BBP Genel Başkanı Mustafa Destici ve Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak Rize’de miting düzenledi. Kamalak, "Bu seçimde vereceğinizher bir oyunuzla Türkiye'nin hem yolunu hemde yönünü belirleyeceksiniz." dedi.

Cumhuriyet Meydanı'nda düzenlenen ve çok sayıda vatandaşın takip ettiği mitingde ilk olarak Milli İttifakın Rize milletvekili adayları tanıtıldı. Mitingde ilk konuşmayı Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak yaptı. 7 Haziran'da yapılacak olan seçimlerin kendileri açısından çok önemli olduğuna dikkat çeken Kamalak, “Rize öze dönüyor. Karadeniz öze dönüyor. Türkiye kendisine geliyor. Aslına dönüyor. Akın akın Anadolu'yu dolaşıyoruz. Saadet'e geliyor herkes. Saadet diyor herkes. Havuz medyası Rize'deki bu mahşeri kalabalıktan bir kare bile dahi göstermeyecektir. Eninde sonunda onlar da bizim yanımıza gelecek. Birileri görmese bile Saadet Partisi, Milli İttifak gümbür gümbür geliyor. İslam Birliği'ni kurmak için geliyor. Bu seçim tarihi bir seçimdir. Bu seçimde vereceğiniz her bir oyunuzla Türkiye'nin hem yolunu hemde yönünü belirleyeceksiniz. ” dedi.

'KARDEŞİNİ İPTEN KURTARABİLİYOR MUSUN? BANA ONDAN HABER VER'

Mevcut iktidarın ülkeyi bir felakete sürüklediğine dikkat çeken Kamalak, şunları söyledi: “İçeride kavga, dışarıda kavga. Mülletimiz artık bunlara 'yeter' diyecektir. Sizin inancınıza göre de Müslümanlar ancak kardeştir. Soruyorum sizlere Rize'mizin göğsü iman dolu yiğit evlatları, 10 yıl önce mi İslam coğrafyasında durum daha iyiydi yoksa şimdi mi? Bizim 11 aylık iktidarımızda İslam coğrafyasında bir Müslümana kurşun sıkılmamıştır. Şu an Gazze, Libya, Mısır, Irak'taki durum ortada. İslam ülkelerinde her yerde gözyaşı ve her yerde kan. Adım adım İsrail projesi uygulanıyor. İktidarın tek yaptığı şey meydanlarda slogan atmak. 'Güçlü Türkiye' diyorlar. Bütün gazeteler ve televizyonlar bu laflarla donatılmış. Avrupa Birliği Bakanlığı kurmakla güçlü Türkiye kurulamaz. Sen Avrupa Birliği'nden değil İslam Birliği'nden haber ver. NATO istiyor diye Kürecik'e füze üssü kurarak güçlü Tirkiye kurulamaz. Sen İslam Barış Gücü diyebiliyor musun bana ondan haber ver. Halkının tertemiz oylarıyla seçilen Mursi cunta tarafından idama mahkum edildi. Burada Rabia işareti yaparak güçlü Türkiye olunabilir mi? Sen ipten adam alabiliyor musun, kardeşini ipten kurtarabiliyor musun? Bana ondan haber ver. Erbakan gibi bir mektupla zindandan adam çıkarabiliyor musun?”

'SARAYLAR YAPTIRMAKLA GÜÇLÜ TÜRKİYE OLUNAMAZ'

Kamalak, AK Parti'nin güçlü Türkiye sloganını eleştirdiği konuşmasının devamında şöyle devam etti; “Saraylar yaptırmakla da güçlü Türkiye olunamaz. Tarih boyunca yapılan bütün saraylar yükselişin değil çöküşün habercisi olmuştur. Ekonomin ne kadar değerliyse sözün de o kadar geçerlidir. Caddeler, sokaklar, meydanlar bizimdir ama üzerindeki arabalar hep yabancı. Semalar bizim, bu ülkenin ama uçaklar yabancı. Denizler bizim ama gemiler yabancıların. Ordu bizim, asker bizim ama elindeki silah, altındaki tank, kullandığı jet yabancıların. Bu ülke hala ne ile övünüyor. 500 bin araba almış Türkiye de onunla övünüyor. İnşallah bizim iktidarımızda yerli otomobil üretecek ve biz ihraç edeceğiz. Yeni Türkiye'yi yalılara taşınanlar değil yetim hakkında sahip çıkanlar kurabilir. Yeni Türkiye'yi milletin inancıyla bakara makara diyerek alay edenler değil, milletin öz değerlerine sahip çıkanlar kurabilir. Yeniden bir Türkiye'yi ancak ve ancak dürüst, şeffaf ve şaibesiz olanlar kurabilir. Yeni Türkiye'yi katrilyonlar harcayıp saraylar yapanlar değil, Anadolu'yu fabrikalarla donatanlar kurabilir.”

DESTİCİ: DAVUTOĞLU, SENİN DOSTUN PKK'NIN UZANTILARIDIR

Kamalak'ın ardından konuşan BBP Genel Başkanı Mustafa Destici ise şu ifadelere yer verdi: “Mücahitlerin ve Alperenlerin arzusunu yerine getirerek bir olduk ve Milli İttifak'ı kurduk. Milli şuur diyen bir siyasi hareketiz. Bu ittifakımızı ülkemizdeki manevi çöküntü ve ahlaki yozlaşmaya bir isyan olarak kurduk. Biz herkese hakkını vermek, güçsüz ve haksızın karşısında durabilmek için birleştik. Bu ülkede gelirin yüzde 55'ini sadece yüzde 1 yiyor. Nimeti de Allah'ın izniyle adil bir düzenle dağıtacağız. Asgari ücretle geçinen, açlık sınırında yaşayan, taşeronda çalışan kalmayacak. Bu iktidar son 13 yıldır isteseydi PKK'yı bitirebilirdi ama bitiremediler. Adına çözüm süreci dedikleri bir süreç başlattılar. 3 aşamalı bir süreçten bahsettiler. Ey Türkiye'yi yönetenler PKK sınır dışına çıktı mı? Silah bıraktı mı? Kendini lav etti mi? Hayır. Biz hep iktidarı uyardık. PKK güçlenecek, özerklik ilan edecek dedik dinlemediler. Sayın Davutoğlu sen hala kan mı gelsin istiyorsun. Senin dostun PKK'nın uzantıları. Bunların hepsi danışıklı dövüş. Tek endişeleri Milli İttifak'a kaçan oyları geri almak. Seçim sonrası bu çözüm sürecine devam edecekler. Milletimizin tek çaresi Milli İttifak'tır.”