CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün, 9 Aralık 2012'de askerdeyken şehit olan Uysal'ın babası Rıza Doğan ve acılı annesinin Antalya'da üç gün evel Genelkurmay'ın bir süpriziyle karşılaştıklarını belirtti. Aygün, Genelkurmay'ın onlara çocuklarının kanlı giysileri ve özel eşyalarını gönderdiğini ifade etti.

Aygün, oğlunu 9 Aralık 2012'de askerdeyken kaybeden Rıza Doğan ile birlikte Meclis'te basın toplantısı düzenledi. Bugünlerde Ağrı olayı sebebiyle yaptığı peş peşe yaptığı açıklamalarla gündemde olan Genelkurmay Başkanlığının Er Uysal Doğan ile ilgili hiçbir şey yapmadığını dile getiren Aygün, üç yıllık yargı mücadelesinin iki hafta önce sona erdiğini ve dosyanın Anayasa Mahkemesine gittiğini söyledi.

Erdoğan'ın kaçak sarayda rahat yaşaması ve vurgun düzeninin devam etmesi için 15 askerin ölüme bilerek mi gönderildiğinin tartışıldığını hatırlatan Aygün, kanlı gömlek sebebiyle Genelkurmay'ın ilgisizliğini gündeme yeniden taşımak istediklerini kaydetti. "Ağrı olayında, bence karanlıklar prensi olan ve hiçbir sıfatı bulunmayan Efkan Ala'nın adeta bayram edercesine 'şu kadar askerimiz yaralandı, teröristleri etkisiz hale getirdik' şeklindeki ilk demeci veren kişi olması çok anlamlıdır." diyen Aygün, neden Ala'nın Ağrı olayıyla ilgili ilk açıklamayı yaptığını sordu.

Er Uysal Doğan'ın babası Rıza Doğan ise 2,5 senedir bu konuda mücadele verdiklerini ancak bu mücadelede kendilerine destek verme yerine kanlı torbanın gönderildiğini vurguladı. "Askeri Mahkemelerin adil yargılama yapmadığı, bugüne kadar şüpheli şekilde son 22 senede 2 bin 270 askerin ölmesine rağmen kazanılmış tek bir dava olmamasıdır." diyen baba Doğan, şöyle devam etti: "Bizim çocuklarımızın hiçbir sorunu yokken; psikolojik tedavi görerek askere alıyorsunuz ama nedense bizim çocuklarımız askerde psikolojisi bozuk, intihar gerekçesiyle tüm ailelere böyle bir gerekçe gösteriliyor. Bizim çocuklarımız intihar edemez, etmez. Onun akabinde bize mermi parası çıkardılar. O yetmedi bir daha takipsizlik kararı, o yetmedi bir de bize kanlı torbası geldi. Yazıktır, günahtır. Bu ailelere kanlı torbayı ne diye gönderdiniz? Delil kapandı diye mi; artık delili kalmadı bunun. Askeri mahkemelerde davalar hep takipsizlik kararlarıyla sonuçlanıyor. Hiçbir sorunu olmayan Uysal Doğan, askerde intihar edeceğini de tahmin etmiyorum. Elimizde açık deliller olmasına rağmen askeri mahkemeler bunun üzerine gitmek yerine olayları kapatmayı tercih ediyorlar. Genelkurmay Başkanı bugüne kadar ne bize randevu vermiş ne bu ailelere bir başsağlığı dilemesini bilmiş. Diğer olaylara duyarlı olduğu kadar kendi askerine de duyarlı olması lazım. Kimse sorumluluğu kabul etmiyor. Sorumlusu biz miyiz; çocuklarımızı askere gönderdiğimiz için sorumluyuz. Şu anda Genelkurmay'ın yaptığı sorumluluk ailelerde, hiçbir kurum sorumluluğu kabul etmiyor."

'SİZİN ÇOCUKLARINIZ SİZ MAAŞA BAĞLANASINIZ DİYE İNTİHAR EDİYOR'

Er Uysal Doğan'ın babası Rıza Doğan, Genelkurmay'ın kendilerine gönderdiği oğlunun elbiselerinin yer aldığı kanlı torbayı basın mensuplarına gönderdi. Askeri mahkemeden gelen tek şeyin 2,5 yıl sonra bu elbiseler olduğunu söyledi. Bunun mahkeme kararıyla verildiğini belirten Doğan, bu elbiselerin mirasçı diye kendilerine verildiğini kaydetti. "Bu ailelere yazıktır, bunlar Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı." diyen Doğan, askeriyedeki ölümlerle ilgili 'Şüpheli Ölümler ve Mağdurlar Derneği' kurduklarını söyledi. Hiçbir çocuğun askerde ölmesini istemediklerinin altını çizen Doğan, adil yargılama istedi ama askeri mahkemelerde bunun mümkün olmadığını ifade etti.

Bir soru üzerine Doğan, askeri mahkemelerin kendilerine herhangi bir gerekçe gösteremediğini belirtti. Mahkemenin kendilerini çağırma gereği dahi duymadığını dile getiren Doğan, bu mahkemelere güvenemeyeceğini kaydetti. Bu mahkemeler olduğu sürece ölümlerin kesilmediğini, artarak devam ettiğini anlatan Doğan, Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz'ın kendilerine 'Sizin çocuklarınız, siz maaşa bağlanasınız diye intihar ediyor.' dediğini aktararak "Böyle bir gerekçe olabilir mi?" diye sordu.

Doğan, "Milli Savunma Bakanı bunu derse, Genelkurmay Başkanı bunu teyitlerse o zaman bu olaylar artarak devam eder. Bunların sonu gelmez. Hiçbir kurum bu ailelere destek vermiş değil. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile görüştüm. İlgileneceğini söyledi ama bugüne kadar genel başkanlar da pek ilgilenmedi. Soma'daki olaylar gibi en azından askerdeki ölümleri de tüm genel başkanların dile getirmesini istiyoruz." şeklinde konuştu.

CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün de Meclis'te de çok sayıda önerge verildiğini ancak hiçbir adım atılmadığını vurguladı. Ağrı'daki olaylara ilişkin bir soruya Aygün, yaralı askerleri çatışma alanından çıkaran vatandaşlara teşekkür edilmesi gerektiğini ve bunun çok insani ve erdemli bir davranış olduğunu belirtti. Bunu yapan vatandaşları kutlayan Genelkurmay Başkanlığına da teşekkür etti.