HDP Şanlıurfa Milletvekili Osman Baydemir, "Gelin kalleşliğin olmamasının önünde biz bariyer oluşturalım. Bu coğrafya bin yıldır ittifaklarla ayaktaydı." diye milletvekillerine seslenerek, "Bugün bu Meclis 'evet' derse, başta AK Parti grubu 'evet' derse vallahi bu savaş 48 saat içinde durur." ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Çin'e gitmeden önce yaptığı konuşma ile Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun bugün yaptığı konuşmanın 'birlikte yaşama suikast girişimi' olduğunu savunan Baydemir, "Tek başına iktidar olma uğruna Türkiye'nin dört bir yanına cenazelerin gitme tehlikesi ile karşı karşıyayız. Bugün bir kez daha barış zeminine geri dönüş şarttır." dedi.

CHP'nin, Meclis'i terör gündemiyle olağanüstü toplantıya çağırması sebebiyle Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu'nun 8. birleşimi saat 15.00'te elektronik yoklama yapılarak açıldı. Birleşimi TBMM Başkanvekili Şafak Pavey yönetiyor.

CHP'nin toplumsal barışı tehdit eden artan terör olaylarının nedenlerinin araştırılarak, alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla verdiği Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi görüşülmeye başlandı. HDP adına konuşan Şanlıurfa Milletvekili Osman Baydemir, Türkiye'nin 8 Haziran'da yeni bir döneme uyandığını ifade etti.

"Yaşanmış acıların son acımız olmasının temennisinde bulunuyoruz." diyen Baydemir, şu ifadeleri kullandı: "HDP olarak bu toplantıya dahilimiz bir daha asla bu ülkede tek bir insanımızı hayatını çatışma ortamlı içinde yitirmemesinin pratiği ve çabası olacaktır. Hepinizin vicdanına çağrıda bulunmak istiyorum. Bu Meclis, gerçekten tek bir yurttaş evladımızın hayatını yitirmesini istemiyorsak irade burasıdır. Milletin iradesi burada tecelli etmiştir. Gelin hepimiz bulunduğumuz zeminde sorumluluğumuz gereği olarak bu çatışma pratiğine 'dur' diyelim. Emin olun ki 2013 yılında seçime kadar devam eden çatışmasızlık ortamının kıymetinin ne kadar değerli olduğunu bugün daha iyi idrak edebiliyoruz. Yapmamız gereken tek şey var. Tek bir canımızın toprağa düşmeyeceği ortak iradeyi yaşama geçirmektir."

Hükümetin bir kez daha 1990’ların diğer hükümetlerin devlet refleksine geri döndüğünü iddia eden Baydemir, adeta bir milliyetçi dalga oluşturarak HDP’yi baraj altı bırakma çabasına girdiğini savundu. Erdoğan'ın 'Hükümet kuramazsak b ve c planlarımız var' dediğini hatırlatan Baydemir, şunları söyledi: "İşte o planlar 8 Haziran’da yürürlüğe girdi. Tek başına iktidar olma uğruna Türkiye’nin dört bir yanına cenazelerin gitme tehlikesi ile karşı karşıyayız. Bugün bir kez daha barış zeminine geri dönüş şarttır. Yaşatılan saldırılar, partimize yönetilen 200’e yakın saldırı eğer bunlar etkin şekilde soruşturulsa ve üzerine gidilmiş olsaydı Suruç’taki katliamı Türkiye yaşamamış olacaktır. Savaş isteyenlerin restine rest ile karşılık vermek amacında değiliz. Ateşe benzin dökmek değildir. Şüphesiz ki bu tek başına izah edilmeyecek bir tabloydu. Sayın Cumhurbaşkanı’nın Dolmabahçe deklarasyonunu tanımaması Orta Doğu siyasetinde Türkiye-Suriye politikası ve Rojova statüsüne kırmızı çizgi diye karşı çıkması yani Suriye’de barbarlığa karşı mücadele eden kardeşlerimizin komşu olarak tercih edilmemesi, barış sürecinin sekteye uğramasına neden olan en önemli argümanlardan olmuştur. Her bir saldırı arka plana sahiptir.

8 Haziran sabahından itibaren tek başına iktidar olunmadığı için ülke savaşa çekiliyor. Tek başına iktidar olma uğruna fidanlar toprağa gömülüyor. İsterseniz kardeşliğime inanın, ister inanmayın Rabbim şahittir ki bütün dünya iktidarları bin kere bir askerin, bir polisin, bir gerillanın, bir sivilin yaşam hakkına binlerce kez kurban olsun. Bizim yapmamız gereken kinle, öfke ile yanıt vermekle sorunu çözemeyeceğiz. 30 yıllık pratiğimiz de buydu. Bu pratikten yeterince çektiğimiz için 2013’te müzakere masasını kurduk. Bu aşamaya kadar onlarca fedakarlık örneği vardır. Gelin el ele vererek bu toplumun tek ferdinin hayatını yitirmeyeceği bir geleceği inşa edelim. Sayın Cumhurbaşkanı’nın Çin’e gitmeden önce yaptığı konuşma, Davutoğlu’nun bugün yaptığı konuşma birlikte yaşama suikast girişimidir."

MECLİS İSTERSE BU SAVAŞ 48 SAAT İÇİNDE DURUR

"Birbirimizden farklı düşüncelere sahip insanlarız. Benim hitabım biz saygıdeğer vekillerin vicdanınadır. Net bir duruş sahibi olmazsak toprağa düşecek her candan bizler de mesul olacağız." diyen Baydemir, "Gelin kalleşliğin olmamasının önünde biz bariyer oluşturalım. Bu coğrafya bin yıldır ittifaklarla ayaktaydı. Bugün bu Meclis 'evet' derse başta AK Parti grubu 'evet' derse vallahi bu savaş 48 saat içinde durur. 48 saat içinde tek bir insanın hayatını kaybetmeyeceği zemini yaratırız. Neden 8 Haziran sabahından itibaren bu grubun İmralı Adası’na gitmesine izin vermiyorsunuz? Neden kalıcı barışın inşasının önüne bariyer oluşturuyorsunuz? Hepinizin vicdanına çağrımdır." ifadelerini kullandı.

PAVEY'DEN VEKİLLERE: BU ÜLKE SİZİN EGOLARINIZDAN DAHA DEĞERLİ

Baydemir kürsüde konuşurken, sık sık AK Partili bazı milletvekilleri Baydemir'e tepki gösterdi. Baydemir'in sözlerine itirazlar üzerine Meclis Başkanvekili Şafak Pavey, "Bu ülke sizin egolarınızdan daha değerlidir. Sizleri sükûnete davet ediyorum." dedi.

Bağrışmaların bitmesinin ardından konuşmaya devam eden Baydemir, "Gelin Meclis Araştırma Komisyonu kuralım. İmralı’ya uygulanan tecridi kaldıralım. Bizler HDP olarak 78 milyonun barış içinde yaşaması için zalime teslim olmayacağız." diye konuştu.