Halkların Demokratik Partisi (HDP) Grup Başkanvekilleri İdris Baluken ve Pervin Buldan, partileri hakkında bazı basın yayın organlarında çıkan haberin Şanlıurfa Emniyeti içerisinde IŞİD'le işbirliği halinde olan özel bir birim tarafından servis yapıldığı iddiasını dile getirdi. Başkanvekilleri, "Amaç hem HDP'nin IŞİD'e hedef gösterilmesi ve itibarsızlaştırılması hem de IŞİD'in Suruç'ta gerçekleştirdiği katliamın perdelenmesidir. Bu haberi servis yapan odakların amacı hedef şaşırtarak IŞİD'i temize çıkarmak ve toplumda oluşan IŞİD karşıtı algıyı tersine çevirmektir. Silah kuryeliği, ticareti ve benzeri kirli işleri yapan birleri varsa onlar da IŞİD'e TIR'larla silah gönderenler, IŞİD'çilere sınır kapılarında VIP hizmeti veren yöneticilerdir." dedi.

Konuya ilişkin yazılı bir açıklama yapan HDP Grup Başkanvekilleri Baluken ve Buldan, AK Parti yanlısı yandaş medyanın partilerine, halka ve demokrasi güçlerine karşı fütursuzca saldırmaya devam ettiğini vurguladılar. 7 Haziran seçimlerinde, beslendikleri kaynakların kurumaya başladığını gören bu yandaş medyanın, seçimlerin intikamını HDP’den almak için oldukça tehlikeli bir saldırı kampanyası için örgütlediklerinin ifade edildiği açıklamada, yandaş kanallardan A Haber kanalının dün akşam, Şırnak Milletvekili Faysal Sarıyıldız’ı hedef alan, tümüyle düzmece, yalan ve iftiradan oluşan bir haber yayınladığı hatırlatıldı.

"Vekilimizi Kobani’ye gidecek silahların kuryesi diye tanıtan bu iftira kanalı, vekilimizin ismiyle, nerede çekildiği belli olmayan bir takım mühimmat görüntülerini yan yana getirerek ürettiği yalan haberle IŞİD’e adeta mesaj yollamıştır." denilen açıklamada, şöyle denildi: "Aynı kanal, 'İşte HDP’nin kanlı planı', 'İşte kuryeci vekil' diyerek, partimizi ve vekilimizi katil ordusu IŞİD’e açıkça hedef göstermiştir. Aynı haber, ekranların yanı sıra yandaş gazetelerin bugünkü sayısında da verilerek, HDP’ye karşı tepyekün bir kara propaganda kampanyası başlatılmıştır. İlginçtir, partimize bir koldan IŞİD saldırırken, diğer koldan da buna paralel olarak yandaş medya saldırmaktadır. Bu komplo haberin Urfa Emniyeti içerisinde IŞİD’le işbirliği halinde olan özel bir birim tarafından servis yapıldığı anlaşılmaktadır. Amaç hem HDP’nin IŞİD’e hedef gösterilmesi ve itibarsızlaştırılması hem de IŞİD’in Suruç’ta gerçekleştirdiği katliamın perdelenmesidir. Bu haberi servis yapan odakların amacı hedef şaşırtarak IŞİD’i temize çıkarmak ve toplumda oluşan IŞİD karşıtı algıyı tersine çevirmektir. Silah kuryeliği, ticareti ve benzeri kirli işleri yapan birleri varsa onlar da IŞİD’e TIR’larla silah gönderenler, IŞİD’çilere sınır kapılarında VIP hizmeti veren yöneticilerdir. IŞİD’çilere Türkiye içinde toplantı ayarlayan odaklardır."

"İKTİDARLARINI VE RANT MUSLUKLARINI KAYBETMEMEK İÇİN ÜLKEYİ ATEŞE ATMAKTAN KAÇINMAMAKTADIRLAR"

Açıklamanın devamında, "Vekilimizi manşetinden açıkça IŞİD’e hedef gösteren yandaş gazetenin ihaleci patronunun herhalde IŞİD’e en çok destek veren Katar’la ortaklığını bilmeyen yoktur. Kendi kirlenmişlikleri, hırsızlıkları ve yolsuzluklarıyla baş başa kalan bu rantçı zihniyet, iktidarlarını ve rant musluklarını kaybetmemek için bu ülkeyi ateşe atmaktan, bölgesel bir savaşın içine çekmekten kaçınmamaktadır. HDP karşıtı siyasi linç kampanyasını yürütenlerin hesabı, daha fazla rant, daha fazla yolsuzluk ve hırsızlıktır. Gençlerimizin hayatı, geleceği ve ülkemizin iç barışı bunların asla umurunda bile değildir. Bu kara propaganda merkezleri ve emrindeki yandaş medya, ne yaparsa yapsın, hangi provokasyonu devreye koyarsa koysunlar asla başaramayacaklar. 7 Haziran’da başaramadılar. Şimdi de başaramayacaklar ve daha fazla kaybedecekler, kendi kazdıkları provokasyon kuyusuna düşecek ve hesap vermekten kaçamayacaklar. emokratik kamuoyu bu iftira medyasının yalanlarına asla itibar etmemelidir." denildi.

İlgili yayın organları hakkında savcılık ve Radyo ve Televizyon Üst Kurulu nezdinde gerekli girişimlerin başlatıldığı kaydedilen açıklamada, "Ayrıca Türkiye Gazeteciler Cemiyeti ve Basın Konseyi başta olmak üzere basın meslek örgütlerini de gazetecilik ilkelerini kötüye kullanan, meslek etiğini ayaklar altına alan bu yandaş basın yayın organlarıyla ilgili olarak tutum almaya çağırıyoruz." çağrısı yapıldı.