HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Günay Kubilay, 2015 yılının ilk 7 ayında, iş kazalarında en az 971 işçinin yaşamını yitirdiğini ve bu işçilerden 30’unun maden işçisi olduğuna işaret ederek, “Ucuz işgücü ve düşük maliyet üzerine kurulmuş bulunan bu iş cinayetleri sisteminde, bugüne kadar bir iyileşme sağlanmadığı gibi, durum her geçen gün daha vahim bir hal almaktadır. Bakanlığı döneminde, 7 binden fazla işçinin iş cinayetine kurban gittiği Faruk Çelik, bu düzenin ana aktörlerindendir. Genel Müdür Kasım Özen de Faruk Çelik döneminde, adeta patronların çıkarlarının temsilcisi olarak görev yapmıştır.“ dedi.

Günay Kubilay, yaptığı yazılı açıklamada son olarak, madenlerde patlamalara karşı kullanılması gereken uygun ve güvenli bir şekilde sertifikalandırılmış (ATEX standartlarında) teçhizat kullanımı zorunluluğunun, meşruluğu dahi tartışmalı olan bir Bakanlar Kurulu’nun çıkardığı kararname ile 31 Aralık 2019 tarihine kadar ertelendiğine dikkat çekerek, medyaya da yansıdığı üzere, önce Kömür Üreticileri Derneği Başkanı Muzaffer Polat’ın, bu kararnameye neden ihtiyaç duyduklarını dile getirdiğini, arkasından da iki ay içinde söz konusu kararnamenin yayınlandığını belirtti.

AK Parti iktidarının, Soma’dan da ders çıkarmadığını, madenlerde iş güvenliği standartlarını yükseltmek yerine, ucuz Çin malı ürünlerin madenlerde kullanımının yolunu açtığını ifade eden HDP’yi Kubilay, şöyle devam etti: “Gerekçe olarak da bu uygulamaya geçilmemesi nedeniyle durdurulmuş olan madenlerin açılamayacağı ileri sürülmüştür. Hükümete göre önemli olan işçilerin can güvenliği değil, madenlerin üretime devam etmesidir. Bu yolla, işçiler açısından hayati tehlike içerdiği gerekçesiyle durdurulmuş olan 66 maden işyeri, herhangi bir iyileşme sağlanmaksızın yeniden faaliyete geçebilecektir. Ayrıca mevcut madenlerdeki bakım ve yenileme süreçlerinde de yine ATEX standartları yerine, ucuz ve güvensiz Çin malı ürünlerin kullanımı beklenmelidir. Bu şekilde, görece daha iyi konumda olan madenlerin de güvenlik standardının düşmesine neden olunacaktır.
Söz konusu kararnameye dayanarak güvenli olmayan ekipman kullanımının doğrudan sonucu olarak, madenlerde toplu ölümlere neden olan grizu ve toz patlamaları beklenmelidir. Bu karar da göstermektedir ki, iş cinayetlerinde sadece patronlar değil, patronların sırtını sıvazlayan bakanlar Faruk Çelik ve Taner Yıldız ile bu bakanlara bağlı üst düzey bürokratlar da doğrudan sorumlu bulunmaktadır.”

Kubilay, AK Parti’nin, hükümetin geçici olduğuna bakmaksızın, emek ve demokrasi düşmanlığı konusunda pervasız davranmaya devam ettiğini, ancak iş cinayetlerini önleme konusunda tek bir adım dahi atmadığını kaydederek, “Her seçim döneminde teftiş yapılmasını engelleyen AKP Hükümeti, metal ve tekstil sektöründe de yıllardır teftiş yapılmasının önüne geçerek, iş cinayetlerinde doğrudan sorumlu bulunmaktadır. Nitekim TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu, İzmir’de viyadüğün çökmesi sonucu 4 işçinin yaşamını yitirdiği iş cinayetinin birinci dereceden sorumlusunun Çevre ve Şehircilik Bakanlığı olduğunu açıkladı. İş cinayetlerinin meydana gelmesinde AKP hükümetlerinin başbakanları, bakanları ve patronlar doğrudan sorumlu bulunmaktadır.” dedi.

Kubilay yapılması gerekenleri ise, “İş cinayetleri konusunda derhal önlem alınmalı, sorumlular yargı önüne çıkarılmalıdır. Söz konusu kararname derhal iptal edilmelidir. Bu kararname ile hangi firmaların işçilerin canı pahasına kazanç sağlayacağı soruşturulmalıdır. Bu kararnamenin hazırlanmasında görev alan bürokratlar yargılanmalıdır. Bakanlar Faruk Çelik ve Taner Yıldız istifa etmelidir.” diye sıraladı.