eğer kendilerini tehlikede görürlerse -ki anayasaya göre seçimi erteletmek ancak bir savaş haliyle mümkündür- savaşa girmekten dahi hiçbir tereddütleri olmaz. Kaybedecekleri korkusu varsa bir ülkeye savaş açmaktan bile çekinmeyeceklerdir. Bu önlemenin tek yolu, HDP'nin seçim barajını aşması ile mümkündür."