Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan ve İçişleri Bakanı Efkan Ala ile bir araya gelen HDP heyetinin okuduğu Abdullah Öcalan’ın PKK'ya yönelik çağrısının yankıları sürüyor. Öcalan’ın ‘Asgari müştereğin sağlandığı ilkelerde silahlı mücadeleyi bırakma temelinde stratejik ve tarihi karar vermek için PKK'yı bahar aylarında olağanüstü kongreyi toplamaya davet ediyorum’ sözlerinin yer aldığı çağrının silah bırakma anlamına gelmediğini belirten HDP Muş Milletvekili Demir Çelik, "Türkiye’nin demokratik cumhuriyet üzerinden egemenliğin paylaşılabildiği bölgesel yönetimlere evrilmesi bu manada da demokratik siyasetin kendi rolünün oynamasına fırsat veriyor olması açısından önemsiyoruz." dedi.

Bursa’da katıldığı bir konferansta gazetecilere Abdullah Öcalan’ın PKK’ya çağrısını değerlendiren HDP Milletvekili Demir Çelik, şunları kaydetti: "Sayın Abdullah Öcalan’ın yaptığı çağrı silah bırakma çağrısı değil, önceden ifade edildiği gibi 10 maddelik bir çözüm paketi var. Bu çözüm paketi KCK ve devletin onay vermesi, bu çözüm parametrelerinin arkasında olma iradesini göstermesi halinde bahar aylarında PKK’yı kongreye çağırabileceğini bu kongrede Türkiye’ye karşı silahsızlanmanın çağrısın tartışılabileceğin oradan bir karara varabileceklerini söylemektedir. Bu demokratik siyasetin önünü açmak adına 2013 nevruzunda dile getirdiği çağrı paralelindedir. Anlamlı ve değerlidir. Türkiye’nin demokratik cumhuriyet üzerinden egemenliğin paylaşılabildiği bölgesel yönetimlere evrilmesi bu manada da demokratik siyasetin kendi rolünün oynamasına fırsat veriyor olması açısından önemsiyoruz. Biz, HDP olarak da demokratik çözüm sürecini nitelikli müzakereye onurlu bir barışa evrilmesi için üzerimize düşeni yapmaya hazır olmamızı belirtmek istiyorum."

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın, dile getirdiği ‘karanlık’ el konusunda da değerlendirmelerde bulunan Çelik, "Barış süreçleri zordur, emek ister, iyi niyet ister, çaba ve gayret ister. Barış hepimize kazandırır, savaşın kazanımı olmaz, savaş ölümdür, yokluktur alıktır. Bu nedenle bundan faydalanan bazı kesimler barışımızı ötelemeye çalışacaklar, bize düşen bir bütün olarak Türkiye toplumuna düşen; kötü niyetli fırsatçılara pirim vermeden kendi barışımızı ilmik örer gibi örüp örgütlemektir. Bu zor süreci kolaylaştıracak duyarlılıkları harekete geçirmemiz gerekiyor. El ele verdiğimizde kötü niyetli provokasyonları kapattığımızda barışımız gelecektir." diye konuştu.

Aynı konferansa katılan CHP Mersin Milletvekili Prof. Dr. Aytuğ Atıcı da hükümetin seçimlere 3 ay kala bu çağrıyı kamuoyu ile paylaşmasını samimi bulmadığını dile getirdi. Atıcı, şunları söyledi: "Silahların bırakılması gerektiğini başından beri söylüyoruz; biz ülkedeki sorunların silahla, kavgayla, darpla, cebirle çözülemeyeceğini hep söyleye geldik, her sorunu Kürt sorunu olmak üzere parlamentoda ve geniş toplum kitleleriyle birlikte yapılması gerektiğini söyledik ve manifestolar yayınladık. Şimdi bu soruyu halkımıza soruyorum, 28 şubat seçimlere 3 ay zaman kalmış, böyle bir çağrının yapılmasını ne kadar samimi buluyorlar. Dileğimiz; herkesin silah bırakmasıdır. Herkesin barış ortamında kardeşçe kan dökmeden yaşaması ve sorunlara böyle bakmasıdır ama bunu bir seçim malzemesi haline getirmek yanlıştık insanları bu şekilde aldatmaya çalışmak bana göre, doğru değildir."