HDP grubu, 80 milletvekilinin imzasıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanlığı'na genel görüşme talebinde bulundu.

Grup Başkanvekilleri İdris Baluken ve Pervin Buldan tarafından verilen görüşme talebinde “Hükümetin içerde ve dışarda barıştan uzaklaşan politikalarını değerlendirmek ve yaşanan vahim durumları görüşmek üzere, genel görüşme açılmasını arz ve teklif ederiz.” ifadelerine yer verildi.

HDP’nin genel görüşme gerekçesinde, Türkiye’de son zamanlarda yaşanan olağanüstü durumun Suruç’ta katliam yaşanmasıyla daha da vahim bir noktaya geldiğine işaret edilerek, Mart 2015’de Suriye’de başlayan çatışmalardan sonra izlenen dış politikanın her geçen gün Türkiye ve halkının güvenliğini ve geleceğini tehdit etmeyi aşan, can kayıplarına yol açan bir düzeye ulaştığı kaydedildi.

HÜKÜMET'İN DIŞ POLİTİKADAKİ YANLIŞ TUTUM VE YAKLAŞIMLARI, BU FIRSATI HEBA ETMEKTEDİR

Dış politikanın barış ekseninden uzak bir şekilde yürütülmesinin de her geçen gün halka yönelik tehditleri arttırdığına dikkat çekilen gerekçede şu cümleler yer aldı: “Bu tehditler karşısında yürütme erkini elinde bulunduranların, izledikleri politikalarla güvenlik zafiyetine neden oldukları, yeterli önlemi almadıkları, yaşananlarla ilgili tahkikatları ve incelemeleri toplum vicdanını rahatlatacak düzeyde yapmadıkları görülmektedir. Reyhanlı’dan günümüze kadar yurttaşlarımıza yönelik gerçekleşen katliamlarla ilgili sorumluların yargı önüne çıkarılmamış ve bu saldırıların arkasındaki güçler aydınlatılmamıştır. Yaşanan katliamların aydınlatılmaması toplum vicdanını yaralamaktadır.

Komşumuz Suriye’de değişen dengeler, yeni güçleri de ortaya çıkarmıştır. Barışçıl politikalar yürüten ve halkların birlikte eşit yaşam çizgisini esas alanların yanında, insanlık tarihinin görebileceği en vahşi katliamları yapan terör örgütleri de ortaya çıkmıştır. Hükümet dış politikada bu barışçıl çizgi ile diplomatik, siyasi ve ekonomik ilişkiler geliştirmeyi esas almak yerine, demokratik Rojava yönetimini yok saymaktadır. Sınırımızın büyük bir kısmında, halkların birlikteliğini esas alan güçlerin varlığı Suriye’deki kaotik ortamı düşündüğümüzde, ülkemiz adına bir şanstır. Ancak hükümetin dış politikadaki yanlış tutum ve yaklaşımları, bu fırsatı heba etmektedir.”

Hükümetin Suriye’de izlemesi gereken politikanın, barışçıl yönetimleri IŞİD gibi barbar ve tecavüz örgütlerine karşı güçlendirmek iken bugüne kadar böylesi bir politika izlenmediği belirtilerek, dış politikadaki yanlış yaklaşımların Türkiye’de yol açtığı bu katliamların artmasından endişe duyulduğu vurgulandı.

HALKIMIZIN YAŞAMINI TEHDİT EDEN POLİTİKALARIN BİR AN ÖNCE GÖRÜŞÜLMESİ YAŞAMSAL ÖNEMDEDİR

“Terör Örgütü IŞİD’in bölgede ve ülkemizde artan tehdidine karşı bir an önce ciddi önlemler alınmalıdır." çağrısının yer aldığı HDP’nin gerekçesi şöyle tamamlandı: “Hükümetin barışçıl olmayan dış politika yanında, iç barışımızla ilgili de hiç bir şey yapmadığını, gelinen çok önemli bir aşamayı da yok saydığını görmekteyiz. Uzun bir süredir var olan çatışmasızlık zemini gittikçe azalmaktadır. Birlikte yaşam ve barış zeminini güçlendirmek için Meclis'imiz daha aktif bir rol almalıdır. İç ve dış politikada barıştan uzaklaşmak, hepimizin yaşamını, güvenliğini ve geleceğini tehdit etmektedir. Bu noktada Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin, hükümetin iç ve dış politikada barıştan uzaklaşan ve halkımızın yaşamını tehdit eden politikalarını bir an önce görüşmesi yaşamsal önemdedir.”