Çanakkale Şehitliği'ni ziyaret eden CHP Genel Sekreteri Gürsel Tekin, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nu eleştirerek, "Yani vallahi emekliye para yok. Çiftçiye para yok. Köylüye para yok. Ama maşallah hayali şeylere bakın, acaba bir savaş mı var." dedi.

Bazı açılış ve ziyaretlerde bulunmak üzere Çanakkale'ye gelen Gürsel Tekin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile polemiğe girdiği Çanakkale Şehitliği'ni ziyaret etti. CHP milletvekilleri, adaylar ve Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan ile şehitliğe gelen Tekin, şehitlikleri ziyaret ederek, dua etti, burada vatandaşlarla sohbet ederek fotoğraf çektirdi.

Şehitler abidesi önünde gazetecilerin sorularını cevaplayan Tekin, Başbakan Ahmet Davuoğlu’nun Niğde mitinginde yaptığı açıklamaları eleştirdi. Tekin, şimdi çok enteresan projeler açıklandığını belirterek, "Çok dikkatimi çekti. Acaba önümüzdeki süreçte seçimden önce, bir başka boyuta mı gidiyoruz. Mesela Sayın Davutoğlu bugün Niğde’de açıklamış. Milli uçak, milli gemi, milli denizaltı, milli tank, milli insansız hava araçları yapacağız. Yani vallahi emekliye para yok. Çiftçiye para yok. Köylüye para yok. Ama maşallah hayali şeylere bakın, acaba bir savaş mı var. Sayın Davutoğlu'na bunu soruyorum. Ne anlamı var. Tabiki bunların yapılması lazım. Buna itiraz etmiyoruz. Özellikle bu süreçte bunun çok anlamlı olduğuna inanıyorum.” şeklinde konuştu.

"PARTİLİLERİN DAVET EDİLMEMESİ AYIP"

Çanakkale Savaşları'nın 100. Yılı nedeniyle düzenlenen törenlere muhalefetin davet edilmemesi üzerine çıkan polemiğin hatırlatılması üzerine Tekin, şu eleştirileri yaptı: "Şuna çok üzüldüğümü ifade etmek istiyorum. Bakın kitabeyi de okumuşlar mıdır okumamışlar mıdır bilmiyorum ama umut ederim ki bir gün okuturlar. Hayatın her alanında bütün değerlerimizi, inançlarımızı, siyasette kullandık, malzeme ettik. Ama hiç olmasa şehitlerimizi, ölülerimizi siyasete malzeme etmesinler. Konuşulmadık hiçbir şey yok. Bakın CHP’nin projeleri konuşuluyor. Birbirimize söyleyebileceğimiz çok şeyimiz var. Ama unutmamalıyız ki, ortak değerlerimiz var. Sadece bizim coğrafyamızda değil, içinde ortada doğu coğrafyası dahil olmak üzere herkesin kanının olduğu ve bizim varlık sebebimiz olan bir yerde siyasetin yapılması başta şehitlere hakarettir. İnsanlığa hakarettir. Bunu bizim muaf tutmamız lazım. Burada siyaset yapılmaz. Siyasetin alanı burası olabilir mi. Ne yazık, üzülerek söylüyorum. Camiler, inançlar aklınıza gelebilecek bütün değerlerimiz siyaset malzemesi oldu. Buna izin vermeyeceğiz. Ölülerimizi, şehitlerimizi siyaset malzemesine getirmeyeceğiz. Kim ne derse desin.

Son derece doğal ve bu kadar önemli toplumun, Anadolu coğrafyasının ortak değeri olan bir yerde devlet bir etkinlik yapıyorsa, siyasi partilerin edilmemesi büyük bir ayıptır diye düşünüyorum. Ama daha sonra fotoğrafları görünce, iyi ki o davete katılmamışız diye düşündüm. AKP’nin bütün etkinliklerine bakın halksız ve yasaklı etkinliktir. Keşke burada şehitlerin anma töreni olabilseydi. Adeta bir siyasi partinin propagandası haline dönüştü. Yazık.”

Tekin’in bu sözlerine bölgedeki bir vatandaş da “Erdoğan geldiğinde halka işkence yapıldığını unutmayın. Bütün halk evlerinden çıkamadı.” sözleriyle destek verdi.

ÇÖZÜM SÜRECİ

HDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder’in, çözüm süreciyle ilgili bugünkü açıklamalarını da değerlendiren Tekin, Dolmabahçe görüşmelerini bir kez daha sorarak bunun açıklanması gerektiğini söyledi. Tekin, sözlerini şöyle tamamladı: "Bu süreç başladığında, CHP Genel Başkanı Sayın Kılıçdaroğlu’nun parti meclisi toplantısında bir konuşması oldu. Kardeş kanının durması için yapılması gereken 4 madde var. Bu 4 ana unsurda tabi kalırsanız, CHP olarak bu sürece biz de destek veririz. Bunlardan en önemlisi de şuydu. Halka hesap veremeyeceğiniz hiçbir olaya girmeyin. Şimdi ben her iki tarafa da şunu soruyorum. İlk başta Başbakan’a soruyorum. Dolmabahçe sarayında toplantının temel amacı neydi. Ne konuşuldu. Hangi mutabakat sağlandı. Sağlanan mutabakatı kim uymadı. Bu sürecin içindeki maddeler nedir. Tabiki bunların gizli kalması mümkün değildir. Ama ben inanıyorum ki, tarafların biri bunu açıklayacaktır. Açıklanmazsa, Cumhuriyet Halk Partisi Dolmabahçe’deki sürecin konuşmaların ne boyutta olduğunu sadece biz değil, birçok insanda öğrenecektir. 76 milyon insandan gizleyeceğin şeyin bedeli çok ağırdır. Bu bedeli kim ödeyecek, sadece AKP ödemeyecek. Türkiye ve Türkiye’de insanlar ödeyecek. Ne yazık ki baştan itibaren bırakın sadece ana muhalefeti, muhalefeti ben şuna çok eminim, parlamento da 330 milletvekili olan AKP’nin bakanları dahil bile bilmiyor böyle bir şey olur mu maalesef."