CHP Kocaeli Milletvekili Mehmet Hilal Kaplan, metal işçilerinin, insanca yaşanabilir ücret talepleri nedeniyle 29 Ocak'ta 10 ilde ve 22 fabrikada greve başladığını ama Bakanlar Kurulu'nun, milli güvenliği bozucu nitelikte olduğu gerekçesiyle grevi erteleme kararı aldığını hatırlatıp, hükümetin benzer uygulamaları daha önce de yaptığına dikkat çekti. Anayasal bir hak olan grevin, keyfi olarak ertelenmesinin demokrasilerde kabul edilemeyeceğini dile getiren Kaplan, hükümetin bu kararı tekrar gözden geçirmesi gerektiğini belirtip, "Çünkü bu bir sivil diktatörlüktür. 12 Eylül cuntasının anlayışı ile aynıdır. Korkum şudur: AKP hükümeti yarın diyecek ki 'Bu işçi sendikası ve işçiler hükümeti düşürmeye çalışıyor, darbe yapıyor. Paralelden güç alıyor.' Artık kafanızı kumdan çıkarın. Hak arayan herkesin darbeci olduğu anlayışından sıyrılın." dedi.

Mecliste basın toplantısı düzenleyen CHP Milletvekili Kaplan, İç Güvenlik Paketiyle ilgili bir soruya da, "Bunun demokrasiyle bağdaşır tarafı yok. Demokraside insanlar, sivil toplum örgütleri, anayasal ve hukuk çerçevesinde protesto, basın açıklaması, kendini ifade etme hakkına sahipler. Bu kanunlarla, yasalarla, yönetmeliklerle, tüzüklerle belirlenmiştir. Devletin görevi, bu anayasal hak çerçevesinde insanların temel haklarına karşı tıpkı bir terör örgütü muamelesi gibi davranma hakkına sahip değildir. Eğer devlet de aynı noktada sokak eylemlerinin terörize eden kısmında aynı hareket kısmında olursa bunun başka bir adı da devlet terörüdür. Bunun Adalet ve Kalkınma Partisi'nin oylarıyla Meclisten geçer diye düşünüyorum ama Türkiye'de önümüzdeki süreçte demokratikleşme sürecine, çözüm sürecine, toplumsal barışa çok ciddi zarar vereceğini düşünüyorum. Bunun altında hükümetin hala birilerinden öc alma duygusuyla bir süreç içerisinde uygulayacağı kanaatindeyim." karşılığını verdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yeni Anayasa için oy istemesine yönelik bir soruya da Kaplan, "Cumhurbaşkanının miting meydanlarında bir siyasi partinin temsilcisi olarak bazı taleplerde bulunması, hukuka uygun değil. Sayın Cumhurbaşkanının ettiği yemine de uygun değil. Cumhurbaşkanının başkanlık sistemini istemesi kendi fikri, doğal bir talep. Ama bunu bir siyasi partinin temsilcisi noktasında ifade ederek götürmesi aslında anayasayı ve hukuku çiğneme noktasındadır... Kendi hanedanını ilan noktasına getirmek istiyor. Bunun hukuk düzeninde yeri var mıdır yok mudur hukukçulara sormak lazım diye düşünüyorum. Cumhurbaşkanının davranışının etik olmadığı düşüncesindeyim." şeklinde konuştu.