HDP İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel, çözüm sürecinin ilerlememesinin sebebinin AKP hükümeti olduğunu savundu. Tuncel, "Bu sürecin nasıl olacağı, PKK'nın silah bırakma, bırakmama tartışmalarının bizimle değil PKK'nın kendisiyle KCK ile yapılması gerekiyor. Belki de sayın Öcalan'ın gidip kendi örgütüyle görüşmesi gerekiyor, bizzat görmesi gerekiyor. Çünkü bu meseleye karar verecek olan HDP değil. Yapılması gereken biran önce müzakerelerin başlamasıdır. Hükümetin bu konuda güven verici bazı somut adımlar atması gerekiyor." dedi.

HDP İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel ile yazar Aziz Tunç, Meclis'te basın toplantısı düzenledi. Tuncel, Yazar Aziz Tunç'un, Maraş'taki olaylara ilişkin yazdığı kitapla ilgili savcılık tarafından soruşturma başlatıldığını söyledi. Maraş'taki olaylara ilişkin yazdığı kitapla ilgili savcılık tarafından soruşturma başlatıldığını dile getiren Tuncel, soruşturmanın, tutuklu bulunan bir kişinin, cezaevinden, söz konusu kitabın 'kamu düzenini bozacağı' yönündeki ihbarı üzerine başlatıldığını ifade etti. Tuncel, "Bu kişi, okumadığı kitapla ilgili gazeteden edindiği bilgi üzerine ihbarı yapıyor ve bu ihbar işleme konuluyor." diye konuştu. Yazar Aziz Tunç da başlatılan soruşturmayı eleştirdi. Maraş katliamına dair ezberleri bozan, bozulmasına yol açan bir sürü ayrıntıyı taşıyan bu hikayelerin anlatılmasının arzu edilmediğini savundu.

Çözüm süreciyle ilgili bir soruya Tuncel, sürecin ilerlememesinin sebebinin AKP hükümeti olduğunu savundu. Bu sürecin sağlıklı ilerlemesi konusunda Öcalan'ın özgürlüğüne kavuşması, örgütle direk doğrudan ilişki kurulması, bu konunun müzakere edilmesinin olanaklarının oluşturulması gerektiğini ileri sürene Tuncel, sadece PKK'nın silah bırakmasına kilitlenmiş bir durumun sorunu çözmeyeceğini kaydetti. Meselenin bu ülkede nasıl birlikte yaşanılacağının olduğunu anlatan Tuncel, çözüm taslağında da yapılanın yeni bir Anayasanın inşası olduğunu söyledi.

Meclis Başkanı Cemil Çiçek'in sunduğu teklifle ilgili bir soruya Tuncel, "Bunlar hep çok tartışma konusu. Taslağı görmedim. Anladığım kadarıyla şimdiye kadar var olan hakların bir kanunda birikmesi gibi bir tartışma yapmak gerekiyor. Onun dışında imtiyazlı bir iş yapmak doğru değil. Bu ülkede milyonların asgari ücretle yaşadığı bir yerde, vekillerin durumuyla yurttaşların arasındaki bu uçurumu açacak hiçbir şeyin yapılmaması gerektiğini ifade ettik. Anladığım kadarıyla şimdiye kadar var olan hakların bir yasada kanunda birikmesi meselesi. Yoksa imtiyazlı bir yaklaşım çok uygun değil." karşılığını verdi.

Silahların bırakılmasına yönelik bir soruya Tuncel, süreç başladığından beri açıklamaların ortak yapılması konusunda genel bir yaklaşım içinde olunduğunu söyledi. Türkiye kamuoyunun doğru bilgilendirme açısından da ortak açıklamalar yapma eğilimi olduğunu ancak şimdiye kadar henüz bunun ortaya çıkmadığını anlatan Tuncel, "Bu sürecin nasıl olacağı, PKK'nın silah bırakma, bırakmama tartışmalarının bizimle değil PKK'nın kendisiyle KCK ile yapılması gerekiyor. Belki de sayın Öcalan'ın gidip kendi örgütüyle görüşmesi gerekiyor, bizzat görmesi gerekiyor. Çünkü bu meseleye karar verecek olan HDP değil. Yapılması gereken biran önce müzakerelerin başlamasıdır. Hükümetin bu konuda güven verici bazı somut adımlar atması gerekiyor." şeklinde konuştu.

Bir başka soru üzerine; Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın topun kimin sahasında olduğunu çok net bildiğini belirten Tuncel, topu kendi sahasından atmak için, kendi sorumluluklarını bir şekilde başkalarının üzerine itmek istediklerini belirterek, "Kürtlerin sorununda da top sizde diyor. Aslında top onların kucağında. Ne yapacaklarsa onlar karar verecekler. Ama bizim yaklaşımımız gerçekten bu barışın sağlanması ve Türkiye'de en azından 2013'den beri ortaya çıkan bu durumun Türkiye halkları tarafından çok memnuniyetle karşılandığını, bunun da mutlaka geliştirilmesi gerektiğini, kalıcı barış için hem siyasi karar hem de hukuki olarak bunun zemininin güçlendirilmesi gerektiğine inanıyoruz." dedi.